Pat Metheny iki konser için Cemal Reşit Rey`e geliyor

Pat Metheny iki konser için Cemal Reşit Rey`e geliyor

 

Son iki yılda Pat Metheny ile ilgili yeni haber ve gelişmeler oldu

 

 

Pat Metheny özel hiç bir uğraşının içinde olmadan sadece yaptıklarıyla sürekli kendinden sözettiren bir müzisyen. Belki de ona artık müzisyen dememek lazım, başka bir isim bulmalı çünkü elinde enstrümanı ile bildiğimiz müzisyen portresini aşalı o kadar çok oldu ki.

 

Neyse, lafı bilmeceye çevirmeden devam etmekte fayda var.

 

Her seferinde kendisi hakkında şaşırtıcı yeni detaylar öğrendiğim usta müzisyenin bu yazı yazılmadan az önceye kadar kendisinden beş, altı yaş kadar büyük trompetçi bir ağabeyi olduğunu bilmiyordum mesela, o da Mike Metheny imiş. Niyeyse, kasabanın sırrını herkesin bildiği ama hala bilmeyen bir benmişim gibi hisse sahibim şu an.

 

Buna da neyse diyelim.

 

Geçen yıl herkesi hayretler içinde bırakan Orchestrion albümünü yayınlayan Pat Metheny sadece bu albümle bile sadece bir müzisyen değil bir çeşit rönesans dönemi mucidi olduğunu kanıtladı. Söyler misiniz, hangi deli enstrümanlarını çalması için tam otomatik ve mekanik, çocukluk hayalinden kalma dehşet bir cihaz icad eder ve albümünü de bu cihazdan çıkan müziklerle kaydeder. Üstelik, Orchestrion projesi bu açıdan Pat Metheny için yeni ve şaşırtıcı da değil zira bu projeden bir yıl önce bilgisayar destekli bir başka icatta bulunmuş ve tüm Kuzey Amerika`yı bu cihazla dolaşarak üniversitelerde konserler vermişti.

 

İşin doğrusu, tüm bu üstün yeteneklerine, yaptıklarını anlamamama rağmen dehşet veren buluşçu yanına hayranlık derecesinde saygı duyarım ama ben yine de Pat Metheny`nin eşsiz soundunun o bildiğimiz tekil, yalın halini severim, mesela Day Trip (2005) albümündeki trio müziğini, Brad Mehldau ile kaydettiği Metheny Meldau Quartet (2007) albümündeki müziğini (ki bu albümün basçısı Larry Grenadier burada Metheny`e eşlik edecek), gitarının Amerikan taşrasının ufka dönük yalnızlığını severim, Edward Hopper`ın 1914 yılında yaptığı olağanüstü eseri Maine Yolu (aşağıda) resmini bir albümünün kapağında görmeyi çok isterim. Benim kendi Pat Metheny`im böyle biridir.

 

 

 

Peki, sıradan bir müzisyen olarak Pat Metheny nasıl biridir?

 

 

Herhalde ağabeyinin etkisiyle olacak müziğe sekiz yaşındayken trompet çalarak başlayan Metheny gitara oniki yaşında geçmiş. Müzikle içiçe Kansas`lı bir ailenin oğlu. Benim onda ısrarla bulduğum o büyük pastoral yalnızlık Kansas-Missouri`den kaynaklanıyor olsa gerek. Amerikanın en orta yerindeki kare eyaletlerden biri olan Kansas`ta onbeş yaşından itibaren yörenin en iyi caz müzisyenleriyle çalmaya başlamış. Büyük Amerikan caz sahnesine ilk olarak 1974 yılında çıkan Metheny bu dönem üç yıl boyunca çalıştığı vibrafoncu Gary Burton`dan çok şey öğrenmiş. Missouri`li bu genç taşralı (bu arada Charlie Haden`lı Missouri Sky albümüne özel bir selam göndermek gerek) kendi alamet-i farikası gevşek ve esnek tarz nefesli çalımına benzeyen ama ritmik ve armonik bakımdan hayli zenginleştirilmiş tarzını swing, blues ve melodik caz geleneklerine bağlı olarak bu yıllarda geliştirdi. İşte kariyerinin ilk albümü de 1975 yılında yayınladığı Bright Size Life`tır. Bu albümde eleştirmenlerin dikkatini çeken şey geleneksel caz gitarı soundunu yeni kuşak gitaristlerin modern tavrına adapte etmesi olmuştu. Bundan sonraki yıllar inanılmaz işbirliklerinin arka arkaya geldiği yıllardır ama bir kişi, Lyle Mays ile tam yirmi yıl kadar süren beraberlikleri diğer isimlerin arasında özeldir.

 

Metheny`nin bir çeşit deha olduğundan söz ettik en başta, gelin bunu kanıtlayan başka bir detay verelim, 18, 19 yaşındaki çocuklar ne yapar? Öğrencilik elbette ama Pat Metheny bu yaşlarda önce Miami, ardından Berklee üniversitelerinde en genç hoca sıfatıyla öğretmenlik yapıyordu. Üstelik doktorasını yirmi yıl sonra, 1996 yılında alan bir öğretmen.

 

Caz gitarın yaşayan en orijinal isimlerinden olan Pat Metheny en yeni albümünü bu yıl yayınladı. What`s It All About isimli solo bariton gitar albümü EMI şemsiyesi altındaki Nonesuch Records`tan çıktı. Kendi besteleri olmayan, hepsi ünlü ve popüler Paul Simon, Burt Bacharach bestelerini yorumladığı albümünden İstanbul konserlerinde bir şeyler dinleme ihtimalimiz yüksek ama ne çalarsa çalsın eminiz hayranlıkla izleyeceğimiz, gitarlarını kendi dizayn ve imal eden bu sıradışı usta Cemal Reşit Rey konserinde 42 telli Pikasso gitarını çalacak mı bilmesek de o artık Talking, Letter From Home, Secret Story gibi olağanüstü albümlerin yaratıcısı, sayısız Grammy ödülü sahibi, Grammy almanın artık heyecanlandırmadığı ender insanlardan biri, 1974 yılından bu yana yılda yüz elliye yakın konser veren insanüstü müzisyen iki müthiş gece için 30 Kasım ve 1 Aralık geceleri Cemal Reşit Rey sahnesinde olacak. Tabii biz de orada.

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 29 Kasım 2011, Salı

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.