Cenk Erdem Röportajı: "Çağdaş bestecileri takip etsem de ilhamımı hala Bach`dan alıyorum" diyen klasik kemanın genç yıldızı Emre Engin konseri öncesi konuştu.

<strong>Cenk Erdem Röportajı:</strong> "Çağdaş bestecileri takip etsem de ilhamımı hala Bach`dan alıyorum" diyen klasik kemanın genç yıldızı Emre Engin konseri öncesi konuştu.

Emre Engin kemanıyla ışık saçıyor...

21 Nisan Perşembe gecesi (bu gece) Cemal Reşit Rey Konser Salonu, bir klasik müzik şöleninde gururlanarak izleyeceğimiz genç yetenekleri ağırlıyor. Gürer Aykal’ın şefliğinde, hepsi birbirinden seçkin genç solistlerin buluştuğu “Yıldızlar Topluluğu Orkestrası”, Mozart eserleriyle rengarenk bir gece yaşatacak. Mozart`ın "Keman Konçertosu No.3 K.216 Sol Majör", "Piyano Konçertosu No.9 K.271 Mi Bemol Majör" ve "Senfoni No.34 Do Majör K.338" isimli eserlerinin çalınacağı konserde, İstanbullu klasik müzikseverler uluslararası arenada parlayan yıldızlarımızı aynı sahnede birarada görebilecek. Kemanda Emre Engin ve piyanoda Can Çakmur çok sesli müziğin pırıl pırıl genç isimleri Cemal Reşit Rey’de buluşacak. Gecenin kemanıyla öne çıkan yıldızı Emre Engin, yeteneğini Londra Kraliyet Müzik Koleji ve Manhattan School of Music gibi en iyi okullarda zenginleştirerek çok daha ileriye taşıyor. 21 Nisan gecesi Mozart’tan çalacak Engin, aşk ve tutkularıyla yoğrulan bir besteci olarak tarif ettiği Mozart’ın konçertolarını iyi yorumlayabilmenin Paganini çalmaktan bile daha zor olduğunu söylüyor. Emre Engin’i daha yakından tanımanın keyfini yaşarken, CRR konseri öncesi içimden gelen ne varsa sordum.

Cenk Erdem
https://twitter.com/shinyyylove

Cazkolik.com / 21 Nisan 2016, Perşembe


Çağdaş bestecileri takip etsem de ilhamımı hala

Bach`ın eserlerinden alıyorum.

Cenk Erdem: Genç bir müzisyen olarak size en çok ilham veren bestecinin Bach olduğunu biliyorum peki size günümüzün bestecileri içinde kimler ilham veriyor?

Emre Engin: Maalesef modern müzikle ilgilenmeye çok vaktim olmuyor. Tabii ki hala hayatta olan ve eserlerini beğeni ile dinlediğim besteciler var. John Adams, Essa Pekka Salonen ve John Corigliano beğenerek takip ettiğim günümüz bestecilerinden. Fakat müziğimi besleyen ilhamı hala Bach’in eserlerinden aldığımı ve bunun uzun yıllar da değişmeyecek gibi olduğunu söyleyebilirim.

Cenk Erdem: İlk söyleşilerinizde Mozart’ın konçertolarını zor bulduğunuzu söylemişsiniz ve bu gece Mozart’tan çalıyor olacaksınız; Mozart’ın konçertoları size neler hissettiriyor?

Emre Engin: Öyle ve fikrim değişmiş değil. Hala Mozart çalmayı Paganini çalmaktan daha zor buluyorum. Mozart’ın aslında hiç de müziklerinde göründüğü gibi son derece keyifli ve yüzeysel bir hayatı olmamış. Kişisel yaşamında hep zor çelişkiler arasında kalmış. Para kazanabilme zorunluluğu ve kendini zamanın zenginlerine -beğenmese de- aristokrasisine kanıtlayabilme çabası ve hiç vazgeçemediği aşk ve tutkuları ile yoğrulan bir besteci olmuş. Buna rağmen müziği yıllarca hep o çocuksu masumiyetini korumuş. Bu yüzden eserlerini en saf fakat bir o kadar da sofistike bir şekilde yorumlamak bence büyük bir müzikal ve insani olgunluk istiyor.

Cenk Erdem: Peki sizde kişisel olarak en çok duygu uyandıran eserler hangileri desem?

Emre Engin: Tchaikovsky 4. Senfoni ve Beethoven “Pathetique” Piano Sonatı.

Cenk Erdem: Keman hocalarınız Itzhak Rashkovsy’nin, Laura Samuel’in ve Pinchas Zukerman’ın üzerinizdeki emeğinizden hep bahsediyorsunuz; peki Londra Kraliyet Müzik Koleji ve Manhattan School of Music’de okuma hayali kuran gençlere neler söylersiniz?

Emre Engin: Öncelikle, çalışmak, çalışmak ve çalışmak… Bol bol müzik dinlemek de çok önemli... Sanatın diğer alanları ile de olabildiğince ilgilenmek ve bilgi sahibi olmak sizi dünyadaki milyonlarca müzisyenden ayrı bir sınıfa koyacaktır. Daha sonra ilişkilerinizi iyi ve sağlam yürütebilmek... Size anlatamam ne büyük yetenekler sırf insan ilişkilerinde yeteri kadar aktif olmadıkları için kaybolup gidiyorlar. Sonuncu olarak da hiç pes etmemek, sürekli ileriye bakmak ve motivasyonu hiç yitirmemek...

Cenk Erdem: Bir müzisyen olarak Londra’nın ve New York’un size kazandırdıklarından eminim ancak İstanbul sizin için neler ifade ediyor?

Emre Engin: İstanbul benim için çok özel bir şehir. Bütün güzellikleri ve büyüsü ile... Fakat özellikle Perşembe akşamı çalacağım CRR konser salonunun bende farklı bir yeri var. Çünkü ciddi olarak ilk kez sahneye çıkışım, 10 yaşında iken CAKA (Cihat Aşkın ve Küçük Arkadaşları) projesi kapsamında bu salonda gerçekleşmişti.

Cenk Erdem: Gürer Aykal’ın şefliğinde ve sizin gibi uluslararası arenada parlayan Klasik Müzik yıldızlarıyla beraber “Yıldızlar Topluluğu Orkestrası” projesinin bir parçası olarak konser gecesi için hissettikleriniz?

Emre Engin: Çok mutluyum böyle bir projede yer aldığım için. Sayın Gürer Aykal hocamızın şefliğinde, yurtdışında güzel işler yapan genç arkadaşlarla birlikte müzik yapacak olmak beni heyecanlandırıyor.

Cenk Erdem
https://twitter.com/shinyyylove

Cazkolik.com / 21 Nisan 2016, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cenk Erdem

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.