Kazandığı bursla hayatı değişen genç basçı Buğra Balcı İzmir Cazkolik`ten arkadaşlarımızla konuştu.

Kazandığı bursla hayatı değişen genç basçı Buğra Balcı İzmir Cazkolik`ten arkadaşlarımızla konuştu.

Günümüzde genç caz müzisyeninin eğitiminde bursların ne kadar önemli olduğunu Buğra Balcı`nın eğitim hayatı bize gayet net gösteriyor. Birazdan okuyacağınız röportajda kendisinin de söylediği gibi 2007 yılında kazandığı Siena bursunun hayatını bir anda nasıl değiştirdiğine, ardından Amerika`ya uzanan yılların kendisini ne denli yoğun bir caz hayatının içine soktuğuna ve kişisel gelişiminde ne denli önemli olduğuna hep birlikte şahit oluyoruz.

* * *

Evrendeki her parçanın oluşması için zaman gerekir. Buğra Balcı ile aylar önce yaptığımız röportajın artık deşifre edilmesi ve yayınlama zamanı gelip de geçmişti bile. Röportajı yaptığımız günden bu yana üstünden epey zaman geçmesine rağmen bir baktık ki bu arada Buğra Balcı`nın hayatına eklenen yenilikleri yaptığımız söyleşiye eklemek için bu gecikme aslında bir fırsatmış...

* * *

1986 doğumlu Buğra Balcı, müziğe 5 yaşında org ve mandolin çalarak başlamış. Türk müziğiyle tanışması da Ud ile... 1998 yılında Hüseyin Çebi ile batı müziği çalışmaya başlıyor ve nihayetinde de 13 yıl boyunca ilgilenmekte olduğu bas gitarı kendi enstrümanı olarak seçiyor. 2005 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü`ne kabul edilen Balcı, 2006 yılında da Kürşat And’ın öğrencisi olarak double-bass eğitimine devam ediyor. Bu yılları ardı ardına aldığı burslarla dolu bir eğitim dönemi takip ediyor, önce 2007 yılında İtalya Siena Jazz Bursu`nda Furio Di Castri ve Pietroo Leveratto ile double-bass çalışıyor, 2008`de Yamaha All Stars Bass Guitar Ödülü`nü alıyor, hemen ardından 2009`da bu kez Berklee College of Music’ten Arif Mardin Bursu`nu kazanıyor. Lincoln Goiner ve Bruce Gertz ile çalışıyor ve ara ara beş farklı grup ile konserlere çıkıyor. Her yıla farklı bir eğitim, burs ve çalışma azmi sığdıran genç müzisyeni bu kez New Hempshire Bass Festivali’nden tam burs alırken görüyoruz üstüne bir de Modern Music Academy’den bir burs daha alarak caz konusunda alınabilecek hemen hemen tüm bursları almayı başarıyor.

* * *

2011 yılında New York’a gelen Buğra burada The Collective School of Music’te accompanist olarak çalışmaya başlamış. Aslında röportajın geç yayınlanmış olmasının işe yaradığı neden de birkaç hafta önce ortaya çıkıyor: Şimdi de genç basçı City University of New York Queens College Jazz Master Programı’na kabul edilmiş. Daha önce dediğimiz gibi, caz müziğinin alt yapısının ne kadar çetrefil olduğunu düşünürsek Buğra’nın başarılarını, azmini, karşılaştığı zorlukları ve caz hakkındaki düşüncelerini bir de onun ağzından dinleyelim istedik.

Cazkolik (İzmir)

Buğra Balcı: "Annemin eve getirdiği bir CD resmen hayatımın dönüm noktası oldu..."

Cazkolik İzmir: Kendinden biraz bahseder misin? Müzik nasıl başladı?

