Cenk Erdem yayınladığı "Memories Of You" albümüyle son günlerin müzikte ve basında önde gelen isimlerinden Simavi ile konuştu.

Cenk Erdem yayınladığı "Memories Of You" albümüyle son günlerin müzikte ve basında önde gelen isimlerinden Simavi ile konuştu.

Simavi ile çok özel...New York Observer’ın “Yeni Frank Sinatra” olarak tanımladığı Simavi, şarkılarından, Frank Sinatra, Cole Porter bestelerine eski Hollywood şarkılarını, Amerikan klasiklerini ve dünyaca ünlü romantik caz şarkılarını yorumladığı “Memories of You” albümünü nihayet Türkiye’de de piyasaya çıkardı…

Ünlü gazeteci Doğan Uluç’un oğlu olarak her ne kadar bir süre gazetecilik yapsa da, 14 yaşında kendi kendine piyano çalmayı öğrendiğinden beri hep şarkılara gönül vermiş… Miami’de her hafta sahneye çıkan ve albümünün kayıtlarını tıpkı eski Hollywood orkestraları gibi büyük bir orkestra ile gerçekleştiren Simavi, albümdeki unutulmaz aşk şarkıları ile şimdi Türkiye’deki dinleyicilerle buluşuyor

Cenk Erdem


 

Simavi: "Sadece popüler caz şarkılarına değil, Motown sounduna ve George Benson, Marvin Gaye gibi şarkıcılara duyduğum hayranlıkla büyüdüm..."

Cenk Erdem: Nihayet yepyeni Frank Sinatra olarak artık doğduğunuz ülkede de tanınmaya başladınız, peki ama “Memories Of You “adlı albümünüzle Türkiye’deki dinleyicilerin karşısına çıkmak neden bu kadar zaman aldı?

Simavi: Bu albümle seçtiğim tarzın orijinallerine bakıldığında hep büyük orkestralarla söylenen şarkılar olmuşlar. Dean Martin, Frank Sinatra, Nat King Cole gibi efsane isimlerin şarkılarına kocaman orkestralar eşlik etmiş. Ben de yıllarca bu şarkıları söylerken, aynı zamanda bir albümde de toplamak için kayıtlarda da yine büyük bir orkestra kurmak istedim ve albüm çalışmaları için neredeyse 9 yıl çalıştım. Albümüm Amerika’da da piyasaya çıkalı henüz 2 yıl oldu ve nihayet kendi ülkemde de piyasaya çıkmış oluyor. Küçük bir grupla bu şarkıları kaydetseydim karşınıza çok daha çabuk çıkabilirdim…

Cenk Erdem: Henüz 5 yaşında Londra’ya, 12 yaşındayken de New York’a gitmişsiniz, peki eski Hollywood şarkılarını, Sinatra ve Dean Martin gibi isimleri size sevdiren New York muydu?

Simavi: Çocukluğumda da bu şarkılarla büyüdüm diyebilirim çünkü annem ve babam da bu şarkıları dinliyorlardı. 35 yıldır New York’ta yaşıyorum, elbette New York’un da verdiği bambaşka bir ilham var ama belki de ben ailede müziğe bu kadar fazla merak duyan ilk kişi oldum diyebilirim. Sadece popüler caz şarkılarına değil, Motown sounduna ve George Benson, Marvin Gaye gibi şarkıcılara hayranlıkla büyüdüm…

Cenk Erdem: 14 yaşında piyano çalmaya başlamışsınız ama çok uzun bir süredir şarkı söylüyorsunuz, bu aralar piyano ile aranız nasıl?

Simavi: Kendi kendime piyano öğrenmeye başlamıştım ve yıllarca piyano çaldım. Üniversite yıllarında hem piyano çalıp hem de şarkı söylüyordum.Ama piyano çalmayalı o kadar uzun zaman oldu ki, şimdi piyanonun başına geçince neredeyse donup kalıyorum, bu yüzden bazen tekrar çalmayı çok özlüyorum… Belki yine piyanonun başına geçip şarkılar söyleyebilirim…

Cenk Erdem: Babanız Doğan Uluç ünlü bir gazeteci ve siz de bir süre tıpkı babanız gibi gazetecilik yapmışsınız, peki babanızın sizin müziklerinizle arası nasıl?

Simavi: Babam çok iyi bir caz dinleyicisi ve ben de çocukluğumda babam ve annem sayesinde bu müziklerle tanıştım. Babamın bir gazeteci olarak dünyaca ünlü sanatçılarla röportajları olmuş ve sevdiğimiz şarkılar da fazlasıyla ortak…

Cenk Erdem: Tüm bu romantik Amerikan şarkıları dışında daha genç olduğunuz dönemlerde hiç mi Abba ve Madonna gibi pop yıldızlarını ve gruplarını dinlemediniz?

Simavi: Abba ve Madonna’yı ve özellikle Michael Jackson’ın şarkılarını çok severim, hala da radyoda , televizyonda kliplerini zevkle izliyorum.Hatta bir sonraki albüm çalışmasında daha çok pop yönelimli şarkılar seçiyor olacağım. ”Memories of You” albümünde “Fly Me To The Moon” gibi ünlü şarkıların yanında, çok ünlü olmadığı halde herkesin duymasını istediğim çok bilinmeyen bazı şarkılar da seçmiştim ancak bir sonraki albümümde “Sway" gibi çok bilinen şarkılar hazırlıyor olacağım.

Cenk Erdem: Hayranı olduğunuz Sinatra ile tanışma şansını yakalamışsınız, nasıl bir karşılaşmaydı?

Simavi: Peşine düşmüştüm hatta ona yazdığım mektubu Las Vegas’ta konserini izledikten sonra sahneye çıkıp vermek istemiştim ama güvenlik görevlileri beni engellemişlerdi. Bir süre sonra Carnegie Hall’de sahneye çıktığı dönemde, öğlen saatlerinde provalara giderken, ben provaları da kaçırmıyordum. Bir gün provalardan sonra kulise giderken arkasından seslendim. Bu Sinatra’nın hoşuna gitti ve kulis kapısında tanıştık. Elimde bir de Sinatra’ya ait bir biyografi kitabı vardı. Kulis önünde hem tanıştım, hem de imzasını aldım… Benim için büyüleyici bir andı…

Cenk Erdem: Albümdeki şarkıların hepsi cover ancak birkaç tanesi de ünlü Hollywood filmlerinden, peki Hollywood şarkılarını seven bir şarkıcı olarak favori filminiz hangisi desem?

Simavi: 40’ların ve 50’lerin siyah beyaz Hollywood filmlerini ve o filmlerdeki atmosferleri çok seviyorum. Ama özellikle en sevdiğim film “Waterloo Bridge” diyebilirim. Başrollerinde Robert Taylor ve Vivien Leigh var. Ayrıca “Casablanca” filmine de bayılırım. O dönem filmlerinin müzikleri ve şarkıları da olağanüstü.

Cenk Erdem: O dönem bestecileri arasında favorileriniz kimler?

Simavi: Aslında o dönem şarkılarının hepsini ve büyük Hollywood orkestralarının müziklerini çok seviyorum ama özellikle George Gershwin, Cole Porter ve Richard Rodgers Hollywood’un muhteşem üç ismi ve benim de en sevdiğim bestecileri. Zaten albümümde de “I Love Paris”, “In The Still Of The Night”, “I Get A Kick Out Of You”, “At Long Last Love” gibi en sevdiğim Cole Porter şarkıları da var.

Cenk Erdem: New York Observer yıllar önce sizi yeni Sinatra olarak tanımlamış ama Türkiye sizi henüz tanımaya başlıyor, oysa ki 1985 yılında Altın Kelebek yarışmasında sahneye çıkmışsınız, nasıl bir geceydi?

Simavi: Çok özel bir geceydi tam olarak 6 ya da 7 şarkı söyleyip, sahneden inmiştim ama hem Türkiye’deki bazı ünlü şarkıcıları ilk kez gördüğüm ve tanıştığım bir gece olarak unutulmazdı, hem de aynı gece Dalida sahne alıyordu. Büyük bir Dalida hayranıyım ve sahne öncesi kuliste tanışmıştık. Ne kadar hüzünlü bir kadın olduğunu hatırlıyorum, sonradan intihar ettiğini duyunca çok üzülmüştüm.

Cenk Erdem: Dalida bir Akdeniz efsanesi ve tanışma şansınız olmuş, bir başka efsane Frank Sinatra ile de tanışmışsınız, artık Türkiye’desiniz, peki bizim sanatçılarımızdan kimleri biliyorsunuz?

Simavi: Açıkçası bu yaz sonunda Türkiye’ye gelene kadar çok fazla isim bilmiyordum, Altın Kelebek gecesinden sadece Sezen Aksu’yu hatırlıyorum ama yaz sonundan itibaren bol bol Sertab ve Tarkan dinlemiş oldum. Ayrıca Ferhat Göçer’i de sahnede izledim ve konser sonrasında da tanıştık. Ferhat Göçer’in sesini çok beğeniyorum.

Cazkolik.com / 10 Ocak 2011, Pazartesi

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.