> Mehmet Uluğ ile Akbank Caz Festivali`ni konuştuk...

> Mehmet Uluğ ile Akbank Caz Festivali`ni konuştuk...

Başlayan her caz festivalinin arkasında yoğun ve sancılı koskoca bir yıl yatar. Biz cazseverler festivaller yaklaştıkça öncelikle merakla programın açıklanmasını bekleriz, çevreden duyduğumuz, dedikodu olarak dolaşan isimlerin gerçek olup olmadığı heyecan yaratır. Bir yıl önceden konuşulan isimlerin çok azı dahi gerçek çıksa heyecan doruğa ulaşır. Yıllardır bu heyecanı bize yaşatan tüm festivallere öncelikle teşekkür borcumuz var. Ne şartlar altında çalıştıklarını tahmin edebiliyoruz. Özellikle son aylarını yaşadığımız 2009 yılı geçen yıldan sarkan ağır ekonomik bunalımın içinden geçiyor.

İyimser yorumlar yapılıyor olsa da halen sürecin içinde olduğumuz malum. Böylesi süreçlerin de en çok etkilediği alanlar eğlence, reklam, sanat tüketimi gibi alanlar maalesef.

Birazdan okuyacağınız röportajı festivali düzenleyen Pozitif’in kurucu ortaklarından Mehmet Uluğ ile gerçekleştirdik. Bizim ilk elden festivalin programına baktığımızda aklımıza gelen ve içimizi ısıtan şey ekonomik kriz geçti mi bilmiyoruz ama hayatın durmayacağı ve her güzel şey için en az o şeyin güzelliği kadar çaba harcamamız gerektiği oldu. Bu iyimserliği bizlere yeniden kazandırdıkları için Akbank Caz Festivali’ne teşekkür ediyoruz, İstanbul gibi bir caz şehrinde yaşadığımız için mutluyuz, bu şehre hakettiği değeri pek çok şekilde vermek mümkün, sanat ve müzik bu değer çıtasının en önemli kısmı ise başta cazseverler için ise caz müziği şehrin metropol kültürünü oluşturan en temel besin kaynaklarından biridir.

Sevgili Mehmet Uluğ’a bu röportaj için teşekkür ediyoruz ve 20. yılına bir adım kalan festivali müzikseverler olarak müstesna bir duyguyla karşılıyoruz.

Cazkolik / 6 Ekim 2009, Çarşamba


Cazkolik: Mehmet Bey, öncelikle festival içeriği için Akbank Caz Festivali yönetimini, sizi, emeği geçen herkesi tebrik etmek istiyorum, şundan dolayı, yıl boyunca kriz gündeminin eksik olmadığı dünyada ve ülkemizde herkes gibi biz de beklentilerimizi aşağıya çekmişken dolu dizgin bir programla karşılaştık, krizden çıktık mı, ne oldu :) ???

Mehmet Uluğ: 20. yılına bir adım kalmış, alanında Türkiye’nin en köklü ve etkinfestivali için tek bir düşüncemiz var; her yıl hem program çıtasını yukarı çekmek, hem de farklı proje ve etkinliklerle festival kapsamını genişleterek farklı açılımlar sunabilmek; böylelikle daha geniş bir kitleyi festivalin takipçisi konumuna getirebilmek. Belki baktığınızda bu festivalin başlangıcı ve bitişi arasında sadece 10 gün var. Ancak 10’un üzerinde farklı mekan, 30’a yakın konser, paneller, söyleşiler, üniversite etkinlikleri ve atölye çalışmalarıyla dolu dolu bir program var. Aslında bunun hazırlığı tahmin edebileceğiniz üzere hemen hemen tüm yıla yayılıyor. Tüm bu süreci de hem Pozitif ekibi olarak hem de festivalin sahibi sıfatıyla Akbank Caz Festivali’nin bu günlere gelmesinde çaba ve desteklerini esirgemeyen Akbank ailesi olarak gerçekten çok yoğun bir efor sarfediyoruz. Ama günün sonunda sizlerden, dinleyicilerden ve basından aldığımız olumlu tepkiler tüm bu çabaların karşılığını bulduğunu gösteriyor. Bizim için mutluluk verici olan da bu.

Cazkolik: Müsaade ederseniz en merak ettiğimiz 2 isimden başlayalım onları hiç sona bırakmadan, önce Cecil Taylor, galiba bir kez daha gelmişti diye hatırlıyorum ama sanırım uzun zaman oldu, çok heyecan verici bir isim, nasıl gelişti? ve ardından ekleyelim; Tony Oxley ile yapacakları hakkında önden bir bilginiz varsa bizimle paylaşın zira Taylor’ı son yıllarda sahnelerde yalnız görüyorduk genellikle!

Mehmet Uluğ: Cecil Taylor caz tarihinin başat, bir nevi kilometre taşı olmuş farklı ve özgün müzisyenlerden biri. 1992 yılında yine Akbank Caz Festivali kapsamında bir kez daha gelmişti ülkemize. Bugün 80 yaşına gelmiş, 50 yılı aşkın süredir müziğin içinde olan ve avangart caz dendiğinde başı çeken bir isimden bahsediyoruz. Bu anlamda bu yıl ki programdaki en kaçırılmaması gereken performans olarak değerlendiriyorum Cecil Taylor projesini. 13 yıl boyunca DownBeat okurları tarafından yılın piyanisti seçilmek gerçekten kolay elde edilebilecek bir başarı hikayesi değil. Öte yandan baktığımızda kendisinin Tony Oxley ile ortak çalışmaları zaten var. O da çok önemli bir perküsyon ustası. İkilinin birlikteliklerinden ortaya çıkan müziğin devinimi yüksek, akıcı ve doğaçlama üzerine kurgulanmış olacağını düşünüyorum. Ama söz hakkı öncelikli olarak Cecil Taylor’da olacaktır kanımca.

(Yukardaki widget’a tıklayarak röportajı okurken bir yandan da Joe Lovano, Vassilis Tsabropoulos, Terje Rypdal ve Cecil Taylor’ın albümlerinden kısa klipleri dinleyebilirsiniz.)

Cazkolik: Peki, diğer isim Joe Lovano! Kişisel olarak söylersem bu dünyada 5 kişiyi ayır deseler biri Lovano olur. Son yıllarda inanılmaz projeler içinde görüyoruz onu, “Us Five” yeni kurduğu grubu, albümde yeni çıktı sayılır,  bu konser hakkında neler söylemek istersiniz cazseverlere?

Mehmet Uluğ: Beni en çok heyecanlandıran projelerden biri de bu aslında. Lovano sadece iyi bir tenor saksafoncu olmasının ötesinde, emprovize caz üzerine eğitmenlik yapacak denli ehil bir isim. Berklee’de bu konuda hazırladığı bir DVD eğitimlerde kullanılıyor mesela. Çok sayıda çalışması ve farklı projeleri olan biri Joe Lovano. "Us Five" projesinde ise kendisinden daha genç ama önemli isimlerden oluşan bir ekiple biraraya geliyor. Projede konser esnasında farklı kombinasyonlar ile çalıyorlar. İkili, üçlü, dörtlü kombinasyonlar. Dolayısıyla farklı açılımlara uygun bir müzik oluşturuyorlar sahnede. Tüm müzisyenlerin kendi dillerini yaratmasına açık kapı bırakan, ama bir yandan da aynı ruh ve anlayıştan beslendikleri bir performans. Öte yandan çıkardıkları Folk Art albümü tüm parçaların bestelerinin Lovano’ya ait olduğu ilk albüm olma özelliğini de taşıyor.

Cazkolik: Lovano ile birlikte gelen beşlidekiler tek tek de gelseler yıldız isimler olurlar, son yılların parlayan genç ismi Esperanza Spalding’de aralarında, yalnız ya da kendi grubu ile beklerken Lovano’yla geliyor, ödüllerde aldı, ne dersiniz bu projede onu yeterince tanıyabilir miyiz yoksa kendi projesiyle gelmesini mi bekleyelim?