Buğra Balcı: Çok küçükken... (Gülerek) Televizyonda ne zaman klasik müzik çalsa TV`nin önünde uyurmuşum, yoksa uyuyamazmışım. 4-5 yaşlarında mandolin ve orgla başlıyorum müziğe. Dedemin rolü çok büyük... Dedem Türk Sanat Müziği sanatçısıymış. İlkokul 2 ya da 3’te ud kursuna gittim. Hep tiz sesler yerine pes sesleri çalmaya eğilimim vardı. Kursu sertifika alarak bitirdikten sonra Hüseyin Çebi’den solfej, kompozisyon ve batı müziği dersi almaya başladım. Orta ikinci sınıftayken bas çalmak istiyordum ama annemle bas gitar almaya gittiğimizde mağazadaki satıcı bizi klasik gitara yönlendirdi, bu yüzden önce klasik müzik çalmaya başladım ama sonunda bas gitara geçtim tabii ki. Yavaş yavaş İzmir’de müzisyen çevremi genişletmeye başlamıştım, o sıralar acaba başka enstrüman mı çalsam, ne yapsam derken annemin eve getirdiği bir CD resmen hayatımın dönüm noktalası oldu. CD`yi dinledikçe bunda bir şeyler daha değişik diyordum, yaş ortalamasının yüksek olduğu yerlere girip çaldıkça bana Jaco Pastorius gibi çaldığımı söylüyorlar, hızla eve dönüp CD`ye bakıyorum ki; Jaco Pastorius.

Daha sonra ise bu konuda devam etmeye karar verdim. Bir ara pop müzik de çaldım ama caz müziğine ilgim giderek arttı. 2006’da Kürşat And’dan ders aldım. Senelerdir teknik çalıştığım ve alt yapım önceden oluştuğu için çok  uzun zamanımı almadı. 2007’de Siena Caz Bursu`nu kazandım ve ardından resmen hayatım değişti. İngilizcemi toparlamaya çalıştım. Çevremde yurtdışı için hep bir engelleme vardı. Bu tip burslar ve başarılar dayanak noktası oluşturuyor aslında. 2009’da Berklee Müzik Okulu’nun Arif Mardin Bursu`nu kazandım. Orada güzel deneyimler elde ettim, farklı üniversitelerden burslar aldım. Ardından aynı yıl Western Oregon University Mel Brown Bursu`nu kazandım. En önemlisi ise Collective School of Music’ten Advanced Education için olan burstu. Orada bir sömestr okudum. Collective School of Music bittikten sonra advanced programa eşlikçi olarak çağrıldım ve halen devam ediyorum. (Bu roportaj yapılırken New York’a geri dönmek üzereydi. Fakat şimdi bu görevini de başarıyla tamamladı.)

Cazkolik İzmir ekibi: Cazı ve okuduğun okulları nasıl değerlendiriyorsun?

Buğra Balcı: Caz müziğinde teori ve teknik bilgi kadar estetik de önemlidir. Bana bunu öğreten Kürşat And`dır. Bence jazz müzik anlamında bir insanın ruh ve zihin olarak varabileceği en üst düzeydir. Diğer müziklerde bunu bulamadığım için cazı seçtim.

Cazkolik izmir ekibi: Çalmak istediğin veya projelerinin olduğu müzisyenler var mı, geleceğe yönelik düşüncelerin neler?

Buğra Balcı: Bir şey olmadan açıklamak istemem. Bir çok iyi müzisyenle provalar yaptık. New York’a dönünce kaldığım yerden devam edeceğim. Rekabetten uzaklaşmamak önemli. Hem iyi müzisyen olmak, hem iyi müzisyenlerle olmak ve hem de yeni nesile yardımcı olmak istiyorum. Türkiye’yi de çok seviyorum. O yüzden buraya da dönebilirim.

Bu güzel söyleşi için Buğra’ya çok teşekkür ediyoruz. Kendisine Queens Collegeda ki master programında başarılar diliyoruz. Gelecekte şimdi olduğu gibi yetenekli bir bas gitarist olarak güzel projelere imza atacağına dair temennilerimizi kendisine gönderiyoruz.

Söyleşi: Beliz Hazan belizhazan@cazkolik.com, Ceren Erdur cerenerdur@cazkolik.com, Yasemin Seymenoğlu yaseminseymenoglu@cazkolik.com

Fotoğraflar: Yasemin Seymenoğlu

Cazkolik.com / 10 Mayıs 2011, Salı


BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

YORUMLAR

  • Adnan BOZKURT
    11 Nisan 2011 Çarşamba 04:58

    Çok güzel bir söyleşi olmuş, diğerleri gibi..Bir sonraki söyleşiyi ve kiminle olacağını da merak eder oldum. Sayenizde de cazkolik.com ile karşılaştım. Artık müziği buradan dinliyorum :)) Hepinize Selamlar..

    Bu Yoruma Cevap Yazın »
  • Murat Büyüköz
    15 Nisan 2011 Pazar 01:24

    Kimse Jaco gibi çalamaz!!! Ah şu bizim müzisyenler ah!!!

    Bu Yoruma Cevap Yazın »

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.