Lester Young iki önemli albümünün orijinal baskılarıyla koleksiyonerleri adeta tahrik ediyor.

Lester Young iki önemli albümünün orijinal baskılarıyla koleksiyonerleri adeta tahrik ediyor.

Bu nedenle, bu köşenin ikinci yazısını (ki yazıyı yayına girmekte geç bile kaldık) Lester Young’a ayırdık. Yaşça daha büyük olması ve ’kıdem’ açısından öne aldığımız Young’ın ardından da Parker ile ilgili yazıyı gireceğiz. Böyle bir köşede, tek bir yazıda bir çok albümden söz etmek yerine az sayıda albümü ama uzun uzun yazmayı tercih ettik. Bunun nedenini de, yeni aldığınız plağı evinizdeki pikaba yerleştirmeden önce özenle temizleyip ardından kendinize has ritüellerinizle pikaba yerleştirip, iğnesini plağa değdirdikten sonra odaya yayılan müziğin vücudunuzda yarattığı haz olarak tarif etmek istiyoruz.

27 Ağustosta 101 yaşına basan cazın efsane ismi bildiğiniz gibi geçen yıl 100. doğum yılı nedeniyle pek çok etkinlikle anıldı, adına yeni albümler yayınlandı ama yapılanların hepsi sadece bu yıla özel çalışmalardı, oysa Lester Young’ın koleksiyonluk albümleri, yaşadığı dönemde yayınlanan kayıtlarından halen elimizde olanlar ve sonradan yayınlanıp da koleksiyon özelliklerini barındıran çeşitli çalışmalar. Bu kayıtların orijinallerinin bazılarının yüksek satış bedellerine sahip olması normal. Burada böyle iki örneği arşivinizde mutlaka olması gereken kayıtlar açısından anlatmaya çalışacağız.


The Lester Young - Teddy Wilson Quartet;
“Pres And Teddy”

İster koleksiyoner olun, ister normal bir dinleyici, caza ve Lester Young’a meraklıysanız elinizin altında olması gereken albümlerden biri “Pres and Teddy”dir. Bu albümün eBay’de orijinalini bulmanız mümkün. Yaptığımız araştırmada birden çok nüshasına rastladık ve gördüğümüz kadarıyla gayet iyi muhafaza edilmiş kopyalar. eBay’de bulduğumuz ilk örnek VG++ kondüsyonlu, “ward1935” rumuzlu “Top Rated Seller” satıcı tarafından satışa sunulmuş olan “Buy It Now” fiyatı 129,97 $ olarak belirlenmiş kaçırılmayacak bir kayıttı. Bu fiyatın üzerine deniz aşırı posta masraflarını eklemeyi unatmayın. Albüm 12 inç, yani bizim 33’lük dediğimiz baskılardan. Verve firması tarafından yayınlanmış olan albüm mono olarak kaydedilmiş. eBay’in 30 günlük geri ödeme garantisini de hatırlatalım.

Koleksiyonerseniz ve elinizde bulunmayan bir kayıt ise hiç durmayın! Koleksiyoner değilim ama bu albümü istiyorum diyorsanız, sadece LP içerikli CD’sini bulmanız mümkün değil ama genellikle farklı içeriklerle oluşturulmuş compilation’lar mevcut. Son yıllarda kimi büyük firmalar orijinal kayıtları dijital ortamlarda yeniden temizleyip daha kaliteli ses dosyalarına dönüştürerek CD formatında seriler halinde yayınladılar ve bu seriler bize gerçekten bir çok önemli albümü yeniden kazandırmış oldu. Bir farkla, bu albümler, orijinallerindeki parça sayılarına ‘alternate take’ gibi isimler altında orijinal kayıtlarda yer almayan ama bu kayıtlar yapılırken çoğunlukla prodüktörlerin istekleri üzerine müzisyenlerin kaydettikleri farklı versiyonlara da yer verdiler. Bu yer vermenin tek sebebi CD’lerin daha çok parça kapasitesinden ötürü ticari gerekliliktir. Tüketici alışkanlığı da denebilir bu duruma. Müzik mağazasına gittiğinizde elinize aldığınız albüm eğer 10 parçadan az ise kafanızda ‘paramın karşılığı’ gibi sorular belirmesin diye düşünülmüş bir önlem.

