19. İzmir Avrupa Caz Festivali Özel: Festival 3 Mart Cumartesi başlıyor. Cazkolik olarak festival yönetiminden Sirel Ekşi ile festivali, programı, müzisyenleri ve akla gelebilecek tüm detayları konuştuk.

<span style="color: rgb(183, 33, 38);">19. İzmir Avrupa Caz Festivali Özel:</span> Festival 3 Mart Cumartesi başlıyor. Cazkolik olarak festival yönetiminden Sirel Ekşi ile festivali, programı, müzisyenleri ve akla gelebilecek tüm detayları konuştuk.

Dinlemekte olduğunuz müzikler 19. İzmir Avrupa Caz Festivali`nde sahne alacak olan (çalım sırasıyla) Fransız alto saksofonist Geraldine Laurent`in Time Out Trio grubuyla kaydettiği albümden alınan "Autumn Nocturne", İtalyan caz piyanisti Livio Minafra`nın 2008 tarihli La Fiamma E Il Cristallo isimli albümünden alınan "Ninna Per Mimma" ve son olarak da dünya cazının en saygın isimleri arasında kabul edilen Tomasz Stanko`nun 2000 tarihli albümü Litania`dan alınan Night Time, Day Time Requiem isimli çalışmasıdır.


 

 

Mart ayı İzmirlilerin en hareketli aylarından, zira

bir yıl boyunca beklenen caz festivali geleneksel

olarak her yıl Mart ayının ilk yarısında yapılıyor.

Bu yıl da 3 - 17 Mart arasında gerçekleşmekte

olan festival ile ilgili tüm detayları sevgili Sirel

Ekşi ile enine boyuna konuştuk...

Cazkolik: Merhaba Sirel Hanım, yeni festival zamanı geldi çattı. Bu söyleşinin hem İzmirli cazseverler için hem de İzmir dışı caz gündemini takip edenler açısından önemli olacağını düşünüyorum, bu nedenle sorularımızı cevapladığınız için teşekkür ederiz. Öncelikle bize de bir kaç kez biliriz diye sorulan bir soruyu size yönelterek başlıyalım, İzmir Avrupa Caz Festivali`ndeki Avrupa kısmını soralım. Neden "Avrupa" Caz Festivali? "Avrupa" cazı ile ilgili olduğu anlaşılıyor, yanılmıyoruz herhalde...

Sirel Ekşi: Evet, tamamen öyle, Avrupa cazı. 19 yıl önce Türkiye`nin Avrupa Birliği üyeliğinden söz edildiği zaman biz de yeni bir festival daha yapma görüşü içindeydik. İtalyan ve Fransız Kültür Merkezleri`yle birlikte İzmir Avrupa Caz Günleri adıyla başladı. 1993 yılında Avrupalılık, Avrupa kültürünü yaymak, geliştirmek gibi bir amaç da vardı. İzmir bunun için çok uygun bir yerdi. Alman Kültür Merkezi ortaklar içine hemen dahil oldu. İlerleyen yıllarda Yunanistan Konsolosluğu, Belçika Fahri Konsolosluğu, Avusturya Kültür Ofisi -ki çok uzun yıllardır devam ediyor- Polonya İstanbul Başkonsolosluğu ve Hollanda Kraliyet Elçiliği son yıllarda katıldı. Dönem içinde İsveç gibi, Belçika gibi gidip gelen partnerlerimiz de oldu. Ama bir zamandır İtalya Konsolosluğu, Fransa Kültür Merkezi, Almanya Kültür Merkezi, Avrupa Kültür Ofisi ile tam anlamıyla ayrılmaz bir ekip olarak devam ettiriyoruz.

Cazkolik: Saydığınız ülkeler aynı zamanda Avrupa Birliği`nin lokomotif ülkeleri. Yanlış mı hatırlıyorum, galiba iki festival vardı. Bir de İzmir Caz Festivali vardı...

Sirel Ekşi: Evet, İzmir Caz Festivali vardı. Bizim festivalimizden doğan bir festival olarak düşünüyorum. Çünkü biz kendimizi epey bir dinleyici yetiştirdik var sayıyoruz. Sanıyorum olanaksızlıklar nedeniyle son iki yıldır yapılamıyor. Gerekçesi nedir tam bilemiyorum ama günümüzde bir festivali organize etmenin ne denli zor olduğunu bildiğimiz için büyük ihtimal maddi sıkıntılar olabilir diye düşünüyoruz.

Cazkolik: İKSEV`in festivali değil miydi?

Sirel Ekşi: Hayır, değil. O bizim dışımızda bir festivaldi. Bağımsız bir grup yapıyordu. Tarihleri yakındı gerçi ama onlar son iki senedir bıraktılar ya da ara verdiler diyelim... Bizim yazın bir de İzmir Uluslararası Festivali`miz var biliyorsunuz. İki festivalimiz var, belki aklınızda o kalmıştır.

