Bu fotoğraf bir son olabilir mi?

Bu fotoğraf bir son olabilir mi?

Müziğin muhalif sesi rap ve hip hop`ta!

Caz muhalif olmayı çoktandır Rap ve Hip Hop`a kaptırdı

Başta ayrımcılık ve eşitsizlik olmak üzere cazın altmışlarda sokağa dair politik olarak söylediği çok şey vardı, oysa, seksenlerden itibaren bu üstünlüğünü kaybetmeye başladı. Yetmişlerde Gil-Scott Heron gibi itirazı olan söz ustaları caz içinde anılan sanatçılarken yıllardır bu güçlü itiraz kültürünün öfkeli çocukları artık cazdan değil Hip Hop ve Rap`tan çıkıyor. Max Roach gibi ustaların "We Insist" gibi ikon albümlerinin yerini Public Enemy, Boogie Down Prod., KRS-One, 2Pac, Mos Def, Dead Prez, Lupe Fiasco gibi isimler alıyor. Chuck D gibi bir isim "Black America`s CNN" gibi lâkaplarla anılırken caz ne yapıyor? Tam bu noktada yeni bir soru sormak da mümkün. Hip Hop`ın politik düşünceleri, itirazları, sokağın haksızlığını ve çelişkileri kafiyeli olarak söyleme sanatını sokağı da ikna ederek söylüyor olabilir, seksenlerden beri bu konuda çok şey yapıldı, peki, hâlâ öyle mi? Evet, büyük oranda öyle. Geçen sene protest şarkılarda ciddi patlama yaşandığını müzik sektörü söylüyor. Bu konuda geçen yılın öne çıkan şarkılarını derleyen bir haber yapmıştık, arşivden bulabilirsiniz. Siyahların temel argümanı hâlâ aynı; "Kesinlikle köleyiz, sadece pamuk toplamıyoruz".

 


Farkında mısınız?

Üstte Miles ve Monk, altta Redman ve Mehldau

Cazın görünümünde sessiz sedasız bir değişim yaşanıyor. Biz cazseverler caz müzisyenlerini nasıl biliriz? Çoğu gözünde siyah güneş gözlükleri, cool, umursamaz, özgüveni tavan, vücut diliyle bu müziğin sahibi biziz diyen (ve çoğu zaman haklı olan), genellikle gülümsemeyen, yürüdümü herkesin şöyle bir dönüp baktığı, sahnede öyle adam görmeyince biz dinleyicilerin bile burun kıvırdığı, eksiklik hissettiği, tanrı katından inmiş gibi duran acaip havalı adamlar di mi... Özellikle ikibinlerden sonra yaşanan değişimin farkında mısınız? Yandaki resim bile özetlemiyor mu? Yeni nesil müzisyenler tam tersi. İçimizden biriler. Genç veya genç görünümlü, spor kıyafetli, hareketleri sempatik, cana yakın, dinleyiciyle hemen iletişim kuran, bol bol gülümseyen, esntrümanında usta ama çoğu zaman cool olmayan, yaptığı işi önemseyen ama abartmayan, mütevazı görünümlü insanlar.

 


Bu fotoğraf bir son olabilir mi?

Gitler, Hyman, Holland, Smith ve Bridgewater

Amerikanın en saygın caz ödülü NEA (National Endowments Arts) Trump`ın tehditleri yüzünden bütçesiz kalma ve dolayısıyla bir daha verilememe tehlikesiyle karşı karşıya. Bu durum Amerikan caz dünyasının canını çok sıkıyor. Nasıl sıkmasın ki! Önceki başkan Obama ve ondan önceki Clinton caz meraklısıydı. Her ikisinin de sevdiği ortak isim John Coltrane`di. Cazın itibarını artırmak için kritik öneme sahip insanlardı ve çabalıyorlardı ama bu durumun Trump`ın hiç umurunda olduğu sanılmıyor. Yandaki fotoğraf bu yılın NEA ödülü kazanan isimleri. Soldan sağa caz tarihçisi ve eleştirmen olarak Ira Gitler (adına oğlu), caz piyanisti Dick Hyman, basçı Dave Holland, organist Dr. Lonnie Smith ve (oturan) Dee Dee Bridgewater acaba bu saygın ödülün son fotoğrafını mı çektirdiler? (Önemli not: Son ödül gecesinin güzel bir konseri oldu, tam üç saatlik gecenin kaydını internetten izlemeniz mümkün)


Moroccan Moods ve ikiyüzlülük

Fas`ın en iyi müzisyenleri Avrupa`da yaşıyor

Hayır, başlık bir caz bestesi değil ama öyle bir havası var. 22-23 haziran günleri Hollanda`nın Rotterdam şehrinde inJazz isimli bir festival gerçekleşecek. Ağırlıklı genç sanatçılara yer veren vizyoner bir festival. 12 Points organizasyonuyla da ilgisi var (12 Points hakkında geçen hafta bir şeyler yazmıştım). Rotterdamlılar Hollanda ve periferisindeki ülkelerin genç caz müzisyenlerini buluşturan "inJazz" içinde ilginç panellere de imza atacak. Bunlardan birinin adı "Moroccan Moods". Dünya Müzik Forumu`ndan Stan Rijven`in yöneteceği panelde multidisiipliner sanatçı Rajae El Mouhandiz`den festival yönetmenine, siyaset bilimciden vakıf direktörüne farklı insanlar Fas`tan Hollanda`ya göçün 50. yılı nedeniyle dünyadaki en iyi Faslı müzisyenlerin, cazın ve deneysel müziğin neden Hollanda`da yşadığını ve icra edildiğini, Fas müzik endüstrisinin faaliyetlerini ve Hollanda`da üretilen müziği konuşacaklar. Panelde verimli bir tartışma olacağı anlaşılsa da Afrika`yı çok uzun yıllar sömüren, yerüstü, yeraltı zenginliklerini emip bitirenlerin şimdi Afrikalıların en iyi müzisyenleri, en iyi müzikleri niye bizde diye sormaları ikiyüzlülük değil mi?

