Emre Kartarı kurucu hocası olduğu Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Caz Bölümü?nün resmî açılışını konser ve caz festivaliyle gerçekleştirecek. Caz adına hepimizi sevindiren gurur verici bu olayın tüm detaylarını aşağıda bizatihi kendisi Cazkolik okurlarına anlatıyor...

Emre Kartarı kurucu hocası olduğu Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Caz Bölümü?nün resmî açılışını konser ve caz festivaliyle gerçekleştirecek. Caz adına hepimizi sevindiren gurur verici bu olayın tüm detaylarını aşağıda bizatihi kendisi Cazkolik okurlarına anlatıyor...

(Bu yazıya ait okunma rakamları 14 Şubat 2011 tarihinden sonrasına aittir.)


HUASC (Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı)

Açılış Konseri...

Son birkaç aydan beri Ankara ve konservatuvarımız için çok özel bir programı hazırlamakla meşgulüm. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Türkiye’de ilk defa bir devlet üniversitesinde caz bölümünün açılışını 26 Kasım’da büyük bir konser ile kutlayacak. Bu konser için Ankara’ya gelecek olan dünyanın en iyi birkaç caz eğitimcisi ile 22-27 Kasım arasında master class ve atölyeler de sunacağız. Festivalin gerçekleşmesini sağlayan ABD Ankara Büyükelçiliği, Virginia Commonwealth University, James Madison University, New York University ile bu önemli kutlamada bizimle birlikte olmak için uzak mesafelerden gelecek olan müzisyenlere teşekkür ediyoruz. Öğretmenim ve aynı zamanda arkadaşım olan bu büyük müzisyenlerin Şükran Günü bayramlarını bize hasretmekte gösterdikleri incelik için duyduğum mutluluğu da sözle ifade etmem mümkün değil.

Festival için VCU öğretim üyelerinden Grammy adayı bestekar / aranjör Doug Richards, Yamaha Sanatçısı Rex Richardson, VCU Öğretim Üyesi Adam Larrabee, Viyana’daki Graz Conservatory’den Prof. Howard Curtis, New York University’den Prof. Mike Richmond, James Madison University öğretim üyesi Bob Hallahan ve efsanevi perküsyoncu Warren Smith gelecek. Bölümümüze Fulbright ile katılan profesör George "Skip" Gailes, festivalde zaten Ankara’da olacak. Sonraki yazılarımda konser, atölyeler ve konsere katılan müzisyenler hakkında ayrıntılı bilgi vereceğim. Şimdi bu festivali nasıl ve niçin hazırladığımızı anlatmak istiyorum.

On altı yıl önce, 1995 yazında, Virginia Commonwealth University Caz Bölümü’nün giriş sınavı için big band prova odasına gitmiştim. Aylardır bu sınava hazırlanıyordum ve aşırı heyecanlıydım. Bagetlerimi zorla düz tutabiliyordum. Odaya girdiğimde ilk gördüğüm Howard Curtis’in gülümseyen yüzü oldu. Orada, gelecekte hocam olacak müzisyenler Doug Richards, Skip Gailes ve Bob Hallahan’la tanıştım. Sonra heyecandan elim ayağıma dolaşarak  enstrümanımı hazırladım. Şimdi düşündüğümde normal düzeyimde çalamadığımı hatırlıyorum ama yine de yeterli görmüş olacaklar ki o gün caz programına kabul edildim. Sınavda başarılı olduğum haberini aldığımda çok sevinmiştim, gözüm hiçbir şey görmüyordu. Herhalde bu yüzden üniversitenin bulunduğu Richmond’dan çıkarken arabamı ücretli geçiş gişesinde duran kamyonun altına sürdüm. Ağır bir kazaydı ama ufak sıyrıklarla kurtulmuştum.

