Boğaziçi’nde cazın farklı renklerine dair bir gece

Boğaziçi’nde cazın farklı renklerine dair bir gece

Hiç şüphe yok ki 13 Temmuz Cumartesi gecesi (21:15) caz müziğinde yeni sesleri ve farklı renkleri keşfetmek adına kaçırılmayacak fırsatlar sunuyor. 20. İstanbul Caz Festivali’nin içinden caz geçen en keyifli akşamlarından biri olmasına kesin gözüyle bakılan bu gecede cazın 2 yükselen yıldızı Anat Cohen (klarnet & saksofon) ve China Moses (vokal) sırasıyla Emirgan’daki Sakıp Sabancı Müzesi’nin bahçesine konuk olacaklar.

 

Avrupa’daki caz festivallerinin programlarında adına birkaç yıldır sıklıkla rastladığımız China Moses tıpkı annesi ünlü şarkıcı Dee Dee Brigewater gibi kendini şarkı sözleriyle ve vokaliyle ifade etmeyi seçmiş bir sanatçı. Bir dönem Fransızların MTV’sinde sunuculukta yapan Moses’un 1997’de başlayan kayıt kariyerinde şimdiye kadar 5 albümü geride bıraktı. Kayıtlarını Virgin ve EMI gibi müzik sektörünün majör firmalarından yayınlayan sanatçı uzunca bir süredir R&B ve blues türleri üzerinde gezinen vokali ile dikkat çekmekte. Sahne performanslarında “Cry me a River”, “Dinah`s Blues”, “Mad About the Boy” gibi genel dinleyici tarafından kabul gören eserleri sıklıkla seslendiren Moses bu yönüyle annesi Brigewater’ın müzikal anlamdaki maceracı ruhundan uzaklaşıyor.

 

Moses her ne kadar müzikal anlamda risklerden uzak, cazın türleri arasında fazla dolaşmadan, klasik olanın güvenli sularında seyreden bir sanatçı profiline sahip olsa da performansları her daim beklenmedik sürprizlere gebe. Güçlü vokalinde ırksal kökenlerinin avantajını sonuna kadar kullanan genç vokalist gerek sahnedeki eşsiz hakimiyetiyle gerekse cazın ilk dönemlerindeki gibi seyirciyi gülmekten kırıp geçiren esprileri art arda sıralaması ile en dertli bünyeler için bile eğlence garantili performanslar vaat ediyor. Geçtiğimiz yaz Antalya’da izleme fırsatı bulduğum sanatçının şu esprisini paylaşmak belki de onun sahnesinin ne derece sürprizlerle dolu olduğunu örneklemek adına yerinde olacaktır. “Hava çok sıcak. Enstrümanların akordu bile bu ‘ateşe’ dayanmaz. Çok sıcak.” 30 dereceyi geçen nemli bir Antalya akşamında dökülmüştü bu sözler Moses’un ağzından.

 

İlk 3 albümünü soul müziği ekseninde Virgin için kaydeden Moses’u tüm dünyaya tanıtan albüm ise çocukluk idolü olan Amerikalı caz yıldızı Dinah Washington için kaydetmiş olduğu “This One`s For Dinah” albümü oldu. Bu albüme kadar kendisini bir R&B şarkıcı olarak kabul eden Moses, başlangıçta Fransa’da böyle bir caz albümü kaydetmek için çekimser davransa da sonuç beklediğinden çok daha iyi oldu. Fransızların ünlü caz piyanistlerinden Raphael Lemonnier’in grubu ile Blue Note firması için kaydettiği bu albüm kendisine Avrupa’daki birçok caz festivalinin de kapılarını araladı.

 

Bu akşamın bir diğer konuğu olan Anat Cohen de tıpkı Moses gibi bir süredir Avrupa ve Amerika müzik basınının dilinden düşürmediği bir isim. 2005’den bu yana kendi adına 6 albüm kaydeden Cohen son olarak bu satırların yazarının da oy kullandığı North Sea Caz Festivali’nin büyük prestije sahip Paul Acket Ödülü’nün de sahibi olmuştu. Yorumcu kimliğinin yanı sıra orkestra şefi ve besteci yönleriyle de uluslararası caz çevrelerinde beğeni ile takip edilen sanatçı klarnette hem klasik hem de modern yorum stillerine oldukça hakim bir isim. 2007 yılında Caz Gazetecileri Derneği’nin “Yılın Gelecek Vaat Eden Klarnet Sanatçısı” ödülünü aldığı günden bu yana kariyerinde sürekli olarak yükselişte olan Cohen müziğinde cazın temel öğelerinden swing’i her daim belirgin kılarken çağdaş bir yoruma da asla sırt çevirmeyen açık fikirli bir müzisyen.

 

Sami Kısaoğlu
Müzikolog

 

Cazkolik.com / 13 Temmuz 2013, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Sami Kısaoğlu

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.