Albümün içeriğinden de söz edelim isterseniz biraz; 13 Ocak 1956 tarihinde New York’da kaydedilen albümde Lester Young’a piyanoda Teddy Wilson, basta Gene Ramey ve davulda Jo Jones eşlik etmiş. Her iki yüzünde üçer parçanın olduğu LP sıralaması ise;

A1 “All Of Me”
A2 “Prisoner Of Love”
A3 “Louise”

B1 “Love Me Or Leave Me”
B2 “Taking A Chance On Love”
B3 “Our Love Is Here To Stay”

Albüm, tüm caz tarihinin kaydedilmiş bizce en iyi “All Of Me” yorumlarından biriyle açılıyor. Lester’ın eşi benzeri olmayan yorumu ve bilhassa parçanın girişi, tariflerin ötesinde güzelliğe sahip. Bu albüm Teddy Wilson ile ortak kayıt olmasına rağmen hep Lester Young albümü olarak algılanmıştır. Kuşkusuz bunda şaşılacak bir şey yok ama Wilson’ın nasıl bir piyanist olduğunu da bu albümde hayranlık sıralamanızın en üstlerinde yer verecek kadar tanıyorsunuz. Billie Holiday gibi starların piyanisti olarak ün yapan Wilson, Benny Goodman gibi isimlerin big bandlerinde uzun yıllar geçirdi. Kırklı yıllarda ara ara kendi küçük gruplarını kuran ünlü müzisyen kendinden sonraki piyanistleri en çok etkileyen isimler arasında gösterilmiştir her zaman.

Basçı Gene Ramey ise bizde az tanınan bir isim olmakla birlikte Amerikan caz çevrelerinin saygı duyduğu isimlerin arasında geliyor. 1984 yılında ölen ünlü basçı bebop dönemi isimlerinden olsa da swing ağırlıklı çalmayı sevdiğini biliyoruz.

Davulcu Jo Jones’u bir diğer davulcu Philly Joe Jones ile karıştırmayın lütfen. Çok sık yapılan bu karışıklığı hatırlatmak istedik. 1911 yılında dünyaya gelen Jo Jones, Philly’e göre biraz daha eski nesil caz müzisyeni, parlak ve açık tarzı, güçlü yorumlarıyla kendi ve sonraki dönemlerin etkileyici isimleri arasında yer alan başarılı davulcu küçüklüğünde aynı zamanda bir tap dansçısıymış.

Bu arada abümün ikinci parçası “Prisoner Of Love”da ki Wilson piyanosuna bayılacaksınız, hatırlatmadan geçmeyelim. A Yüzünün son parçası olan “Louise” Lester Young’ın bold saksofonu ve Jo Jones’un lezzetli ritmiyle açılıyor, parçanın sonlarında benzerlerine artık pek de rastlamadığımız davul sololarından birine hazırlıklı olun. Wilson’ın swing piyanosu aynen bir önceki parça gibi tariflerin ötesinde güzelliğe sahip. Zaten Wilson’ın en önemli yanı tuşesinin dinleyene çok rahat ve kolay gelen duygusu, lezzeti. Bu ustalık, piyanosuyla sevişen birinin aşkı belli ki...


Lester Young, Harry Edison, Roy Elridge;
“Laughin’ To Keep From Cryin’.”

İkinci olarak Lester Young’ın farklı üç isimle kaydettiği bir başka albümünü arşiviniz için tanıtmak istiyoruz. Koleksiyoner olun olmayın her cazseverin arşivinde mutlaka bulunması gereken albüm yine başta eBay olmak üzere pek çok yerde bulunabilir (Özellikle eBay diyoruz çünkü bu portal başka pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da çok önemli site ama bu albümleri ille de burada bulacaksınız diye bir kural yok elbette, özellikle ikinci el müzik mağazalarında bulabilirsiniz (bu konuda ülkemizde çok sayıda yerden sözetmek zor, başta İstanbul olmak üzere ancak bir kaç müzik mazağasından bahsedebiliiz) yurtdışındaki büyük metropollerde olan plak mağazaları dahi gün geçtikçe kan kaybediyorlar, internet bu anlamda herkesi vurmuş durumda, oysa rafta plak karıştırmanın bir koleksiyonerin ne denli zevk aldığı bir uğraşı olduğunu hepimiz biliriz, neyse başka bir konuya dalıp gitmeyelim...). İlk okuduğunuz albüm gibi Verve firması tarafından yayınlanan albüm mono olarak 1959 yılında kaydedilmiş. Orijinalindeki sesi dinlemiş bir cazsever olarak plaktan yayılan basın mükemmelliğine, Harry EdisonRoy Eldridge’in trompetine bayılacağınızı garanti ederiz. Plakların güzel yanı da bu değil mi zaten, eğer bir de hi-fi ses sisteminde dinliyorsanız değmeyin keyfinize! Bu albümün CD versiyonlarında plaktaki sesin benzerini -her nedense- duymak mümkün olmuyor. Aslına bakarsanız koleksiyoner de böyle olunmuyor mu zaten? Duyduğunuz bir müziğin güzelliği karşısında büyülenip deli gibi o albümü aramayan kaç kişi vardır. Hele internet öncesi günlerde duyduğunuz müziğin kime ait olduğunu öğrenmek bazen tam bir kabusa dönerdi. Şimdi geriye dönüp bakınca o zamanki arayıp durmanın hazzı başkaymış sanki, şimdi bunca geniş erişim imkanlarını yaşayınca insan o tutkunun, o merakın heyecanını daha çok özlüyor ama lüzumsuz nostaljiye gerek yok, çünkü günümüzün erişim başarısının öneminin farkındayız, eğer amaç iyi müziğe ulaşmaksa bir kaç dakikada elimizin altında olmasından daha güzel ne olabilir.