Yıllardan beri davul dersleri almama rağmen benim için ciddi caz çalışması o gün başladı.  Öğrencilik yıllarım yine de hayatımın en verimli, odaklanmış yılları arasındadır. Çok erken uyanır ve mümkün olan her dakikamı davul çalışarak geçirirdim. VCU’daki son birkaç sömestrde Skip Gailes ve diğer öğretim üyelerinin konserlerinde çalacak kadar iyi olmuştum. Howard Curtis’le perküsyon, Doug Richards’la caz aranjmanı çalışıyordum ki bunlar okuldaki caz öğrencilerinin en çok korktuğu derslerdi. Doug Richards’ın yönettiği big band’de çalıyordum. Arkadaşım ve yetenekli gitarist Adam Larrabee ile de o arada VCU’da tanıştım

VCU’daki üçüncü yılımda büyük perküsyoncu Warren Smith gelip bizimle bir atölye yaptı.  Warren’in timpani, marimba ve davullarını kurmasını izlerken bir taraftan da Howard’a bakıyordum. Howard o gün özellikle mutlu görünüyordu. O Warren’i sınıfa “öğretmenim ve arkadaşım” diye tanıttı. O zaman, “Ben de bir müzik okulunda öğretmen olsam ve öğrencilerime Howard’ı ‘öğretmenim ve arkadaşım’ diye tanıtsam ne iyi olurdu” diye düşünmüştüm.

VCU’yu bitirdikten sonra New York Üniversitesinde mastır yapmak için New York’a taşındım. Oraya gider gitmez ilk işim büyük basçı Mike Richmond’dan özel ders almak için başvurmak oldu. Mike’ı benim idolüm Jack DeJohnette ile yaptığı albümlerden tanıyordum.  NYU’dan mezun olduktan sonra Mike benim ilk albümüm "Perpetual Anxiety"de çaldı ve albümün ortak yapımcısı oldu. Mike müzisyen olarak birinci sınıf ve öğretmen olarak zamanını, deneyim ve yeteneğini son derecede cömertçe öğrencisine hasreden bir insandır.

VCU ve NYU’dan sonra, bazısı caz dünyasının en değerli müzisyenleri olan başka caz müzisyenleri ile tanıştım ve çalıştım. Bu deneyimime dayanarak, iyi caz müzisyenlerinin hepsinin üniversitelerde olduğunu söyleyemem. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’nda caz programının kurulması sorumluluğunu üstlendiğim zaman, ilk görevimin konservatuvara bir caz öğretmeni / müzisyenden beklenen müzisyenlik standardını değil, ama aynı zamanda bir caz eğitimcisinden beklenen olgunluk düzeyini göstermek olduğunu anladım. Hacettepe’de yazık ki, herhangi bir klasik eğitim almış kişinin bir-iki yıllık çalışmadan sonra caz müziği yapabileceği ve hatta öğretebileceğine dair yaygın bir anlayış vardı. Diğer bir yaygın yanlışlık da caz müziğini sevmenin bir insanı cazda otorite yapmaya ya da cazı öğretmeye yeterli kıldığı kanısıydı. Yıllarca Virginia ve New York’ta caz öğrencisi olduktan ve ABD’deki profesyonel caz müzisyenliği deneyimimden sonra bu yanlış anlayışın ne kadar üzücü ve hatta sinir bozucu olduğunu anlatamam. Yazının en sonunda yer alan arşivden Cazkolik için yazdığım ilk makaleyi dikkatle okursanız bu konuya değindiğimi sezeceksiniz.

