Ahmad Jamal bir yıl sonra `Ramazanda Caz` konserleri için yeniden İstanbul`a geliyor

Ahmad Jamal bir yıl sonra `Ramazanda Caz` konserleri için yeniden İstanbul`a geliyor

 

Ramazanda Caz konserleri bu sene 16 - 23 Ağustos tarihlerinde gerçekleşecek

 

 

Ahmad Jamal piyanoyla tanıştığı 3-4 yaşına dair hayal meyal izlenimlerini bir keresinde şöyle anlatıyordu; "Bir akşam, herkes evde, evimizin oturma odasındaki piyanonun yanında duruyordum, piyanonun başında oturan harika amcam Lawrance`ın beni durdurup, `hadi bakalım, şimdi benim çaldıklarımı sen de aynen çal bakalım, göriyim seni` diyerek beni kışkırttığını hatırlıyorum. Evimizin içinde bir piyano olmasına rağmen daha tuşlarına bile dokunmamıştım iyi hatırlıyorum... Ben de amcamın sözüne uydum ve oturdum, o nereye bastıysa aynısını yapmaya çalıştım. Daha üç yaşındaydım... Sonraki hikayenin geri kalan kısmını siz de biliyorsunuz zaten..."

 

Evlerinde piyano olan şanslı bir ailenin oğlu olarak 1930 yılında dünyaya gelen Ahmad Jamal müzisyenliğin kendisini seçtiğine inananlardan. Öykünün kalanını yine kendi anlatıyor; "Benim için ne harika bir yolculuk oldu ve halen de sürüyor. Pittsburg`da, dünyanın sanata en yatkın ve seven insanlarının yaşadığı bölgede doğdum. Benim için büyük bir şanstı. Biliyor musunuz, tam yedi yıl boyunca her sabah ünlü caz bestecisi Billy Strayhorn`un ailesinin evine gazete götüren çocuktum. Billy benden 17 yaş büyüktü ve o sıralar zaten artık orada oturmuyordu ama annesi babası vardı. Benim gibi Pittsburg`lu başka öyle çok isim var ki; George Benson mesela, Roy Eldridge, Art Blakey, Erroll Garner, Kenny Clarke, Billy Eckstein, Gene Kelly, Stanley Turrentine... Daha kimler, caz tarihi gibi değil mi.

 

Yedi yaşındayken de ilk derslerimi benim için harika bir kadın olan Mary Cardwell Dawson`dan aldım. Onun üzerimdeki etkisi büyüktür, bunu hep söylerim.

 

1951 yılına gelindiğinde ise ilk albümüm "Ahmad`s Blues" yayınlandı. Ben bu albüme 1948 yılında çalışmaya başlamıştım, 18 yaşındaydım, o sıralar St. Louis civarındaki bir dans grubunda piyanist olarak çalışıyordum. Albüm yayınlandığında ise 21 yaşındaydım."

 

Bugün, artık 81 yaşında, yaşayan caz efsanesi olan Ahmad Jamal 60 yıl önce ilk albümü "Ahmad`s Blues"u dönemin plak firmalarından Okeh Records için yayınladığında henüz 21 yaşında genç bir caz piyanistiydi. İlk albümünde bugün de halen dinlenen folk bestesi Billy Boy`u yeniden düzenledi, albümde ayrıca (kendi bestesi olmayan ünlü) Poinciana gibi parçalar vardı.

 

Bu yazıyı her kim okuyorsa o cazsever dostumuza "Ahmad`s Blues" albümüne adını veren parçayı, yani "Ahmad`s Blues"u mutlaka dinlemesini tavsiye etmemiz şart! Caz tarihini biraz bilen, takip eden herkesin bu parçayı dinlediği anda kendi dönemi içinde parçanın aslında nasıl bir farklılığa işaret ettiğini hemen anlayacaktır. Müthiş dramatik etkisi olan, adeta yaklaşan Fransız Yeni Dalga hareketinin duygusal ruhunu on yıl öncesinden haber veren bir parçadır. Dinleyenin üzerindeki `dark` etki, Jamal`in piyanosunun eşsiz blues`u, davulun sinir edici ritmik sakinliği doğrusu muhteşemdir.

 

Jamal anlatmaya devam eder; "Aynı yıl, yani 1951`de daha sonraları içlerinde Miles Davis`in de olduğu pek çok müzisyen tarafından yüzlerce kez konserlerde çalınan, albümlere kaydedilen "New Rhumba"yı bestelemiştim. En ünlü olan kaydımı ise 1958 yılında Chicago Pershing Hotel`de yaptım. Bu albümde bence 20. yüzyılın en yetenekli iki müzisyeni Israel Cosby ve Vernell Fournier ile çalışmıştım, zaten adı geçen otelde 1955 yılından itibaren bir süre `house trio` olarak da çalıştık, ama o zaman aramızda gitarist Ray Crawford`da vardı..."

 

O yılların caz piyanosundaki hipnotik Ahmad Jamal etkisi cazseverlerin üzerinde sürüyor. Hepimiz aslında halen "Ahmad`s Blues"u dinliyoruz... Ünlü Amerikan yazarı F. Scott Fitzgerald şöyle yazar; "Sabaha karşının saat üçünde / Ruhun karanlık gecesinde..." Ahmad Jamal`ın işte tam da o yıllarda müzikseverin kalbine kazınan ismi bir daha silinmemecesine yazılmış oldu.

