Podcast bir sesli devrimdir

Podcast bir sesli devrimdir

Bu makalenin orijinali, yazar Justin Kempf'in kaleminden 19 Ocak günü American Purpose'da yayınlanmıştır.

 


 

Podcast'ler, internet ile yaşanan büyük değişimin önemli aktörlerinden biri olsa da, sadece işitsel olma özelliğinden dolayı kısmen arka planda görünen bir gelişme olmuş ve hayatımıza girdikten sonra üzerine fazla yazılıp çizilmemiş, öneminden ve sahip olduğu potansiyelden pek bahsedilmemiştir. Podcast konusu Cazkolik olarak bizi de ilgilendiriyor çünkü Radyo Cazkolik olarak Türkiye'nin ilk podcast üreticilerinden biri olduk. 2010 yılında başladığımız podcast yayıncılığımızı 15 yıldır kesintisiz sürdürüyoruz. Bu sebeplerle, yazar ve podcast yayıncısı Justin Kempf'in makalesini okurlarımıza aktarmak istedik.

 

Cazkolik.com

 


 

 

 

Bilgi edinme ve tüketme biçiminin öncü araçları podcast'ler

 

 

Sesli medya ana akım siyasi söylemi ve demokrasi tartışmalarını değiştirdi

 

 

Kısa bir süre önce popülizm ve demokratik gerileme gibi kavramlar siyaset bilimi kürsüleri haricindeki entelektüeller arasında moda olmuştu. Ana akım siyasi söylem, fikirlerini doğrudan son akademik çalışmaların içinden ödünç almaya başlamıştı. Steven Levitsky ve Daniel Ziblatt, iki saygın siyaset bilimci, New York Times'ın en çok satanlar listesine giren "How Democracies Die" (Demokrasiler Nasıl Ölür) adlı bir kitap yazdı. Siyasetçiler seçim kampanyalarında demokrasiyi savunmayı slogan haline getirdikçe bu tür fikirler popüler bilinçte yankılanmaya devam ediyor.

 

Bu kadar çok akademik teori ve karmaşık fikrin toplumsal söyleme dahil olmasının bir nedeni de fikirlere erişim yöntemlerimizde yaşanan devrimdir. Son on yılda insanların bilgiyi tüketme biçimi hızla değişti: Sosyal medya, örgütlenme ve kendimizi ifade etme biçimimizi değiştirdi. Paradoks da işte burada yatıyor: sosyal medya karmaşıklığı ve ayrıntıları aktarmakta kötü bir sınav verirken, kamu politikası alanındaki pek çok kişi daha önce hiç olmadığı kadar çok sayıda fikrin farkına varmış durumda.

 

 

Düşünmeyi seven insanlar için büyük fikirleri daha erişilebilir kılan şey ses/işitsel devrim olmuştur. Ses devrimi tek bir medya türüyle sınırlı değildir. Sesli kitapları, podcast'leri, hatta basılı gazeteciliğin sesli versiyonlarını da içeriyor. Bugün, daha önce olmadığı kadar çok sesli içerik mevcut. Elbette, sesli medya yeni bir şey değil, sesli kitaplar kaset ve kompakt disklerde onlarca yıldır var ancak, akıllı telefonlar bunları daha erişilebilir ve taşınabilir hale getirdi. İçerik için artan talep, sürekli artan eser arzına dönüştü. Nitekim, pek çok akademik yayınevi popüler kitaplarının sesli versiyonlarını yayınlıyor. Bu durum, akademik araştırmaların okuyucu kitlesi tarafından erişilebilirliğini önemli ölçüde artırdı.

 

Sözlü medya, yeni fikir ve kavramların yayılmasını daha etkin hale getirdi. Entelektüeller artık hocaların peşine düşmek ya da kütüphaneye gitmek zorunda kalmadan kitaplara ve röportajlara erişebiliyor. İnsanlar araba kullanırken, egzersiz yaparken veya ev işleri yapıp çocuklarına bakarken podcast ve sesli kitap dinleyebiliyor. Mutfak ve oturma odalarındaki akıllı cihazlar bir sesli komutla engelleri ortadan kaldırıyor ve konuşulan içeriği kullanılabilir hale getiriyor. Bu özgürlük sadece kamu politikalarının öğrenileceği ortamların yelpazesini genişletmekle kalmıyor, aynı zamanda bu içeriklerle ilgilenebilecek kitlelerin yelpazesini de genişletiyor. Ruh sağlığına yönelik yaygın ilgi, kamuoyunun kısa sürede önemli bilgi edindiği örneklerden sadece biri. Yine de mesele herkesin aynı fikirde olması değil, daha ziyade farklı fikir ve kavramlar hakkında daha fazla farkındalık oluşmasıdır.