Benim en iyi öğretmenlerim sadece mükemmel müzisyen değildi, onlar genç cazcıları nasıl teşvik edeceklerini, ilham vereceklerini ve kendilerine güvenmelerini sağlayacaklarını biliyordu. Caz pedagojisi de klasik müzik pedagojisi veya diğer mühendislik ve tıp okulları tarafından sunulan pedagoji kadar ciddi ve ayrıntılıdır. Bir müzisyen ve eğitimcinin yüksek kalitesini tek bir insanda bulabilmek enderdir; Ankara’ya gelecek olan müzisyenler işte bu grubu temsil ediyor, onlar hem mükemmel müzisyen hem de harika öğretmendir. Özellikle onların gelmesini istedim, çünkü onların yeteneklerini yıllardan beri biliyorum. Onlarla öğrencileri olarak sınıfta çalıştım, onlarla stüdyolarda kayıt yaptım ve sahneye çıktım. Onlar birlikte çalışmakla gurur duyduğum en iyi müzisyenlerdir. Bu müzisyen / eğitmenlere bizim caz bölümümüzle ilgilenmelerinden dolayı büyük şükran borçluyum ve gelecekte de bu kaliteye sahip diğer müzisyenlerin de Türkiye’ye gelmesine çalışacağım.

Bu usta öğretmen ve eğitmenleri Ankara’ya getirmek için bu kadar gayret göstermemin ve tüm kaynaklarımı kullanmamın birkaç nedeni daha var. Birincisi, öğrencilerin ben okuldayken bu müzik için hissettiğim heves ve heyecanı duymaları gerekir. Onların zaten bir an önce öğrenmek hevesinde olduğunu biliyorum. Bununla birlikte caz öğrencilerinin, erişmeleri gereken müzisyenlik ve olgunluğa örnek düzeydeki usta müzisyen ve öğretmenleri görmeleri gerekir.

İkinci neden, Türkiye’de caz eğitiminin geliştirilmesi düşüncesidir. Türkiye’de caz eğitimi konusunda daha önce bazı girişimlerin olmasına rağmen, biz burada hala caz eğitiminin bir anlamda geri çağlarındayız. Bunun asıl nedeni, caz ustalarından uzak oluşumuzdur. Caz müziği alanında ABD ile daha yakın işbirliğine ihtiyacımız var. Bu olanağın Türkiye’de sadece dış ülkelere gidebilen bir avuç zengin gence değil, yetenekli ve hakeden tüm öğrencilere sunulması gerekir. Öğrencilerimize bu deneyimi kazandırmak için VCU ile bir öğrenci değişimi programı başlattık. Değişim programın başlatılmasına ilk adım olarak Kasım ayında VCU’dan beş öğrenci festivale katılmaya ve okulumuzu görmeğe gelecek.

Üçüncü neden ise konservatuvarı düşünmemdir. Hacettepe Üniversitesi Türkiye’nin olan en eski ve en saygın konservatuvarına sahip. Klasik müzik pedagojisinde derin kökleri var. Burada müzik programlarını hazırlayan ve ders veren ilk öğretmenlerin Bela Bartok ve Paul Hindemith olduğunu düşünürseniz, caz eğitimi için de mümkün olan en yüksek dereceli caz öğretmenlerine ulaşmamızın gerekliliğini kabul edersiniz.

Caz bölümüne karşı bazı çevrelerde rahatsızlık duyulduğunu da seziyor ve bunu normal karşılıyorum.  Bilinmeyen her zaman ürkütücüdür. Çoğu insan rahat kabuğundan ayrılmak istemez, özellikle kendisini yeterli hissetmezse. Bu tip kişiler  için en kolayı alıştıkları ortamda alışılageleni sürdürmektir. Başkasının aktif çalışmasını beğenmediği için değil ama ayak uyduramayacağından çekindiği için diğerini saf dışı etmekte odaklaşır.  Bu ilk defa görülen birşey değil.  Ben, caz müziğine karşı kendine güvensizliğin getirdiği çekingenliği cazın vatanı ABD’deki klasik müzik bölümlerinde bile gördüm. Büyük caz ustası Duke Ellington “Caz her zaman, kızınızın ilgilenmesini istemediğiniz bir erkek gibi karşılanmıştır” demişti.  Duke Ellington haklıydı –caz pasif bir müzik değildir- enerjiktir, yaratıcılık ister, yoğundur ve kuralları bozar.

