Şubatta festival gibi geçecek 18 günlük konser maratonuna hazır olun

Şubatta festival gibi geçecek 18 günlük konser maratonuna hazır olun

 

İstanbullu cazseverin kâbesi Cemal Reşit Rey uzun zamandır bu kadar heyecan verici bir program sunmamıştı

 

 

Caz konserleri konusunda İstanbullu cazseverin kâbesi Cemal Reşit Rey`in cazseverle ve caz konserleriyle son bir kaç yıldır git-gelli, bir dargın bir barışık ilişkisi Şubat ayında gerçek bir caz patlamasıyla yeniden eski günlere dönme işaretleri veriyor.

 

 

Cemal Reşit Rey`de Şubat ayı caz konseri festival zenginliğinde

 

 

Konserlerin genel görünümü cazın farklı renklerine dönük olsa de fotoğrafın hakim rengi vokal konserler olacak. Hem sayıca, hem nitelikleri bakımından... Etnik, Soul, European ve bir de bizden dört farklı ses, farklı kuşakların farklı beğeni ve tarzlarına yönelik harika konser anlarına hazırlanıyor.

 

Genel görünümün bir başka ilginç rengi de üç ayrı nefesli konseri olması. Cazın kuşaklar boyu lider enstrümanları olan saksofon ve trompet kuşkusuz bu baskın rengin sahibi.

 

 

Cemal Reşit Rey`de Şubat ayında neler yaşanacak?

 

 

En iyisi konserlere tarih sırasına göre bakmak olacak. Şubat ayının başından sonuna kadar sırasıyla en az 8 konser bizi bekliyor.

 

 

Türk müzikseverin artık kendinden biri kabul ettiği Buika ile Şubat ayı başlıyor

 

 

Buika`nın Türkiye`de gitmediği şehir sayısı her yıl azalıyor, o kadar sevilen ve talep gören bir isim anlayacağınız. Yeni albümlerinin premier konserleri ve turne başlangıçları, sonları dahil her yıl bir çok kez yolu farklı farklı şehirlere düşen Buika bu yılın ilk konserini biletleri çoktan biten ilk konseriyle CRR`de vermeye hazırlanıyor.

 

Buika konusunda en çok haber ve yazıyı muhtemelen yayınlayanlar arasında Cazkolik olarak biz de varız. Bu konuda Buika uzmanı diyebileceğimiz kadar sanatçıya yakın biri olan sevgili dostumuz Cenk Erdem`in sanatçıyla yaptığı röportajlar, yazılar bu konuda basında (biz dahil) yazılmış en orijinal ve doğru bilgileri içeriyor. Sevgili Cenk`le Buika`nın röportajlarının her biri binlerce kez okunarak muazzam bir takip oluşturuyor.

 

Bildiğimiz kadarıyla sanatçının son albümü "La Noche Mas Larga", muhtemelen 1 Şubat gecesi yeni albümünden de şarkılar söyleyecek ve biz yine bu müthiş sese bir kez daha vurulacağız.

 

 

Alto saksofonun yaşayan en etkili isimlerinden Kenny Garrett yeni albümü "Pushing the World Away" kapsamında Cemal Reşit Rey`de olacak

 

 

Kenny Garrett`ı izlemek ve dinlemek bir cazsever için her zaman ayrıcalık. Bu müziğin en güzel yüzlerinden biri. Sanatçının Türkiye`deki ayak izlerini zaman içinde oluşan haber ve yazı arşivimiz sayesinde adım adım takip etmek mümkün artık. Bir önceki İş Sanat konseriyle ilgili konser izleniminde büyük sanatçı için "Cazın Kenny Garrett hali; Obsesif ve Tutkulu" başlığını kullanmışız. Hala öyle... Hep öyle... Garrett sahnede kendi oyun bahçesini kuran ve sizi içine davet eden müzisyenlerden. Geçen yıl yayınladığı son albümü "Pushing the World Away" bir çok kişi tarafından yılın en iyi albümlerinden biri ilan edildi. Açıkçası, Cazkolik Shop kısmında da önemli bir ilgi gördü yeni albüm ve hala görmeye devam ediyor). Henüz çok yeni, Eylül çıkışlı bir çalışma, bu kadar sıcak bir albümü burada dinleyecek olmak oldukça hoş olacak.

 

 

Yükselişe geçen Katalan cazını takip ediyor musunuz?