Mehmet Uluğ: Bu bahsettiğiniz aslında caz müziğinin kimyasındaki en önemli elementlerden biri. Caz müzisyenleri solo ya da ekipler halinde bir çok farklı çalışmaya imza atabiliyorlar. Özellikle işin içine doğaçlama girdiğinde bu üretkenlik daha da artıyor. Bu yıl için önceliğimiz bu yeni projeyi komple görmek, ilerleyen yıllar ne gösterir bilinmez ama Akbank Caz’da hem ustalara, hem yeni yeteneklere her daim kapımızı sonuna dek açmaya çalışıyoruz.

Cazkolik: Bu konser ile ilgili son soru olsun; Lovano albümde çift davul kullanmıştı ki bakıyoruz buraya da öyle geliyor, çift davul deyince kafalar karışıyor biraz, Francisco Mela daha etnik vurmalılarda galiba değil mi?

Mehmet Uluğ: Projenin en dikkat çekici unsurlarından biri de bu. Dediğim farklı kombinasyonlar için de destekleyici bir alan yaratıyor çift davul olması. Mela albüm kitapçığında da belirtildiği gibi davulun yanı sıra pandero, dumbek veethiopian drums çalıyor, bu da sanırım sizin yorumunuzu geçerli kılıyor. Kendisinin Kübalı olması da bu vurguyu kuvvetlendiriyor. Diğer davulcu Otis Brown ise bildiğiniz gibi New York’tan.

Cazkolik: Festival Aya İrini’de Vassilis Tsabropoulos’la başlıyor, ertesi gün yine bu mekanda Terje Rypdal de var, her ikisi de cazseverlerin merak ettiği konserler? Özellikle Terje Rypdal’in gitarı Aya İrini’de nasıl yankılanacak acaba?

Mehmet Uluğ: ECM etiketinin bu çok önemli ve üretken iki müzisyenini bir arada ağırlamaktan çok keyifliyiz. Festival katalogunda da belirtildiği üzere o akşam birliktelikleri yaklaşık 10 yıla dayanan bu iki dev isim sahnedeyken, akustik piyanonun saf, akışkan ve melodik dünyası ile elektrikli gitarın sert mizaçlı, keskin ve tavizsiz karakterinin etkileyici bir buluşmasını dinliyor olacağız.

Cazkolik: Babylon sahnesi festivalin en geniş kısmını teşkil ediyor ve çok iyi isimler var, bu kısımda öncelikle Türk müzisyenleri sorayım size, İmer Demirer’i şiddetle merak ediyorum, yeni albümünü daha hiç dinlemedim, bu konserde dinleyeceğiz sanırım, öyle mi?

Mehmet Uluğ: Evet, kendisi yeni albüm hazırlıkları içindeydi ve muhtemelen festivalin hemen ardından kısa bir zaman içinde bu yetenekli sanatçımızın albümünü de raflarda göreceğimizi düşünüyorduk. Ama sanırım kendisi bizi yanıltacak ve “You Me Char” isimli albümü festivalden birkaç gün önce dinleyicilerin dikkatine sunulacak.

Cazkolik: Aynı şekilde Burçin Büke’de öyle, yeni albüm öncesinde dinleyicisiyle buluşacak anlaşılan, oldukça merak edilen bir albüm, Radyo Cazkolik’te de inşallah ağırlayacağız kendisini, Fahir Atakoğlu konseri ise farklı bir mekanda, orası yeni bir yer mi? Atakoğlu’nun da yeni albüm hazırlıklarını bitirdiğini duymuştuk, daha önce bize verdiği röportajdan bir çok yıldız isim dolu olduğunu biliyoruz, çıkmamış albümünden mi çalacak acaba?

Mehmet Uluğ: Festivali mekanlar açısından daha geniş bir yelpazeye oturtmak bilinçli hedeflerimizden biriydi. Bu yıl bunu gerçekten başarabildiğimizi düşünüyorum. Kampüste Caz dahilinde dört farklı üniversitede konserlerimiz olacak. Bunun yanı sıra bahsettiğiniz gibi Fahir Atakoğlu’nun konseri bu yıl mekanlarımız arasına yeni katılan The Seed’de gerçekleştirilecek. Muhtemelen bu yeni mekanda kendisinin yeni albümünden melodiler duyacağımızı düşünüyorum.