Kasım ayında yapacağımız atölye ve büyük konserde bize katılacağınızı umarım. Öğretmen ve arkadaşlarımın buradaki faaliyetlerinin Türkiye’de caz eğitiminin gelişmesinde olumlu bir adım olacağına bütün içtenliğimle inanıyorum.

Emre Kartarı
01 Ekim 2010, Cuma


HUASC JAZZ FESTIVAL

For the past several months, I have been working on a very special event for Ankara and our conservatory. Hacettepe University Ankara State Conservatory will hold a grand opening concert on the 26th of November in celebration of the first jazz degree program offered at a state university in Turkey. Some of the best jazz educators and musicians in the world will come to Ankara for this concert, and we will be holding master classes and workshops between November 22-27. To make this festival possible, we must thank the American Embassy in Ankara, Virginia Commonwealth University, James Madison University, New York University, and the musicians who will be traveling long ways to be with us in Ankara. I am deeply grateful for the generosity of these master musicians, my teachers and friends, who are joining us in Ankara on their Thanksgiving holiday.

The musicians who will be joining us are from the VCU faculty; the Grammy-nominated composer/arranger Doug Richards, Yamaha Artist Rex Richardson, VCU faculty member Adam Larrabee, Graz Conservatory professor Howard Curtis, New York University professor Mike Richmond, James Madison University faculty member Bob Hallahan, and the legendary percussionist Warren Smith. Our Fulbright professor, George "Skip" Gailes, will already be here in Ankara for the festival. While I will elaborate more on the details of the concert, workshops and these musicians in future articles, for now I would like to explain how and why this festival came to be.

Sixteen years ago, in the summer of 1995, I walked into the big band rehearsal room for my jazz department entrance audition at Virginia Commonwealth University. After spending months preparing for the audition, I was more than just a little bit nervous — I could barely hold my drumsticks straight!  It was when I walked into that room for the first time that I saw the smiling face of Howard Curtis and met my other future teachers — Doug Richards, Skip Gailes and Bob Hallahan. I sat down and set up awkwardly for the audition. I sounded awful! But by some stroke of luck, I got into the program. When I heard the news that my audition was successful, I was so excited that I actually crashed and totaled my car at a toll booth!

Although I had taken drum lessons for years already, my adventure in the serious study of jazz started on that day. My student years are still counted amongst my most productive, focused times in life. I woke up very early and practiced every possible minute I could. In my last few semesters at VCU, I had become good enough to take on gigs with Skip Gailes and other members of the faculty. I was studying drum sets with Howard Curtis and studying jazz arrangement with Doug Richards — the class most feared by all of the jazz students. I was in the the big band directed by Doug. VCU was also where I met my friend and talented guitarist, Adam Larrabee.

During my third year at VCU, the great percussionist Warren Smith had come to do a workshop for us. I remember watching Warren set up the tympani, marimba and the drum set, but I was also observing Howard. He was setting up a video camera to film the workshop. I could tell that Howard was especially happy that day. He introduced Warren as "his teacher and friend" with a big smile. It was back then that I first thought, "How nice would it be if I got a job at a music school one day, and had a chance to introduce Howard to my students...?"

After my VCU experience, I moved to New York, where I attended New York University. One of the first things I did when I got there was sign up for private lessons with the great bassist Mike Richmond. I was familiar with Mike through his recordings with my hero, Jack DeJohnette. When I graduated from NYU, Mike played on and co-produced my first album, "Perpetual Anxiety". As a musician, Mike is world class. As a teacher, he is patient and extremely generous with his time, experience and talentI’ve met and studied with other jazz musicians after VCU and NYU. Some of them are very famous in the jazz world. However, from these experiences, I can tell you that not all good jazz musicians belong in universities. When I undertook the responsibility of setting up the jazz program at Hacettepe University Ankara State Conservatory, I knew right away that my first mission was to not only show the conservatory the high standard of musicianship required from a jazz teacher / musician, but also the level of maturity required of a jazz professor. The unfortunate, common misconception at Hacettepe has been that any classically-trained musician can play and teach jazz in a year or two of training. Another one was that being a fan of jazz qualifies you to become an authority or teacher of jazz. After years of being a jazz student in Virginia and New York, and my professional experience as a jazz musician in the USA, I cannot tell you just how irritating and upsetting this misconception is. If you go back and read my very first article for Cazkolik between the lines, you’ll understand that my article was about this very topic.