 

 

Avrupa caz sahnesi geneli itibariyle hareketli ve dinamik bir sahne. Kuzey Avrupa etkisi ve dominant yanı etkin görünse de bu durumun en önemli sebeplerinden biri kuşkusuz ECM ve ACT gibi iki büyük firmaya sahip olması ve bu firmaların cazda bir dönemin Blue Note gibi tarz ve ekol üretmesi. Oysa İtalyanların, İspanyolların böyle baskın firmaları maalesef yok, bu açıdan çıkan işleri takip etmesi kolay olmuyor. Fransızlar da durum biraz daha olumlu, Universal, Sony, Blue Note gibi firmaların Paris merkezli çalışan etkin firmaları yanında Plus Loin gibi aktif ve dünyaca tanınmış kendi firmaları da mevcut. Laf uzamasın... Gelelim Andrea Motis Joan Chamarro ikilisine. Yazının en başında vokal cazın baskın renginden söz ederken aslında Andrea Motis`i bu isimler arasında saymamıştık ama saymamız lazım. Her ne kadar başarılı ve genç sanatçı saksofon ve trompet dahil nefesli sanatçısı olarak tanımlansa da hayret verici güzellikte bir sese sahip olduğunu peşin peşin teslim etmemiz gerekiyor.

 

İkili ile ilgili ilk elden bilgileri konser etkinlik sitelerinden alıyorsanız eğer tek bir basın bildirisinden çıktığı ortak tema "iyi hissettiren bir ses" olduğudur... Bu tanımlamanın nedeniyse ikilinin son albümü "Feeling Good"dan başkası değil. Albüm çıktığı sıralarda başta kendi ülkesinin eleştirmenleri olmak üzere pek çok kişi böyle bir sesin en iyiler arasına girmesine kimse şaşmamalı tarzı tarifler yapıyordu. Durum böyle mi gelişir şimdiden bilmek mümkün değil ama potansiyeli olduğu kesin. Andrea Motis`in hem çalması hem söylemesi zaten ilginç iken sesinin ayrıca `lolita` etkili çocuksuluğu ayrıca dinleyeni kendine bağlayan temel bir katkı maddesi. henüz 19 yaşındaki genç sanatçının bir çoğumuz için yeni bir keşif olacağı kesin ve bakalım bizi neler bekliyor.

 

 

Şubat ayı CRR konserlerinde bizi cazın ve müziğin iki büyük duayen ismi bekliyor

 

 

5 Şubat 2014`ü ayrı bir yere not edin ve işi gücü bırakıp bu konseri derhal bilet almayı ihmal etmeyin, zira Wadada Leo Smith bizi bekliyor olacak. Wadada Leo Smith ile ilgili meraklısı için en geniş ve bol müzik örnekli bilgiyi Radyo Cazkolik`te sevgili dostumuz Can Tutuğ`un tam üç özel program yaptığı kayıtlarında bulmanız mümkün.

 

Adını free jazz ile anmakla birlikte çok geniş bir skalada müziğini tanımlamanın daha doğru olduğu biri olan Ishmael Wadada Leo Smith bugün artık 73 yaşında bir büyük usta. İkibinli yıllarda içinde Jack deJohnette ve Anthony Davis`in de olduğu Golden Quartet`i kuran Smith (ama istanbul`a deJohnette yerine Pheeroanaklaff gelecek) bildiğimiz kadarıyla 2004 ve 2008 yıllarından "The Year of Elephant" ve "Tabligh` isimli iki albüm yayınladı. Altmışlı yılların başlarında ağırlıklı olarak RB gruplarında çalmaya başlayan Smith altmışların sonlarına doğru AACM yani Association for the Advancement fo Creative Musicians isimli oluşumun kurucu üyelerinden biri oldu. Bu yıllarda özgür cazın büyük isimlerinden Anthony Braxton ile birlikte çalan Smith 1971 yılında kendi şirketi Kabell`i kurdu. Yetmişli yıllarda Doğu felsefesi, müziği ve Afrika kökenleriyle ilgili "Ethnomusicology" çalışmaları yapmaya başlayan sanatçı seksenli yıllarda (Rastafarian olduktan sonra) ismini Wadada olarak değiştirdi.

 

Yazıyı daha fazla uzatıp haberin genelinden kopmadan şunu söyleyelim ki 5 Şubat akşamı sizi her zaman denk gelme fırsatı olmayan bir deneyim bekliyor ve bunu kaçırmak istemeyeceğinizden eminiz.

 

 

Jaga Jazzist ile iki ayaklı bir konser gecesine hazır olun

 

 

Tam 20 yıllık bir topluluk Jaga Jazzist. İstanbul`u bizim bildiğimiz en az bir kaç kez ziyaret etmiş isimler, Matthias Eick ayrıca da bir kaç defa geldi. Kalabalık bir kadroya sahip olan Jaga Jazzist`i son Tamirane konserini arkadaşımız Cenk Akyol yerinde izleyip Cazkolik okurları için kaleme almış ve grubun müziklerini Bugge Wesseltoftvari elektronik caz ile Eric Truffaz arası bir kelime icat ederek `nu-fusion` demişti. Hatta space-rock sularında bir konser olarak tanımlamışlığı da var. Her parçada vites yükselten bir grup olarak tarif ettiği Jaga Jazzist`i bu gece Stian Westerhus Pale Horses ön grubuyla izleme imkanı da gecenin diğer bir başka notu.

 

 

Şubat konserlerinin öne çıkan bir başka özelliği çoğunun yeni albümü olması; tıpkı 10 Şubatta izleyeceğimiz Viktoria Tolstoy gibi

 

 

Viktoria`nın soyadını okuyan ve sanatçıyı tanımayan herkes önce küçük bir şoka uğruyor. Nasıl yanı? Tolstoy? Evet! Sanatçı edebiyat tarihinin en önemli isimlerinden Leo Tolstoy`un 3 ya da 4. kuşak torunu. Daha doğru deyişle torununun torunu... Bu soyadının sanatçıya katkısı ne olmuştur bilmiyoruz ama her zaman isminin önünde geldiği kesin. Ama o soyadına rağmen ya da soyadıyla birlikte tam yirmil yıldan fazladır Avrupa vokal caz sahnesini en çok domine eden isimlerin başında geliyor. Oldukça etkileyici bir kariyer ve diskografiye sahip olan Viktoria Tolstoy geçen yıl sonu yayınladığı yeni albümü "A Moment of Now"da 18 yıldır birlikte çaldığı piyanist Jacob Karlzon ile çalıştı. Piyano vokal ikilisi albümü kaydeden sanatçılar albümde Peter Gabriel, Alanis Morisette, Phil Collins, Mike Rutherford (yani The Genenis) gibi pop ve rock isimlerin bestelerine yer verirken Cole Porter gibi standart bestecisinin, Stevie Wonder gibi bir ismin de bestelerine yer vermiş. Lafın kısası bu gece sadece cazseverleri değil, rock ve pop sevenlerinde iliklerine işleyecek harika bir konseriun bizi beklediğine eminiz.

 

 

CRR`de Sevgililer Günü için özel bir konser var

 

 

Sevgililer Günü malum fenomen bir sosyal kavram. Her yıl 14 Şubat çok sayıda tematik konser ve etkinlikler düzenlendiği malum ama eğer bir cazsever, daha doğrusu iyi müzik seven biriyseniz CRR Orkestrasıyla vokalde Elif Çağlar`ın bu özel konserini mutlaka izleyin tavsiyemiz. Üstelik konserin öncesi ve sonrasında kapının hemen dışı Nişantaşı... Sevgiliniz, eşinizle dilediğiniz farklı eğlence planını uygulamaya devam edebilirsiniz ama geceye iyi müzikle başlamak sevgiliniz için de güzel bir sürpriz olacaktır.

 

 

CRR`de 18 günlük festival gibi maratonun son kanseri yaşayan en büyük seslerden birini ağırlıyor; Dionne Warwick

 

 

Ellili yıllarda rock`n roll söyleyen de oydu, altmışlarda soul ve RB söyleyen de, yetmişlerde, seksenlerde, doksanlarda ve ikibinlerde.

 

Dionne Warwick tam 56 kez, sadece Aretha Franklin`in gerçekleştirdiği bir başarı olan Billboard Hot 100 listesine girmeyi başaran bir ses. Teyzeleri, amcaları, annesi hepsinin şarkıcı olduğu bir ailenin üyesi olan Warwick (ki teyze ve amcalarının The Drinkard Singers isimli bir vokal grupları vardı) özellikle büyük şarkı yazarları Burt Bacharach ve Hal David ile yaptığı işbirliği sonucu tüm zamanların en önemli hitlerine imza atmayı başardı. Dionne Warwick konusunda ayrı bir yazı yayınlamayı planladığımız için lafın uzununu oraya saklayalım ama ara ara kendinizi "I Say A Little Prayer", "Walk on By", "Starlight", "Heartbreaker", "Don`t Make Me Over", "Why We Sing" gibi şarkıları mırıldanıyorken buluyorsanız 18 Şubat gecesini iple çekiyor olmalısınız.

 

Cazkolik.com / 19 Ocak 2014, Pazar

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.