Türklerin çok yüksek müzikal zekası olduğunu düşünüyorum ve onlarla bir bağ kurabiliyorum

Türklerin çok yüksek müzikal zekası olduğunu düşünüyorum ve onlarla bir bağ kurabiliyorum

Dominic Miller bu toprakların müzik dinleyicisinin yakından tanıdığı bir isim ama usta gitarist, geçen sene Bursa ve Alanya`da konserler vermesinin ardından daha fazla merak edilir oldu. Özellikle, yıllar boyu Sting`le ve başka ikon isimlerle yaptığı çalışmalar ve kişisel projeleri nedeniyle giderek daha çok ilgi çeken Miller`la müzik yazarı arkadaşımız sevgili Murat Beşer harika bir söyleşiye imza attı ve sanatçıya dair merak edilen her şeyi konuştu.

 


 

Yıldız isimlerle çalmanın mükafatı kendimi oldukça özgür ifade edebiliyor olmak

 

Murat Beşer: Kariyerinize bakıldığında tam olarak klasik gitarcı olduğunuz söylenemez, funk, caz ya da rock gitaristi olduğunuz da iddia edilemez, ancak hemen hemen her tarzda tel titretiyorsunuz. Gitarcılığınızı tam olarak nasıl tarif edersiniz?

 

Dominic Miller: Hmm. Zor soru. Rock da çalsam, klasik de çalsam, hemen hemen yaptığım bütün işlerin ortak paydası Latin Amerikan dokunuşu taşıyor olmaları. Eğer çalışımda bir dans ya da coşku unsuru yoksa tatmin olmuyorum ya da parça olabileceği kadar güzel olmuyor çok yönlü bir eşlikçi olduğumu söyleyebilirim.

 

Murat Beşer: Gitarcılığınızı teknik açıdan nasıl anlatırsınız? Elektrik ve akustik arasındaki tercihleriniz neye göre değişiyor? Favori ekipmanınız ve pedal tercihleriniz neler?

 

Dominic Miller: Akustikte kendime ait bir tekniğim var, özellikle de sağ elde. Tırnak kullanmadan çalıyorum ve bununla çok daha yumuşak bir ton elde ettiğimi düşünüyorum. Benim için en önemli şey sound. Parçayı neyin tamamlayacağını düşünüyorsam onu seçiyorum. Boss marka delay, distortion ve kompresör pedallarını kullanmayı seviyorum. Oldukça basit bir ekipman kullanıyorum.

 

Murat Beşer: Bazı dinleyiciler eşlik ettiğiniz müzisyenleri sizin için dinliyor, mesela ben. Örneğin Sting parçalarında ilk önce sizin sound’unuza kulak kabartıyorum. Çalıştığınız müzisyenlerle aranızdaki müzikal ilişki ve denge nasıl kuruluyor? Onları mutlu ederken kendiniz gibi kalmayı nasıl beceriyorsunuz?

 

Dominic Miller: Benim rolüm ve hedefim çevremdeki herkesin mümkün olduğu kadar iyi bir sound’a sahip olmasını sağlamak. Buradaki anahtar sadelik. Eğer yaptığım şeyle ilgili dürüstsem mutlu oluyorum, çevremdeki herkes de öyle.

 

Murat Beşer: Birlikte çalıştığınız müzisyenlere mükemmel renkler katıyorsunuz. Bir bukalemun değilsiniz. Bu sizi olumlu anlamda eklektik bir müzisyen olarak görmemizi sağlar mı?

 

Dominic Miller: Teşekkür ederim! Renkler ve kontrastlar benim için önemli. Ressamların alışılmadık ama birbirini tamamlayan renkleri bir araya getirmesinden ilham alıyorum. Bunu müzikle yapmayı deniyorum.

 

Murat Beşer: Özellikle akustik çaldığınız zaman sinematik bir algı oluşturuyorsunuz. Görsel dil ile müziğininiz arasındaki ilişki ne boyutta

 

Dominic Miller: Kesinlikle! Mümkün olan en basit haliyle bütün duyuları bir araya getirmeye çalışıyorum. Görme, ısı, tat alma, renk, koku.

 

 

Murat Beşer: Birlikte çalıştığınız isimlerin ortak özelliği, müzisyenlerine para kazandıracak isimler olmaları. Bu durum solo albümlerinizde daha özgür olmanızı sağlıyor mu? Ticari olmaktan böylelikle kurtulduğunuzu düşünüyor musunuz?

 

Dominic Miller: Tam üstüne bastınız! Çok zeki bir gazetecisiniz. Bütün bu yıldızlarla çalmanın bana mükafatı kendimi özgürce ifade edebiiyor olmak. Kendi müziğimi yaparken kimseyle yarışmam gerekmiyor ve kendi standartlarımı belirleyebiliyorum. Bir plak şirketine karşı yükümlülüğüm yok. Sadece hayranlarıma (ve kendime) dürüst olmak durumundayım.

