European Jazz Club: Cazda tarzlar, türler ve enstrümanlar arası yolculuklar

Son yıllarda, her sene, festival programı açıklandığında, genel programı incelemeyi hızla tamamladıktan sonra baktığım ikinci bölüm mutlaka European Jazz Club konserleri oluyor. Bunu aslında daha önce bir kaç defa yazdım da, çünkü, şahsen başlıktaki ifadedeki gibi farklı coğrafyalardan ve farklı geçmişlerden gelen müzisyenlerin sahnede birlikte ürettikleri müziklere oldum olası meraklı olmuşumdur. Bu açıdan, European Jazz Club konserleri benim özel ilgi alanım diyebilirim. Bu sene de öyle olacak hiç kuşkusuz. Festival yönetiminin konseptin bütüncüllüğü bakımından bu konserleri tek bir mekanda, yani Salon`da gerçekleştirmesi de ayrıca doğru bir karar. Eğer şartlar değişir de başka bir yere taşınmak durumunda kalınırsa yine tek bir mekanda olmasını bir cazsever olarak şart koşuyorum, en azından kendi fikrim olarak söyliyeyim.

European Jazz Club konserlerinin hem deneysel yanları var, hem de kültürler arası etkileşimi gözlemlemek bakımından önemli ve elbette bir çoğu sadece `o` konser için biraraya gelmiş, çoğunun önceden birbirini tanımadığı konser birliktelikleri yeni ve heyecan veren müzikal maceraları da beraberinde getiriyor. Bildiğim kadarıyla, festival yetkilileri, European Jazz Club konserlerini organize ederken, sanatçılara `kiminle çalışmak istersin` diye seçeneklerden oluşan öneriler iletiyor ve sanatçılar bu şekilde birbirleriyle buluşma sürecine giriyor. Devamında ise sanatçıların takvimlerine göre bir ya da bir kaç gün önce taraflar buluşup-tanışıp sahnede provalara başlıyor, nihayetinde konser gelip çatıyor ve biz meraklı dinleyiciler de yerlerimizi alıyoruz. Genel süreç bu… Müzisyenlerin büyük çoğunluğunun profesyonel olması birlikte müzik yapma sürecini daha hızlı, sonuç alıcı ve zaman kazandırıcı hale getirdiği kuşkusuz, ama esas önemli olan sanatçıların buluşmasının ortaya çıkardığı `yeni` müzikler. Derdimiz de bu zaten!

Geçen senelerde gerçekleşen konserlerden aklımda kalan kimi güzel, renkli izlenimleri ve notları aktarmayı başka bir yazıya bırakıp zaman kazanalım ve bu sene European Jazz Club konserlerinde neler olacak hep birlikte gözatalım.

Konserleri tarih sırasına göre aktarmakta fayda var hem siz de planlamanızı yaparken takviminizi ayarlayabilirsiniz.

WeeD feat. Ernst Reijseger

30 Haziran 2015, Salı, Saat: 21:30, Salon iKSV

Çok eski arkadaşım, birlikte aynı fakültenin tarihi merdivenlerini arşınlamış ama sonra müziğin ve hayallerinin peşinde Amerika`ya giden sevgili Şenol Küçükyıldırım`ın WeeD isimli grubu aynı zamanda birbirlerinden ayrı pek çok projeden de tanıdığımız gitarda Şevket Akıncı ve Çağlayan Yıldız ile bas gitarda Murat Çopur`un olduğu WeeD, Hollandalı çello sanatçısı Ernst Reijseger ile aynı sahneyi paylaşacak. Geçtiğimiz günlerde yayına girdiğimiz "Caz Yazarları Öneriyor" isimli çok okunan dosyamızda Açık Radyo programcısı dostum Ümit Baykara`nın da önerdiği konserler arasında yer verdiği WeeD feat. Ernst Reijseger konseri benim yukarda sözünü etmeye çalıştığım `yeni` müzikler kapsamına en yakışan performans olacak umuyorum. Çellist Ernst Reijseger`den de mutlaka bahsetmek lazım, sevgili Ümit`e göre çellonun çığır açan sanatçısı Reijseger özellikle doğaçlama müzik ve modern klasikler üzerinde çalışan, bu yıl 61 yaşına basan bir sanatçı. Çellistliği yanında saygın bir besteci olan Reijseger`in film müzikleri konusunda Werner Herzog için yaptığı besteler önemli yer tutuyor. İçinde Türkiye`nin de olduğu çok farklı ülkelerin müzisyenleriyle aynı sahneleri yıllardır paylaşan sanatçının diskografisinde yirminin üzerinde albümü var.

Ediz Hafızoğlu Nazdrave feat. Harald Lassen

3 Temmuz 2015, Cuma, Saat: 21:30, Salon iKSV

Geçen Aralık yayınladığı albümü "Nazdrave" ile Balkan coğrafyasından dünyaya bakan, tarzlar ve türlere fazla aldırmadan müziğini yapan Ediz Hafızoğlu European Jazz Club konserlerinin ruhuna en fazla uyduğunu tahmin ettiğim projelerden birine imza atacak. Norveç caz sahnesinin genç ve yaratıcı isimlerinden Harald Lassen ile aynı coğrafyanın güneydoğu ucundaki Ediz Hafızloğlu`nun müzikleri Salon sahnesinde yeni bir kolektivizme yelken açacak.