My best teachers were all excellent musicians but they also knew how to encourage, inspire, and give confidence to the young improvisors. Jazz pedagogy is something just as serious and detailed as classical music pedagogy, or any offered by a engineering school, or a school of medicine. Finding the high qualities of a musician and educator in the same person is rare.  And the musicians who are coming to Ankara are as excellent musicians as they are teachers. I specifically asked them to come because I’ve known of their talents for years. I have worked with them as their student in a classroom, I’ve been with them in recording studios and on stage. They are among the best that I’ve had the honor of working with. I am incredibly grateful for their involvement with our jazz department, and eventually, I would like to be able to bring all of the musicians I’ve worked with who also have these qualities to Turkey.

There are a few additional reasons as to why I’ve put forth so much effort and reached so deeply into my resources to bring these master teachers and educators to Ankara. For one, the students need to feel the same inspiration and excitement I’ve had for this music when I was in school. They already have this sense of urgency for learning, but they must meet the master musicians and teachers who are at the exemplary level of musicianship and maturity that students should be reaching for as well.

The second reason was for the advancement of jazz education in Turkey. Even though there have been previous attempts at jazz education in Turkey, we are somehow still in the dark ages of jazz education here. The main cause of this is our distance from the jazz masters. We simply need to be more connected with the USA. This opportunity needs to be available to all of the talented and deserving students in Turkey, not just for the handful of rich ones who can afford to go overseas. To give our students this experience, we have started on a student exchange program with VCU. In November, five jazz students from VCU will come to observe the festival and the conservatory as a step towards beginning this student exchange program.

The third reason is for the conservatory. HUASC is the oldest and most prestigious conservatory in Turkey. They have deep roots in classical music pedagogy. If Bela Bartok and Paul Hindemith were the first teachers to write the music class programs and teach here at the school, then we too need to reach for the highest possible standard for jazz education there is.

There may also be a general feeling of uneasiness from the classical department at HUASC towards jazz music itself. This is not a new occurrence. When things we have grown used to begin to change, sometimes there are those who may want things to stay as they were. I’ve experienced the same kind of insecurity directed towards jazz music in the USA. To quote the great Duke Ellington, "Jazz has always been like the kind of man you wouldn’t want your daughter to associate with."

Duke Ellington was right — jazz is not a passive kind of music. It’s energetic, it’s creative, it’s intense and it can break the rules. So if we take your daughter out on a date, we can’t promise to bring her back by her curfew — what we do promise is that she will be smiling!

I sincerely hope you can join us in November for our workshops and our grand concert. I trust that the presence of my teachers and friends will be a positive step in improving jazz education in Turkey.

Emre Kartari
October 1, 2010

Cazkolik.com / 01 Ekim 2010, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Emre Kartarı

  • Email

YORUMLAR

  • Yahya Dai
    06 Ekim 2010 Çarşamba 01:13

    Ankara için ikinci , Türkiye için üçüncü "Caz okulu sınavı" yada deneyimi olacak diyebiliriz. Öncekiler ilgisizlik ve ekonomik sebeplerle uzun soluklu olamadılar ne yazıkki , dilerimki bu sefer her şey yolunda gitsin...Tüm emeği gecenlere kolaylıklar ve başarılar diliyorum

    Bu Yoruma Cevap Yazın »

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.