 

Murat Beşer: Bütün albümleriniz steril ve ilkiyle sonuncusu arasında tam 18 yıl geçmiş. Solo kariyerinizin müzikal yol haritası nedir?

 

Dominic Miller: Çoğunlukla Sting’le olan yoğun tempomdan artan zamanlarda solo kariyerimde geziniyorum. Genellikle 2 yılda bir albüm yapıyor ve ardından da 30-40 tane konser veriyorum. Bu ay sonunda Sting’le çıkacağım turne öncesinde yeni bir albüme başlamak üzereyim.

 

Murat Beşer: Müzik dünyasındaki akademik hayata pek tahammül edemediğinizi biliyoruz. Size sıkıcı ve yanlış gelen şeyler nelerdi? Öğrenme ve kendini geliştirme işine hangi alanlarda devam ettiniz?

 

Dominic Miller: Geleneksel müzik eğitimini eleştirmek kolay ama düşündükçe farkediyorum ki bir öğrenci olarak problem daha çok bendeydi. Eğitim sana gerekli doneleri vermek için var ama onları efektif olarak nasıl kullanman gerektiğini bilecek içgüdüye senin sahip olman gerekiyor. Şimdi bana öğretilen her şeye minnettarım. Belki de o zamanlar bunu yeterince önemsemiyordum.

 

Murat Beşer: Gitar kahramanlarınızı ve onlardan nasıl esinlendiğinizi öğrenebilir miyiz?

 

Dominic Miller: Liste başında kesinlikle Jimi Hendrix var. Akustikte ise Brezilyalı gitarist Baden Powell. Ritm ve armoni duygusu bende tam karşılık buluyor. Ayrıca Lindsay Buckingham, the Edge, Andy Summers, Johnny Marr gibi gitar kahramanım olmayan gitaristleri de zevkle takip ederim.

 

Murat Beşer: Müzik dışında gündelik yaşamınızda neler yapıyorsunuz? Okuduğunuz kitaplar, izlediğiniz filmler ya da diğer hobileriniz?

 

Dominic Miller: Bir numaralı hobim satranç oynamak. Saatlerce internette satranç oynayabilirim. Liste başı kitaplardan iyi yazılmış makalelere kadar her tür kitabı okuyabilirim. Filmler? Sanıyorum orada biraz gelenekselim. Gişe rekortmenlerindense yabancı bağımsız filmleri tercih ediyorum.

 

Murat Beşer: Kendinizi Arjantin mi yoksa İngiliz kültürüne mi daha yakın hissediyorsun?

 

Dominic Miller: Hayatımın büyük bir bölümünü Londra’da geçirdim, o yüzden İngiliz olmalı. Ama söz konusu spor olduğunda kesinlikle Arjantin. Netice olarak kendimi bir dünya vatandaşı olarak görüyorum. Amerikalı baba, İrlandalı anne, Arjantin’de doğdum, orada, Amerika’da ve İngiltere’de yaşadım, şimdi de Fransa’da yaşıyorum. Gerçek anlamda hiçbir yere dair bir aidiyet duygum yok.

 

Murat Beşer: Son albümünüz ‘Ad Hoc’un konserleri dışında 2015 yılı için plan ve projeleriniz neler?

 

Dominic Miller: Hemen hemen aynı şeyler. Büyük bölümü Sting’le, solo kayıtlar ve konserlerle geçecek. Ailem ve arkadaşlarımla daha çok vakit geçirebilmek isterim.

 

Murat Beşer: Ama solo ama Sting ile olsun, daha önce Türkiye’de konserler verdiniz. Türk seyircisini nasıl buldunuz? Özellikle İstanbul dışında Bursa ve Alanya’da verdiğiniz konserlerde nasıl gözlemleriniz oldu?

 

Dominic Miller: Hayranlık verici! Türklerin çok yüksek bir müzikal zekasının olduğunu düşünüyorum ve bunun birçok farklı ve komplike ritmin içinde büyümekten kaynaklı olduğunu sanıyorum. Ritm ve sound benim için en önemli unsurlar. Orada çalmayı seviyorum çünkü seyirciyi hissedebiliyorum ve onlarla bir bağ kurabiliyorum.

 

Murat Beşer: Türkiye’den tanıdığınız müzisyenler var mı? Yerel sanatçılarla işbirliğine nasıl bakıyorsunuz?

 

Dominic Miller: Daha öğrenecek çok şeyim var ama Türk müzisyenlerle işbirliği yapma fırsatına atlardım, yeter ki teklif gelsin ;)

 

Murat Beşer: Son olarak, Türkiye için yeni bir turne hazırlığında olduğunuzu biliyorum. Türk hayranlarınıza bir mesajınız var mı?

 

Dominic Miller: Onlara yaydıkları muhteşem enerji için teşekkür ediyorum. Sizi daha yakından tanımak için sabırsızlanıyorum. Birlikte çok güzel yolculuklara çıkabiliriz.

 

Murat Beşer

 

Cazkolik.com / 30 Ocak 2015, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.