Dave Allen Quartet feat. Michael Griener

8 Temmuz 2015, Çarşamba, Saat: 21:30, Salon iKSV

Bu ay halen devam eden Akbank Sanat Caz Günleri`nin Haziran başı ilk konserinde Amerikan Quartet isimli harika müzisyenlerden oluşan grubuyla izlediğimiz Dave Allen son bir kaç yıldır Türkiye`de yaşayan, yani bizden bir sanatçı. Yani ev sahibi… Sahnede izleyeceğimiz konuğu ise avantgart eğilimli Alman caz davulcusu Michael Griener. Son izlediğimiz konserinde bize unutulmaz müzikler dinleten Allen`ı bir ay sonra yeniden ve başka içerikle yeniden izleyecek olmak eminim o gece Akbank Sanat salonunu dolduran izleyicilerin hemen bir kenara yazacakları iştahla not edecekleri konser olacak. İkiliye, 8 Temmuz akşamı piyanoda, İmer Demirer`in "You, Me Char" albümünden de tanıdığımız Serkan Özyılmaz, basta yine uzun yıllardır Türkiye`de yaşayan Matt Hall da eşlik edecek. European Jazz Club konserlerinin hepsini önerdiğimiz gibi bu konseri de mutlaka takviminize özellikle yazmanızı tavsiye ediyoruz.

Başak Yavuz Band feat. Vincent Peirani

9 Temmuz 2015, Çarşamba, Saat: 21:30, Salon iKSV

Bir sonraki gece, bu kez, hem 2013 yılı albümüyle -ki albümü Dave Liebman ve Peter Eldridge gibi iki usta isimle kaydetmişti- hem Açık Radyo`da hazırlayıp sunduğu ve hayli ligi gören `Bi Şarkım Var` isimli radyo programıyla Başak Yavuz festivalde iki ayrı konserde izleyeceğimiz Fransız akordeonist Vincent Peirani ile aynı sahneyi paylaşacak. European Jazz Club konserlerinin benim açımdan en merak edilen performanslarından biri olacak konseri merakla beklediğimi ve sizin de mutlara izleminizi buradan bir kez daha öneriyorum. Başak Yavuz sahnede konuğu Peirani haricinde Serhan Erkol, Barış Ertürk, Alper Yılmaz, Adem Gülşen ve Cansun Küçüktürk`den oluşan kalabalık bir kadroyla yer alacak. Konuk sanatçı Peirani`yi ise bir sonraki gece bu kez `Caz İçin Tuhaf bir Yer` gecesinin ilk konserinde ayrıca izeyeceğiz, bu notu da unutmadan hatırlatalım.

Güç Başar Gülle feat. Amir ElSaffar

10 Temmuz 2015, Cuma, Saat: 21:30, Salon iKSV

Makam müziği geleneğinden gelen iki müzisyen, yani, klasik gitar ve ud ile Osmanlı-Türk müziği ile Batı müziğinin kesişme noktaları konusunda en çok kafa yoran isimlerden Güç Başar Gülle ve son albümü "Alchemy" ile cazda hayli ses getiren, makam müziğini cazın doğaçlama yanıyla buluşturmaya çalışan Irak asıllı New York`lu trompetçi Amir ElSaffar`ın European Jazz Club`da çıkacağı yolculuk bizim muhtemelen son yıllarda izlediğimiz en dikkat çekici performanslardan biri olmaya aday. İzlediği müziğin teorik yanıyla da hayli ilgili bir müzisyen olan Güç Başar Gülle doğaçlama ve doğaçlamacı, İslam ve Osmanlı dünyasında sanat ve felsefe, çağdaş sanat, modern caz konularında söyleyecek sözü olan az sayıda entelektüel müzisyenlerimizden biri. Amir ElSaffar`da New York kısmını bir kenara koyarsanız eğer hemen burnumuzun dibinde kanayan bir yara olan Irak`lı bir müzisyen, Gülle ve ElSaffar`ın müzikleri kanaatimce festivalin gönlümüz en fazla dokunan konserlerinden biri olacak. Kaçırırsanız yazık edersiniz diyerek bitireyim.

Burak Bedikyan European Quartet

14 Temmuz 2015, Salı, Saat: 21:30, Salon iKSV

Bu yılın en güzel konserlerinden birini söyle derseniz aklıma ilk gelenlerden biri olurdu Burak Bedikyan`ın yeni albüm lansman konseri. Post bop cazın estetiğini sahnede heyecan verici icralarıyla bir kez daha ama farklı bir kadroyla buluşacak olması güzel bir duygu. Kendi kuşağının en üretken saksofon sanatçılarından Andy Middleton, yaratıcı caz doğaçlamalarıyla Johannes Strasser ve yıllarca Art Farmer Quintet`te çalmış olan tecrübeli davulcu Joris Dudli ile izleyeceğimiz Bedikyan konseri Euroean Jazz Club konserlerinden ziyade festivalin main stage kadrolarından biri gibi duruyor ama siz bu detayları boşverin ve o gece Salon`da olmayı ihmal etmeyin inanın memnun ayrılacaksınız.

Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com / 10 Haziran 2015, Çarşamba

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN