Beliz Hazan İsrail`de Bat-Yam Dostluk Derneği'nin düzenlediği konseri Cazkolik için izledi

Beliz Hazan İsrail`de Bat-Yam Dostluk Derneği'nin düzenlediği konseri Cazkolik için izledi

Caz, özgürlüğün temsilcisi olduğu kadar, birlik bilincinin de temsilcisi aslında... 1800’lü yılların sonlarında pamuk tarlalarından Amerika’nın her yerine yayılıp, ardından önce Avrupa’yı sonra tüm dünyayı içine alan günümüzün bu eşsiz kültürü aslında yeni bir müziği doğurdu, büyüttü ve hala büyütmeye devam ediyor.

 

1500’lerde İspanya’dan çıkan Museviler için de müzik bir paylaşım, sıkıntının, mutluluğun dışa vurum haliydi adeta… Judeo Espanyol dili, o dille yazılmış şarkı sözleri, kimi zaman aşkı, kimi zaman üzüntüyü, mutluluğu, şaşkınlığı, hayal kırıklığını ve paylaşmayı beraberinde getiriyordu. Tel-Aviv’e giderken tüm bunlar kafamdan geçiyordu ki ülkeler arasında artık sınırların kalkması gerektiğini tekrar tekrar düşünürken uyuya kalmışım. Bunun için uygulamada bir şey yapamasam da kapıyı açacak anahtarın müzik olduğunu Moris ve Anita Ender bana bir konser haberiyle yeniden hatırlattılar.

 

26 Temmuz 2011 akşamı Bat Yam Dostluk Derneği muhteşem bir konsere imza attı. Bat Yam Dostluk Derneği 2006 yılından beri farklı sebeplerle Türkiye’den gelen ve İsrail’e yerleşen insanları bir araya getiriyor. 2006’dan beri çeşitli etkinliklere imza atan derneğin bu seferki faaliyeti Ramat Yosef Bat-Yam’da Ehal Atarbut Konser Salonu’nda Rumca, İbranice, Ladino (İspanyolca, Fransızca ve Türkçe karışımı), Yidişçe ve Türkçe parçalarla Rifkale Bar, Kobi Zarko, Nitsa Kremer iki buçuk saat süresince dinleyenleri mest etti. Leyla ve Yusuf Ağlamaz’ın organizatörlüğünü üstlendiği konser iki bölümden oluşmaktaydı.

 

Orgta Rifkale Bar ve akordeon Rus bir müzisyenden oluşan ekibin arkasına öncelikle büyük bir panoda tüm şarkı sözleri slaytlar eşliğinde seyircilere sunuldu. Isınma turlarında Naom Shemer’in parçalarına eşlik ederek başlandı.

 

Birden gecenin sürprizi 10 yaşında Tomer Aglamaz klarnet ve saksafonuyla sahnede belirdi. Scott Joplin’in Ragtime parçalarından The Entertainer’dan, Rus Kalinkasına kadar bir repertuvar sununca seyirciler şaşkınlık ve hayranlık arasında gidip geldiler.

 

“Rum, Türkçe, Ladino, İbranice parçalar dinleyelim” istekleri tüm salonu kaplamıştı. 12 yaşında Türkiye’den İsrail’e göç etmiş Nitza Kremer sahnede billur sesiyle belirdi. Bir kaç İbranice ve Rumca şarkıdan sonra Türkçe şarkılar başladı. ‘’Artık sevmeyeceğim’’, ‘’Yıldızların Altında’’ gibi parçalar hep bir ağızdan söylendi. Birlik bilinci böyle bir kavramdı. Müzik bunun için güzel bir araçtı. Saatler ilerledikçe ufak bir ara verildi. İkinci yarıda Kobi Zarko sahneye Ladino konuşarak çıktı. Sefarad parçaları yine arkadaki panodan İbranice alfabeyle yayınlanarak herkesin parçalara katılması sağlandı. Herkes tek bir ağız olmuştu ve birden bire ‘’Kadifeden Kesesi’’ parçası duyuldu. Türkçe, Ladino ve Rumca olarak herkes tarafından birlikte söylendi.

 

Dinleyicilerin yaş ortalaması biraz yüksekti. Ladino dili büyükannelerimizin neslinde kalsa da böyle bir etkinlikte bütün dillerin yeniden canlanması İspanya’dan çıkarılan Musevilerin bu dili çocuklarına, torunlarına bırakacaklarına işaret ederek, birlik bilincinin müzikle sağlanacağını gösteriyordu.

“İnsan kendi ülkesinin dışında nasıl hisseder’’ diye bazen düşünür insan. İşte İsrail’de Türkiye’yi yaşatmak da böyle bir şey olsa gerek. Ülkeler arasında bitmeyecek dostluklar böyle etkinliklerle devam edecek.

 

Yazı: Beliz Hazan

 

Fotoğraflar: Moris Ender

 

Cazkolik.com / 01 Ağustos 2011, Pazartesi

 

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Beliz Hazan

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.