 

Yeniden dönelim 1958 yılına... 28 yaşındaki genç piyanist için hayatının en önemli yıllarından biridir. Chicago Pershing Hotel`in lounge`ında çalmak için anlaşma yapmıştır. Chicago`nun kalbinde yer alan otelde sahne almak caz dünyasının ortasında olmak gibi bir şeydir onun için. 16 Ocak gecesi, dönemin ünlü plak şirketinin teknik ekibi Pershing Hotel`e gelerek canlı kayıt ekipmanlarını yerleştirirler. Ahmad Jamal ve arkadaşları o gece iki ayrı set olarak tam 43 parça çalar. Bu geceden çıkan ve Jamal`in en iyi albümüm dediği kayıtlar "But Not For Me" adıyla yayınlanır. Bu albümün içinde adı Ahmad Jamal ile özdeşleşen ünlü "Poinciana" parçası da vardır. Albüm Billboard`un top 100 listesinde tam 107 hafta kalır ve ilk üçe kadar çıkar.

Şimdilerde günlük basında Jamal ile ilgili her haberin başına eklenen ama niye öyle söylendiğine dair arkası sanırız yazanlar tarafından da bilinmediği için boş bırakılan bir söz vardır, malum okuyunca hatırlayacaksınız, Miles Davis`e atfen aktarılan "Tüm ilhamım ondan geliyor" dediği söz, tam da bu yılların Miles Quintet`leri dönemine denk gelen Jamal`ın `cool` piyanosuna olan vurgusudur Davis`in. Tam da böyle söylediğini Milestones isimli otobiyografiden okuyoruz. Jack Chambers`ın kaleme aldığı otobiyografide "All my inspiration today comes from Ahmad Jamal" der, elbette kastettiği Jamal`in o yıllardaki piyanosudur ve o piyanoya olan hayranlığını kaç kez vurguladığını başka yerlerde de okuruz. Aslında, Miles Davis esasen pek çok kez Ahmad Jamal`in çalımındaki muhteşem espasa vurgu yapar. Bu konuda Miles`ın söylediği en bilinen söz "Jamal`in tekniği örneğin Oscar Peterson gibi değildir, Jamal`in müziğinde şeyler birbirinin içine doğru akışkandır." açıklamasıdır.

 

"But Not For Me"nin başarısı Jamal ve triosunu başka bir çok şehre sürükler. Bunlardan biri yine aynı yıl bu kez Washinton D.C.`nin ünlü Spotlite Club`ın da verdiği konserdir. Bu konser de kaydedilir ve yayınlanır. Ahmad Jamal`in bu dönem şekillenen müziği ikinci kuşak bebop`çuların müziğini müthiş etkiler. Bir çok eleştirmen Ahmad Jamal`in piyanosunu duyan müzisyenler için `bir daha hiç bir şey eskisi gibi olmadı` benzeri açıklamalar yapılır.

 

Jamal`in piyanosu sonrasında bebop müzisyenleri artık kendilerine yalınlık kavramı üzerinde daha radikal ve ilerici melodik müzikler aramaya başladılar. Süslemelerden kaçınan, müziği yalın haliyle algılamayı seven parçaların peşinde oldular. Ünlü caz tarihçisi Joachim Berendt Ahmad Jamal için piyanist Erroll Garner ekolünden söz ederek şöyle der; "Erroll Garner o kadar kendine özgü ve orijinal bir müzisyendir ki, kendisine yakınlığından söz edilebilecek iki müzisyender biri Ahmad Jamal`dır" (diğeri ise Ellis Larkins`tir). Yazar, bu yıllarda Jamal`ın tarzının eleştirmenleri de kende arasında ikiye ayırdığındığını anlatır, bir kısım eleştirmen Jamal`ın tarzının yararsız olduğundan bahsetmesine rağmen daha büyük ve tabii en başta Miles Davis`li taraf Jamal`i caz dahisi olarak alkışlamaktadır.

 

Bu kadar önemli isimden alıntı yaptıktan sonra ortaya çıkan bir gerçek var ki buna değinmeden geçmek olmaz, ilk başta Miles Davis bu konuya değinmişti, yeniden hatırlatmakta fayda var, Joachim Berendt ve Günther Schuller gibi tarihçiler de Ahmad Jamal`in piyanosundaki zamanlamaya dikkat çeker. Yukarda Miles Davis`in ağzından söylediğimiz `espace` meselesi. Bir çok ismin özellikle dikkat çektiği bu nokta o dönemin müziklerini dinlediğimizde biz sıradan dinleyicilerin dahi farkedeceği kadar belirgin. Üstelik Schuller bu durumu şöye izah ediyor; "Ahmad Jamal`in sadeliği ile süslemeleri öylesine ustalıklı ki bu birleşimin hiç bir yerinde bir ek izi göremiyorsunuz..."

 

Değerli cazsever dostlar, Ahmad Jamal gibi bir müzisyen bir yıl aradan sonra bir kez daha "Ramazanda Caz" konserleri için İstanbul`a geliyor. Gerek bu yazının içeriğinde okurken dinlediğiniz müzik olsun, gerekse de Ramazanda Caz müzisyenleri için yayına alacağımız özel playlistte olsun, lütfen konsere gitmeden bu müzikleri dinleyin. Hepimiz kendimizce Ahmad Jamal`i bir şekilde tanıyor olabiliriz veya onun ne denli önemli bir isim olduğunu biliyor olabiliriz, ama, o sahnede izleyeceğimiz 81 yaşındaki adam bugün cazın yaşayan son bir kaç efsanesinden biridir. Böyle bir ismin yeniden İstanbul`a gelmesini fırsat bilip biletlerimizi zaman geçirmeden derhal alalım lütfen.

 

Haber fotosu DownBeat dergisinin Ahmad Jamal söyleşisini yayınladığı Mart 2010 yılı sayısından alınmıştır.

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 08 Ağustos 2011, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.