 


Geçen hafta hangi albümleri dinledim?

Dinlediğim yeni albümler

 

Yeni albümler dinledikçe içinde kaybolunan dipsiz bir kuyu. Hiç şikayetim yok. Yeni albümler beni hep heyecanlandırır. Marcin Losik Trio`nun 2015 albümü "Emotional Phrasing" zevkle dinlediğim bir kayıt oldu. Geçen sene çıkan `basçı kız` Brandi Disterheft`in "Blue Canvas" albümünü mesela bir dergide keşfettim. `Benim havam iki-üç ayda bir değişir` diyor Brandi, kız açık sözlü. Telleri fena çekiyor. New York`lu caz gitaristimiz Timuçin Şahin ocakta burada bir konser vermişti, bir vesileyle konser öncesi ekiple beraber güzel bir yemek yemiştik, ismini bildiğim ama daha önce tanışmadığım basçı Joris Teepe de ekipteydi, hatta, bizim sitenin ismine nazire "Workaholic" albümünü imzalamıştı, derken, Teepe`nin yeni albümü çıkmış, Don Braden ve Matt Wilson`la "Conversations" bana çok içten bir kayıt geldi. Dijital ortamlarda mevcut, bir kulak verin tavsiye ederim. Son yılların dikkat çeken caz kadınlarından, Bahreyn asıllı Londralı trompetçi Yazz Ahmed sadece caz müzisyenleriyle değil Radiohead`den başlayın birçok farklı müzisyen ve grupla çaldı. Yazz Ahmed`in yeni albümü "La Saboteuse" genç sanatçının çevresinde oluşan etkiyi artıracak gibi görünüyor. Arap makam müziğini kullanan bir tavra sahip olmakla beraber, mesela, bence Amir El Saffar kadar sofistike değil ama öyle olayım diye derdi de yok.

 


Cazıttık, cazgırt, cazgır, caz yapma, cazır cazır... vs.

Caz yapmak?

 

Gazeteler haberleri çok okunsun ister, bu yüzden dikkat çekici, abartılı başlıklar atmayı sever ama cazla ilgili çok sık rastladığımız "cazıttık, cazırtı, cazgır " gibi kimi tabirler var, diyorum ki, artık, bu demode, hiçbir esprisi olmayan, dikkat çekicilikten uzak, güldürmeyen, hatta caza zarar veren bu sevimsiz tabirleri kullanmasak! İnanın cazseverler nezdinde bir esprisi yok bu kelimelerin, caz dinleyicisi olmayanları da cazdan iten, tadı tuzu olmayan, kuru gürültü bir müzik algısına boğmaktan başka bir işe yaramıyor. Zaten başımızda `caz yapmak` gibi belaya dönüşmüş, ne yapacağımızı bilemediğimiz bir tabir var. Bu tabirden nasıl kurtulacağımızı bulmaya çalışırken bir bakıyorsunuz en üst perdeden birileri bu lafı yeniden üstümüze boca etmiş, üzerine yenilerini eklemeye hiç gerek yok.

 


Dev okyanus temizleme makinası

Okyanus temizleme sistemi

 

Okyanus bilimci Charles Moore 1997 yılında okyanusa atılan plastiklerin toplandığı büyük pasifik çöp alanını keşfettiğinde buranın büyüklüğü karşısında şok geçirmiş. Yıllar içinde çöp alanı daha da büyümüş, yüzbinlerce tona ulaşmış ve artık üzerinde yürünecek katı tabakaların oluşmaya başladığını farketmiş. Genç girişimci ve idealist Boyan Slat ise yıllar önce yaptığı bir konuşmada dev bir çöp temizleme makinesinden bahsettiğinde hayal gibi görünen girşim bağışlarla gerçeğe dönüşüyor. Slat`in tasarımındaki dev borular pasifiğin akıntılarını kullanara çöpleri topluyor, birikintileri yakalıyor. "Bir kutu bisküvit satın aldığımızda aslında bisküvitten çok daha fazla plastik satın alıyoruz" diyerek konuşmasına başlayan Slat ağırlıklı bilişim teknolojileri firmalarından topladığı bağışlarla (ki onlar da dünyayı iyi kirletiyor) yapılacak bu temizleme harekâtında toplanacak plastiklerin araba tamponları, sandalyeler, gözlükler vs. gibi yeni tüketim maddelerine dönüştürüleceğini, ekonomiye geri kazandırılacağını söylüyor.

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 22 Mayıs 2017, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com kurucusu, editör ve yazar.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.