Gelelim albüme; 12 inç, 33’lük plak olarak 1959 yılında basılan albümün orijinali mono kayıt. eBay’de bulduğumuz orijinal baskı “djrecordshop” isimli yüksek eBay ratingine sahip satıcı tarafından satışa verilmiş. 80$ fiyat konulan albümü almaya niyetlendiğiniz anda eğer satılmışsa bile sitede biraz daha arama yaparak ya da en genç bir kaç gün bekleyerek bir başkasının satışa sunulduğunu görebilirsiniz, hatta çoğunlukla aynı anda bir kaç kopyasının olduğunu görmeniz de mümkün.

Plağın A yüzünde iki şarkı var; ilk parça “Salute To Benny” ve Gershwin bestesi “They Can’t Take That Away From Me”. Plağın arka yüzünde ise üç parça kayıtlı. “Romping”, “Gypsy in My Soul” ve “Please Don’t Talk About Me When I’m Gone”.

Bu albümün, caz tarihi açısından önemli bir özelliği Lester Young’ın az sayıda tanık olduğumuz klarnet kayıtlarından biri olması. Lester Young’ın ölümüne yakın bir tarihte Verve şirketinin kurucusu ünlü emprezaryo ve prodüktör Norman Granz tenor saksofonun efsane ismini yeni bir kayıt yapmaya ikna eder. Albümde Lester’ı klarnet çalmaya ikna eden, besteleri tespit eden de, Young’a eşlik etmesi için yakın arkadaşı olan Roy Eldridge’i ve bir diğer trompetçi Harry Edison’ı ikna eden de Norman Granz’in kendisidir. Plağın arkasında yer alan yazının ilk paragrafında dahi Young’ın klarnetine değiniliyor. Roy Eldridge kendisiyle yapılan söyleşide “Lester’ın klarnet çalmasıyla ilgili ne söyleyebilirim ki, o hep duyguyla, yoğun duyguyla çalan biriydi. Bir kere çalmaya seven biriydi çünkü çalmak onun için konuşmakla aynı anlama geliyordu. Bizler konuşarak anlaşırız ama Lester çalarak anlatır demek istediklerini. Eğer onu yakından tanıyan biri değilseniz ağzından çıkan sözcüklerin çoğuna anlam veremeyebilirsiniz ama tanıyorsanız ne söylemek istediğini rahatlık anlardınız.” diyor.

Lester Young ve albümdeki müzisyenler albümü gerçekten ciddiye alırlar, ispatı albümün bizatihi kendisidir. Bunu bir anlamda Lester’ın kendisi de söylemiştir, ölümünden önce yaptığı son röportajı 1959 Nisan’ın da Jazz-Hot’a veren Young gazeteci Francois Positif’e “İnsanlar ‘Lester’ın daha önce böyle çaldığını hiç duymamıştık’ diyorlar oysa benim yapmayı istediğim şey ise tam da buydu. Modern çalmayı istedim. 1949’da çaldığım şeyin canı cehenneme, bugün bunu çalmayı istiyorum, modern tarzda çalmayı... Hissettiğim şem tam da bu...”

Lester’ın ölümünden önce yaptığı bu söyleşinin bir diğer önemli yanı da sürekli olarak karşılaştırıldığı biri olan Coleman Hawkins ile ilgili söyledikleri. "Eleştirmenler bizi devamlı olarak mukayese etmek istiyorlar, onunla çok farklı düşündüğümüz ve çaldığımız doğru, farklı yollarımızın olduğu da doğru ama söylemem gerekirse (kendisine ‘Pres’ yani ‘Başkan’ lakabının takılmasını kastederek) bence Coleman Hawkins ilk ‘Pres”dir, ben ise ikinciyim...”

Sevgili cazseverler, böyle bir albümün hele ki orijinal ilk baskı kopyalarından birini satın aldıysanız elinizde sadece bir müzik albümü olmayacak, elinizde caz tarihinin önemli albümlerinden biri olacak. Bu plağı her seferinde pikabınıza itinayla yerleştirirken gözünüzün önünden cazı bugünlere taşıyan tüm o harika insanların, müzisyenlerin yaşadıkları onca sıkıntı ve kişisel dramların içinde böylesine etkileyici müzikleri kaydederkenki siluetleri geçecek.

Cazkolik.com / 06 Eylül 2010, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.