 

 

Eğer bir işitsel devrimin ortasında isek, bu devrime öncülük edenler de podcast yayıncılarıdır

 

 

Podcast ortamı, insanlara, tek bir dinlemeyle veya boş zamanlarında dinledikleri bölümler aracılığıyla farklı fikirlere erişim imkanı sağlıyor. Podcast programcılığının en yaygın türlerinden biri olan röportajlar, dinleyicilere ve/veya uzmanlara doğrudan erişim imkanı sunuyor. Dinleyicilerin birkaç dakikalığına katılabildiği eski tür radyo yayıncılığının aksine, podcast ortamı, dinleyicilerin bütün bölümle ilgilenmesi üzerine geliştirilmiştir. İyi üretilmiş podcast'lerde bu, her bölümün fikirleri birbiri üzerine inşa etmesine, daha karmaşık ve nüanslı olmasına olanak tanır.

 

Dikkat sürelerinin giderek azaldığı çağımızda insanlar demokrasi hakkında daha derin ve anlamlı sohbet arayışında. Democracy Paradox podcast'inin sunucusu olarak bunu birinci elden yaşadım. Dinleyiciler, fikirler hakkında yüzeysel bir edinmekle kalmıyor, aynı zamanda sunucunun, konuğunu, fikirlerinin anlam ve sonuçlarını izah etmeye teşvik etmesi sayesinde bu fikirler üzerinde düşünmeyi de öğreniyorlar. Bire bir sohbetlerin spontanlığı ve rahatlığı, konukların, basılı yayınlarda dile getirmeye çekindikleri fikirleri paylaşmalarına imkan tanıyor.

 

Podcast'ler aynı zamanda ayrıntıları gözden kaçırabilir veya yanlış bilgi de yayabilir. Bununla birlikte, saygın uzmanlar dahi bir konuyu uzun süre tartıştıktan sonra bazı ayrıntıları yanlış anlayabilir. Podcast format olarak başarılı olsa da ayrıntılar söz konusu olduğunda yetersiz kalabiliyor. Sohbetler akademik doğruluktan ziyade gündelik hazırcevaplığa yöneliyor. Bu bir hata değil, podcast'lerin doğasından gelen bir durumdur. Özgünlük genellikle inandırıcılık pahasına gelir. En iyi podcast'ler konukların gerçekten ne düşündüklerini, hatta, bazen ne hissettiklerini de ortaya koyar. Bu, dinleyicilerin anlamak istediği farklı türden bir gerçektir. Akademik teori ve fikirler podcast'lerde yaygın şekilde tartışıldıkça, sözlü medyayla ilgilenen geniş kitleler demokrasi pratiğindeki hataların giderek daha fazla farkına varmaya başladı.

 

Asıl soru, işitsel devrimin sivil topluma aktif katılımı teşvik edip etmeyeceği ya da yüksek düzeyde entelektüel katılım sağlayıp sağlamayacağıdır. Demokrasinin sonuna ilişkin uyarılar kesinlikle dikkatimizi çekiyor ancak demokratik dayanıklılığa dair daha ağırbaşlı konuşmaların aynı ilgiyi görüp göremeyeceği belli değil. Yine de podcast ve sesli kitap dinleyicileri genellikle daha eğitimli, düşünen ve farkındalığı yüksek kitleler. Bu durumun demokrasi hakkında anlamlı bir tartışma için bir reçete olması mümkün.

 

Umalım da işitsel devrim başlangıçtaki umutlarını gerçekleştirmeye devam etsin.

 

Justin Kempf, Democracy Paradox adlı podcast'in sunucusu ve yapımcısıdır.

 

Cazkolik.com / 31 Ocak 2024, Çarşamba

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.