2010 yılının en iyi 10 modern caz albümü.

2010 yılının en iyi 10 modern caz albümü.

Patrick Jarenwattannon, NPR - 2010 yılının caz müzisyeni yaklaşık yüz yıldır kayıt yapan bir geleneğe sahip, bu durum hem korkutucu hem de özgürleştirici ve bu iki özelliğin bir arada olması ise alarm veren bir durum. Alarm veriyor çünkü yola çıkıp heyecan verici yerlere varmak için gerekli müzikal kökenler var ve bu da müzisyenin en başta gelen görevi kuşkusuz, özgürleştirici çünkü işin başlangıcından bu yana caz müziği zaten bir çok yeri keşfetti ve keşfetmeye de önü açık.

Benim, 2010 yılı içindeki favori caz albümlerim caz tarihi ile etkileşim içinde olan albümler oldu. Kimi müzisyenler (Bill Carrothers, Mike Reed gibi) ellili yılların dilini kullanarak müziklerini yeniden yapılandırdıkları gibi, kimileri de (Geri Allen, Jason Moran gibi) geçmişten gelen estetik mirasın üzerine kendi sonik imzalarını attılar.

Ama sık sık da müzisyenler standart caz dışındaki müzikal etki alanlarından beslendiler, örneğin Arjantinli besteci Guillermo Klein’ın Arjantin folk müziği, Maurice Brown’ın hip hop etkilenimleri gibi. Bu doğal eklektisizm her nasılsa günümüzde doğal karşılanıyor, peki, madem öyle neden caz müzisyeni müziğin büyük oyun alanı içerisinde daha çok görünmüyor o zaman?

Cazkolik’in her zaman yakında takip ettiği seçkin eleştirmenlerden Patrick Jarenwattananon böyle söylüyor ve ekliyor, kimi müzisyenler de bu oyun alanı içinde kendi işleri ile yer alabilecekken başkalarının çalışmalarında yer almayı tercih ettiler.

Ve... bu önemli caz yazarı 10 albümü kendi 2010 seçimi olarak kısa notlarla mercek altına alarak okurlarıyla paylaşıyor, biz de sizlerle...

Gelin birlikte bakalım...

1 Jason Moran; "Ten"

Jason Moran 2010 yılını kendi albümü "Ten" ile ve içinde yer aldığı (Rudresh Mahanthappa & Bunky Green, Ralph Alessi, Charles Lloyd) gibi müzisyenlerin albümleriyle kendi yılı haline getirmeyi başardı.

Moran, bütün önemli caz basınının da teyid ettiği gibi "Ten" ile muhtemelen şimdiye kadar ki en iyi albümünü kaydetti. Thelonious Monk kanalından hareketle Jimi Hendrix geri beslemeli Moran baleler ve sanat müzeleri için yazdığı müziklerini oldukça cesur ve beklenmedik sanatsal seçimlere dönüştürerek artistik bir yol oluşturdu. Bu yolda kendisine on yıldır birlikte çaldığı Nasheet Waits ve Tarus Mateen gibi müzisyenlerle kurduğu ve artık aralarında argoya çevirerek sadece kendilerinin anladıkları müzikal uyumları eşlik ediyordu.

2 Guillermo Klein; "Domador de Huellas"

Cuchi Leguizamon Arjantin’lilerin şarkılarının bir çoğunu ezbere bildikleri ama bestecisinin ismini bile bilmedikleri (bizdeki durumun aynısı değil mi?) ülkenin kuzeybatısında yaşayan, Chacareras, Zambas, Carnavalitos isimleri verilen dini ve folklorik halk şarkılarını derleyen folk müzisyeni ve araştırmacalarından biriydi. Şimdi, Arjantin’in bu büyük müzisyen ve araştımacısı son dönem Arjantin ve dünya müziğinin önemli müzisyenlerinden, besteci, piyanist, Buenos Aires’te doğup büyümesine karşın uzun süredir New York’ta çalışmalarını sürdüren ama albümlerini geleneksel halk müziklerinden aldığı ilhamla üreten, Grammy adaylığı olan Guillermo Klein 2010 yılında yayınladığı ve yılın en iyi albümlerinden biri olarak eleştirmenlerce alkışlanan son albümü "Domador De Huellas"ı efsane besteci Leguizamon’a ve müziğine adadı.

