Festivalin pek "görünmeyen" güzellikleri

Festivalin pek "görünmeyen" güzellikleri

25. Akbank Caz Festivali’ne sayılı günler kala, festivalin programına biraz daha yakından göz atma fırsatı buldum ve festivallerde sık yapılan bir “hata” yahut “haksızlığın” önüne geçmek için hemen kısa bir yazı yazmaya karar verdim.

 

Malum, programda yeni projeleriyle sahne alan sanatçılar arasında belli isimler öne çıkıyor. Grup/proje liderlikleri, geçmişten gelen etkileri, popülerlikleri vb. bazı isimler için doğal olarak bir avantaj. Bunda şaşıracak ya da kınanacak bir durum yok... ama liderlerin yanında gruplara yakından baktığınızda, çok değerli bazı isimlerin, caz tarihinin önemli başka icracılarının ya da genç yeteneklerin hiç anılmadığını görüyorsunuz, üzülüyorsunuz.

 

Festivalde sahne alacak yeni projenin icracıları, proje liderinin eşlikçileri konumundaki bu değerli müzisyenler, aslında her biri önemli işlere imza atmış “liderler”. Ayrıca “projenin kimyası”na bağlı olarak bütün müzisyenler eş değerde rol oynayabiliyor. Grup icrasına, organik bağlantılara, emprovizasyona, interaksiyona vb. bağlı bir müzikal alanda tüm müzisyenler/eşlikçiler çok özgün çıkışlar gerçekleştirebiliyor.
Fazla uzatmayalım, 21 Ekim-1 Kasım 2015 tarihleri arasında gerçekleşecek festivalde gözümüze çarpan ve duyurularda adı anılmayan bazı önemli müzisyenlere dair ipuçları vermekle yetinelim:

 

Festival’de 21 Ekim günü Babylon’un Bomonti’deki yeni mekanında saat 21.30’da sahne alacak Dave Douglas Quintet, kulakları yenilikçi seslere açık müzikseverler için çok şeyler vadediyor. Daha önce Tiny Bell Trio’suyla Cemal Reşit Rey sahnesinde canlı olarak dinlediğimiz trompetçi Douglas’ın yeni projesinde alto saksofondaki isim Jon Irabagon, avangart caz tutkunlarının yakından bildiği müzisyenlerden. Özellikle “Mostly Other People Do The Killing” (MOPDTK) projesinde trompetçi Peter Evans ile birlikte sınırları zorlayan, caz tarihine neşeli göndermelerde bulunan sanatçı, son yıllarda yenilikçi birçok projede öne çıkan isimler arasında yer alıyor. Bunlar arasında, Anthony Braxton okulundan gelerek caz gitarında önemli işlere imza atan Mary Halvorson’un projeleriyle birlikte, kendisinin piyanist Kris Davis, basçı Reuben Radding ve davulcu Jeff Davis’le birlikte oluşturduğu Ridd Quartet gibi projeler de yer alıyor. 2008 Theleonious Monk Saksofon Yarışması’nın birincisi Filipin kökenli sanatçının liderliğini yaptığı kendi albümlerinde ise Tom Harrell, Ralph Alessi, Barry Altschul, Mark Helias gibi birçok usta müzisyen yer alıyor.

 

Dave Douglas Quintet’te kontrbasta dinleyeceğimiz Linda Oh da cazın genç yetenekleri arasında öne çıkan bir diğer isim. Özellikle Douglas’ın kurucusu ve sürdürücüsü olduğu “Greenleaf Music”ten yayınlanan “Initial Here” albümünde, kulağımızın pasını gideren şaşırtıcı besteleri vardı. Piyanoda Fabian Almazan, tenor saksafonda Dayna Stephens, davulda -D. Douglas Quintet’in bir diğer ismi- Rudy Royston ile birlikte kaydedilen albümün ardından Oh, bu yıl “Sun Pictures” adıyla yeni albümünü de çıkardı. Malezya kökenli müzisyen, festivalde sadece Douglas Beşlisi’nde çalmayacak, 26 Ekim’de yine Babylon’da sahne alacak klarinetçi Oran Etkin’in “Gathering Light” projesinde de davulci Ziv Ravitz’le birlikte sahnede olacak. Oh’un yer alacağı her iki projede de müziğin “Ortadoğu tadları” taşıyacağını, klezmer havalarının Etkin’in ve Douglas’ın bestelerinde özel bir yeri olduğunu hatırlatalım.

 

Festivaldeki diğer gruplara ve eşlikçilere baktığımızda, hiçbir şekilde atlanmaması gereken projeler arasında usta saksofoncu David Murray’in “Flowers for Memo” projesinin de olduğunu görüyoruz. Grupta eskilerden tromboncu Craig Harris (Muhal Richard Abrams, Sun Ra Arkestra, Henry Threadgill vb.), kontrbasta Jaribu Shahid (Art Ensemble of Chicago, Evan Parker vb.), yenilerden piyanist Orrin Evans, davulcu Nasheet Waits gibi çok büyük yetenekler var. Hangi birini tanıtalım, en iyisi “Flowers for Albert”in ünlü bestecisi Murray, “Flowers for Memo”da yine muhteşem bir grupla birlikte neler döktürecek gidip yerinde tanık olalım.

 

Çok uzatmadan bir trioyla bağlayalım. Programa detaylı bakınca gördük ve şaşırdık; 27 Ekim 2015 günü saat 21:30’da Tünel’de Nardis’in sahnesinde Aaron Goldberg Trio sahne alacak. Son yıllarda hepsi de Sunnyside etiketilye çıkan, sırasıyla “Worlds”, “Home”, “Yes!” ve “The Now” albümleriyle “modern ana akım piyano trio” denince harikalar yaratan bir isme ve basta Reuben Rogers, davulda Gregory Hutchinson’dan oluşan üst düzey ekibine, küçük bir sahnede tek gece yer verilmesi “zorlu” bir durum.

 

Joshua Redman Quartet’ten Joshua Redman’ı çıkararak da ulaşabileceğiniz bu trio; piyano, bas ve davul arasında Bill Evans’tan beri gelen hassas dokunuşlara biraz Latin, biraz Doğu havaları katarak önemli işlere imza atıyor. Brad Mehldau, Enrico Pieranunzi gibi trioları seviyorsanız, Aaron Goldberg Trio’yu sakın kaçırmayın. Yıllar önce yine küçük bir sahnede, Ortaköy’de, Kurt Rosenwinkel’le birlikte dinlemiş, hayran kalmıştık...

 

Goldberg’in “Worlds” albümünden lirik bir güzellik “Lambada de Serpente” ile bitirelim ve iyi festivaller, kulağınızın hep yeni ve yenilikçi seslerle dolacağı güzel günler dileyelim:

 

Ali Haluk İmeryüz

 

Cazkolik.com / 09 Ekim 2015, Cuma

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Ali Haluk İmeryüz

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.