Cazkolik: Şahsen en merak ettiğim konserlerin başında kişisel olarak özel bir sevgimin olduğu Reggie Workman’lı “Trio 3” var, bu konser hakkında neler söyleyebilirsiniz? Umarım diğer konserlerin gölgesinde kalmaz!

Mehmut Uluğ: Trio 3, Babylon’da gerçekleşecek konserlerimizden biri. Aynı gece LeoTardin’in projesi Grand Pianoramax da sahne alacak. Arka arkaya gerçekleşecek (biri 20:30 diğeri 23:00’da) bu iki konseri cazseverlerin kaçırmayacağını düşünüyorum. Biri genç kuşaktan önemli bir isim, diğeri ise her biri caz müziğinin önemli figürleri sayılabilecek üç müzisyenden oluşan önemli bir grup.

Cazkolik: Programda sadece konserlerdeğil paneller, söyleşiler var?

Mehmut Uluğ: Belirttiğim gibi festivali algılama, yorumlama ve gerçekleştirme perspektifimizde konser haricindeki bu etkinlikler bizim açımızdan çok önemtaşıyor. Panel, söyleşi ve atölye çalışmaları gibi etkinliklerle farklı pencereler açma şansınız oluyor. Bu yıl bu anlamda kuvvetli isimlerin (bizatihi sizin, Sn. Sevin Okyay’ın, Sn. Hülya Tunçağ’ın, Sn. Melih Akoğul’un) yönetiminde gerçekleşecek olan bu panel ve atölye çalışmalarının da yoğun ilgi görmesini bekliyoruz.

Cazkolik: Son soru olsun, burada bahsetmediğimiz pek çok konser var, hepsini sorsak 50 soruya ulaşır, bahsi geçenler dışında genel bir değerlendirme yapsanız bize?

Mehmet Uluğ: Aya İrini’de gerçekleşecek olan Vassilis Tsabropoulos konserinden bahsetmedik ama son dönemin en önemli Yunan müzisyenlerinden biri kendisi.Uluslararası alanda da birçok ödülü var. Solo piyanosuyla festival katılımcılarına nefis bir dinleti vadediyor açıkçası. Haricinde Hypnotic Brass Ensemble, Marilyn Mazur, Justin Adams / Juldeh Camara ve Niyaz ilk aklıma gelenler.

Cazkolik: Son soru bu olsun, unuttuğum bir soru daha var ki o da festivalin sloganı, gerçekten beğendiğim bir slogan oldu! ‘Şehrin Caz Hali’ni çok sevdim, nasıl bulundu? Bir hikayesi var mı? Zira “Şehrin” kelimesindeki vurguyu buradaki anlamında biz Türkler pek böyle kullanmayız ama ‘şehrin caz hali’ deyince ortaya oldukça hoş, ‘kentli’ bir duygu çıkmış!

Mehmet Uluğ: Bu slogan geçtiğimiz yıl ilk defa kullanılmaya başlanmıştı. Açıkçası Akbank ekibi bu sloganın festivalin tüm ruhunu, özünü ve hedefini en iyi özetleyen ifade olduğunu düşündüklerinden bunu festivalin ana sloganı olarak kullanmaya karar verdi. Kısacası festival boyunca caz dinleyen, caz okuyan, caz çalan, caz soluyan bir şehir amaçlıyoruz. Tüm Cazkolik takipçilerine ve müzikseverlere şimdiden iyi dinletiler, iyi festivaller dilemek isterim.

Cazkolik: Sevgili Mehmet Uluğ, bu röportaj için, içtenliğiniz ve samimiyetiniz için teşekkür ederiz. Büyük emek verdiğiniz festival gerçek bir caz şöleni, Cazkolik olarak da Türk cazseveri adına Akbank’a ve emeği geçen herkese sevgilerimizi iletiyoruz.

Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.