Leguizamon’un eserlerini yeni ve kişisel bakış açısıyla yeniden besteleyen, orjinal müzikleri yeni müzikal dokulara çeviren, orijinallerindeki vokal sesleri çıkararak müziği yeni pasajlar halinde yeniden ele alan Klein Arjantin’in geçmişinden gelen sesleri modernize ederek gelecek yüzyıllara taşınmasının yolunu açmış oldu.

3 Steve Coleman and Five Elements; "Harvesting Semblances And Affiniates"

Steve Coleman ilginç bir müzisyen. Besteci, alto saksofonist olan başarılı müzisyen 13. yüzyılda yaşayan felsefecilerinden ve bu dönem düşünürlerin anlaşılması zor metrik rakam sistemlerinden oluşan astrolojik takvimlerinden etkilenmiş bir müzisyen. İlk olarak 2006 yılında kullandığı "Beş Element" kavramını ve albümünü daha sonraları kurduğu gruplara yeniden isim olarak eklemeyi ihmal etmedi. Yarı deli bilim adamı görünümlü albümleriyle Steve Coleman ilginç ve entelektüel bir isim, üstelik son albümü yılın en iyilerinden biri kabul ediliyor eleştirmenlerce. Albüm verdiği isim "Harvesting Semblances And Affiniates"i dilimize nasıl çeviririz bilemedik, (mesela "Hasat, Görünümler ve Yakınlıklar" desek ne anlatmış oluruz?). Her neyse, albümü dinlerseniz belki bu kadar laftan daha iyi bir sonuç alırsınız. Sersemleten ritmik groove’lar, keskin parlamalar, Jen Shyu’nun sözsüz vokalleriyle dolu bir albüm elimizdeki kayıt. Steve Coleman ayrıca modern bestecilerden Per Norgard’ın korolu bir parçasını da kullanmış. Yani anlayacağınız bu albümde gezgin mistikler ve korkmuş, dehşete kapılmış dinleyiciler için ilginç bir şeyler var.

4 Bill Carrothers; "Joy Spring"

Bill Carothers az sayıda nüfusuyla, yılın büyük kesiminde daimi olarak beyaz kar örtüsüyle simgeleşmiş Michigan Peninsula’ya taşınmadan önce New York ve çevresinde caz piyanosunun aranan isimlerinden biriydi. Ünlü piyanist yanına seçkin New York’lu müzisyenler basçı Drew Gress ve davulcu Bill Stewart’ı da alarak ellili yılların büyüklerinden trompetçi Clifford Brown’ın bestelerini yeniden yorumladığı kurnaz albümüyle tekrar gözde biri. Bir diğer deyişle yeryüzündeki en iyi materyallerden biri olan Brown’ın besteleriyle. Kurnağlığın anahtarı, zamanın straight kayıtları olan karamsar tonlu baladları kullanarak onları swing yorumlara çevirmesidir. Ana akım cazın kendi yolundan ayrılmayan ama belli belirsiz delimsirek tonları lezzetli, çılgınca, zevkli ve zekice kullanarak.

5 Maurice Brown; "The Cycle Of Love"

Chicago çıkışlı genç trompetçi Maurice Brown Hurricane Kasırgası sıraları da dahil olmak üzere bir dönem yaşadığı New Orleans faslını tamamlayıp New York’ta yaşamaya başladıktan bir süre sonra ikinci albümü "The Cycle Of Love"ı kaydetti. Albümüne bakınca yaşadığı yıllar boyunca önemli bir yol katettiği anlaşılıyor Brown’ın. Hip hop’un global estetiği de dahil olmak üzere R&B ve rap müzisyenleriyle yaptığı ortak çalışmaları gayet net hissedibiliyoruz ama yanısıra özellikle tenor saksofonist Derek Douget ile safkan caza dönük bir kompozisyon anlayışı da var. Sonuç olarak hip hop ile büyümüş genç caz neslinin müzikerinden oluşan bir caz kaydıdır bu elimizdeki albüm.

