Radyo Cazkolik’te "Evde Çalamadıklarım"da haftanın konuğu iyi bir cazsever olmanın yanında hobileri ve merakları ile Selim Solaklar...

Radyo Cazkolik’te "Evde Çalamadıklarım"da haftanın konuğu iyi bir cazsever olmanın yanında hobileri ve merakları ile Selim Solaklar...

Sevgili müzik dostlarım merhaba,

Nisan ayını tükettik, Mayıs kapıya dayandı, güneş şimdi daha çok ısıtıyor, havalar hem doğada hem siyasette daha ılık gözüküyor.
 
İzlanda’da patlayan volkan sustu, hava trafiği normale döndü, başkan Obama“soykırım” demedi “büyük felaket” dedi diye sevindik. Sözüm ona ne şiş yandı ne de kebap, ama yanan bir şey var. Televizyoncular Erivan’da sokaktaki insanlar ile konuştular, onlar iş istiyor, ekmek istiyor ve Türkiye ile daha iyi ilişkiler olmasını diliyorlar. Bu sesler Kaliforniya’daki diaspora tarafından pek duyulmuyor. Gelecek sene aynı senaryo oynanacak, aynı şeyler söylenecek.

Anayasa görüşmelerinde olumlu gelişmeler var, referanduma gerek kalmadan siyasi uzlaşma olacak gibi gözüküyor. Futbolda düğüm çözülmek üzere, nefesler tutuldu, şu an “hepimiz futboluz” ve ekonomi, siyaset, açılım, davalar gibi konular gündemden düştü.
 
Benim gündemim farklı, Annibal üzerine bir belgesel izlemiştim. kendi hesabıma Kartacalı komutanın nasıl olup da 26 yaşında iken küçücük bir ordu ile Avrupa’ya geçerek Roma’nın üstüne yürüyebildiğini, tüm Roma karşıtı devletleri kendi tarafına çekerek ordusunu büyütebildiğini, ordusunda onca farklı kabileler ve milletler arasında iletişimi nasıl sağladığını, vizyonunu onlara nasıl anlatabildiğini merak ediyorum. Oradan öğrenebileceğimiz şeylerin günümüz Türkiye’sinde ortak bir vizyon oluşturmak için kullanılabileceğini düşünüyorum. Sabancı Üniversitesi hocalarından Doçent Hasan Bülent Kahraman’ın Türk siyasi tarihi üzerine söylediği şeyler ilgimi çekiyor. Neden günümüzde yeni bir sosyalist model ortaya konulamadığını açıklıyor. Hasan Bey de mutlaka dikkatle izlenmesi gereken bir insan. Türkiye’de siyasetin ne yönde gelişmesi gerektiğinin ip uçları onun düşüncelerinden filizlenebilir. Bir başka ilgiyle izlediğim insan sayın Tınaz Titiz. Onun liderliğinde çalışan “Beyaz Nokta Vakfı” çok ilginç çalışmalar yapıyor, tüm bu umursamazlık ortasında onların insanlara kendi sorunlarına çözüm üretebilmeyi öğretme gayretlerini takdir ediyorum.

Türkiye bir şekilde ilerliyor ve gelişiyor, bu değişimin faturasını henüz bilmiyoruz, hatta bilmek de istemiyoruz, çok yönlü ve uzun soluklu düşünmek ve çözüm üretmek pek az kişiyi ilgilendiriyor ama bu ilgisizlik o pek az kişiyi değersiz yapmıyor.

* * * * *

Bu hafta eski bir müziksever arkadaşım Sinan Solaklar ile birlikte mikrofon başına geçtik ve "Evde Çalamadıklarım" için sizlere farklı tatta bir radyo programı hazırladık. Güvercin beslemekten pul koleksiyonculuğuna, cazdan yaşama, kadınlardan tenise uzanan bir dolu şeyi sohbetimizde paylaştık, şimdi de sizlere sunuyoruz:
 
- Yousef Lateef  / CD: Cry Tender / Cry Tender
- Lonnie Liston Smith  / CD: Lonnie Liston Smith Live / Sunset
- Rahsaan Roland Kirk  / CD: I talk with the spirits / Serenade to a Cuckoo
- Bill Evans  / CD: Elequence / In a sentimental mood
- Alice Coltrane  / CD: Ptah The El Daoud / Blue Nile
- Albert Mangelsdorff  / CD: European Tour 57 / What a difference a day make
- Dave Douglas Quintet / CD: Live at the jazz standart, CD 2 / Magic Triangle
- Astor Piazzola / CD: The New Tango / Nuevo Tango
- Yousef Lateef  / CD: Eastern Sounds / Love theme from Spartacus
 
Bu hafta ne öğrendim?

İnsan denen varlık her şeyi çabuk tüketiyor ve unutuyor, volkan da gitti, Ermeni meselesi de. 23 Nisan tatilinde vatandaş kendini sokaklar attı, it ürür kervan yürür.
 
Hepinize iyi, sağlık ve huzur dolu haftalar dilerim, sevgiyle kalın.

Tunçel Gülsoy
26 Nisan 2010, Pazartesi
tuncelgulsoy@cazkolik.com

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Tunçel Gülsoy

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.