6 Mary Halvorson Quintet; "Saturn Sings"

2002 yılından bu yana New York çevresinde faaliyet gösteren Halvorson kayıtlarını çoğunlukla trio ve quintet formlarında yapmayı tercih ediyor. Halvorson’u günümüzün önemli ve seçkin kadın gitarist ve bestecilerinden yapan şey ikinci albümünde belirgin olarak görünüyor. "Saturn Sings" isimli albümünde bestelerine trompet ve saksofon da ekleyen Halvorson Jonathan Finlayson ve Jon Irabagon gibi isimlerle çalışmayı tercih etmiş. Görkemli ve etli bir müziği var gitaristin. Şarkıları bazen swing gibi salıncaklı bir duygu veriyor bazen de müziklerini çok renkli gerginlikle boyuyor. Albümü free jazz’ın içine sokmak da dışına koymak da kolay değil. Her ne olursa olsun ama jazz.

7 Geri Allen; "Flying Toward The Sounds"

Cazkolik olarak Patrick Jarenwattananon’u listesine bakınca sadece iki albümde kesişmişiz usta eleştirmenle. İlk sıradaki "Ten" ve şimdi bu albüm. Diğerleri ya gözümüzden kaçmış ya da erişememişiz. her iki halde de kusur bizde! Geri Allen bu yıl piyasaya iki albüm birden sürdü, kendimize buradan bir artı çünkü her ikisini de duyurduk. Basit bir karar gibi gözükmekle birlikte kahramanları olan Cecil Taylor, McCoy Tyner ve Herbie Hancock’tan aldığı esinlerle bestelediği dokuz özgün beste var bu albümde. Bir kere Allen günümüzün en seçkin ve rafine piyanistlerinden, mükemmel bir icra ve kayıt, ikincisi besteler harika. Solo piyano kaydı bir albüm ve duyduğumuz müzikler alışılmadık soyut doğaçlamalarla dolu karanlık, hareketli ve kavrayıcı etkilerle dolu.

8 Fight The Big Bull feat. Steven Bernstein; "All Is Gladness In The Kingdom"

Free jazz ve güneye ait müziklerin geniş bir düzlemde kesiştiğini düşünün, bu fikre bir de 8 ila 11 kişilik geniş bir big band kadrosu ekleyin ortaya dolgun orkestrası ve gökgürültüsü gibi müzikleriyle tıka basa dolu bir müzik çıkacaktır. Fight The Big Bull’un müziğini yasnıtan bir tanımlama ancak böyle olabilir. Bunlara bir de vızıldayan slide trompetiyle New York’lu müzik gurusu Steven Bernstein’i ekleyin tabii...

9 Chris Lightcap’s Bigmouth; "Deluxe"

Şık gümüş aksamlarıyla kırmızı ve krem rengi üstü açılabilir bir Cabrio basçı Chris Lightcap’in deluxe CD kapağında uzanmış duruyor. Büyük boyutlu ızgaralı ön cephesiyle muhtemelen bu tür araçlar büyük bir zihinsel imaja çağrı yaptırıyor. Lightcap müziği sürmenin son derece akıllı bir bestecisidir. Nefes alan melodileri vardır, Craig Taborn’un elektrik piyanosu, Gerald Cleaver’ın davuluyla motor yolunu alır. Tony Malaby ve Chris Cheek’in tenor saksofonlarına ek Andrew D’Angelo’nun altosu ön planda şık ukalalıklar yaparlar. Gaza bastığında akıp giden, arkasından bakakaldığınız bir araba gibidir Chris Lightcap!

10 Mike Reed’s People, Places And Things; "Stories And Negotiations"

Başka ellerde olsaydı uçuran bir kayıt olacaktı bu albüm, bir kaç birinci sınıf solisti bir araya getirecek, bazı melodileri ardarda sıralayacak ve kaydı basıp gidecektiniz ama söz konusu olan kişi davulcu Mike Reed olunca yapılan iş Chicago caz tarihine geçmeye kararlı bir kayıt olmalıdır. Bir kere bu albümde önceki nesillerden üç Chicago’lu centilmen var, trompetçi Art Hoyle, trombonist Juian Priester ve saksofonist Ira Sullivan. Chicago Millenium Park’ta canlı olarak yapılan kayıt 50’lerin tonlarını cüretkar ve modern tonlarla yeniden örgüler. Sahnede toplam 8 müzisyen vardır ve her birinin kaliteli sololarından sırası geldikçe faydalanır.

Cazkolik.com / 10 Ocak 2011, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.