Cazkolik: Olabilir, belki onunla karıştırdım. Şimdi 19cusu ve 3-17 Mart arası düzenleniyor. Sizin hep Mart başında ama değil mi?

Sirel Ekşi: Evet, çünkü Martın ikinci yarısında o dönemlerde Dünya Tiyatrolar Günü nedeniyle tiyatro festivali oluyor İzmir`de...

Cazkolik: Anladım, caz dışında tiyatro ve klasik müzik festivalleri var değil mi? Başka?

Sirel Ekşi: Mesela bugün başlayan Uluslararası Kukla Günleri var. 2 - 4 Mart arası İstanbul Bağımsız Filmler Festivali İzmir`e geliyor. Sanatsal etkinlikler açısından bizim oldukça yoğun ve güzel bir ayımız Mart ayı.

Cazkolik: Bütün bu festivallerle tek bir ekip mi ilgileniyor?

Sirel Ekşi: Tiyatroda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Konak Belediyesi`nin bir takım etkinlikleri var. Burada üniversite ile işbirliği oluşturuyorlar. Kuklayla İzmirli bir ekip ilgileniyor. Çok görkemli bir programları var. Tam 132 gösteri olacak. Ünlü kuklacılar gelecek. Bayağı zengin bir etkinlik olacak.

Cazkolik: Harikasınız, isterseniz tekrar caza dönelim. 3 Mart Cumartesi açılış konseriyle başlıyor. Açılış konseri de Arifa ve çok da güzel müzikleri olan, Avrupalılardan oluşan bir grup. Tek Türk üyesi Mehmet Polat bir de konuk sanatçı var Şenol Filiz. Çok hoş bir konser olcak eminiz. Konserlere geçmeden önce şunu sorayım, elçiliklerle konserleri ve isimleri nasıl belirliyorsunuz?

Sirel Ekşi: Şöyle söyleyeyim. Bizim İzmir Avrupa Caz Festivali`nin danışmanı Francesco Martinelli, cazseverler Francesco`yu iyi bilirler. Martinelli`nin İzmir Avrupa Caz Festivali`nin bugünlere gelmesinde katkıları var.

Cazkolik: İzmir`de mi yaşıyor?

Sirel Ekşi: Yo, hayır, yaşamıyor. İstanbul ve Ankara`da üniversitelerde caz tarihi dersleri veriyordu. Aslen İtalya`da yaşıyor. Siena Vakfı ile çalışıyor. Siena Ses Arşivi`nin kurucusu ve yöneticisi aynı zamanda. Bizim de Müziksev`deki arşivimizi kuruyor şu sıralar. Martinelli`nin önerileri oluyor partnerlerimize. Biz her festival bitiminde bir sonraki için masaya oturuyoruz yeniden ve bu önerileri değerlendiriyoruz. Onların da önerileri oluyor. Onları da biz ayrıca değerlendiyoruz. Festival koordinatörümüz, başkanımız, Martinelli ve sonuçta hep beraber ortak bir noktaya varıyoruz. Program böylelikle belirlenmiş oluyor. Yani oturup kafadan o olsun, bu olsun gibi bir şeyimiz yok.

Cazkolik: Peki elçiliklerin buradaki katkısı, yani en başta ekonomik katkıları var kuşkusuz.

Sirel Ekşi: Elçileklerin katkısı grubun gelmesiyle ilgili oluyor. Zaman zaman bu katkının şekli değişebiliyor. Konaklamak da dahil olmak üzere sanatçıyı bütünüyle onlar getirmiş olabiliyorlar. Ama onun dışında gösteri mekanı, tanıtım, teknik bunların tümü bize ait tabii...

Cazkolik: Bu yıl konserler galiba bir tek salonda. Geçen sene birkaç değişik mekana dağılıyordu.

Sirel Ekşi: O yersizlik nedeniyleydi. Bulduğumuz boş salonda yapıyorduk. Mesela Sabancı Kültür Sarayı`nda başlıyor, İzmir Sanat`ta devam ediyordu. Ama şimdi Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi var. Hem akustik olarak da muhteşem bir yer.

Cazkolik: Ahmed Adnan Saygun salonu hakkında farklı yerlerden pek çok övgü geldi, akustiği konusunda özellikle, İzmir için büyük bir şans...

Sirel Ekşi: Gelin mutlaka. Sanatçının ağırlanma koşulları da çok iyi. Çok iyi bir kulis var. Koşullar çok iyi. Uluslararası standartlarda. O nedenle orada yapıyoruz. Bir de seyircinin tek bir yere gelmesi daha pratik mantıklı oluyor.

Cazkolik: Kuşkusuz. Kış mevsimi için ideal. Tek mekan ve günde tek konser değil mi?

Sirel Ekşi: Evet, hergün bir konser. Bazen gün aşırı.

Cazkolik: Program çok başarılı. Tomasz Stanko festivalin en güçlü ismi olarak ön plana çıkıyor. Sadece Avrupa cazının değil, tüm dünya caz sahnesinin önemli isimlerinden biri. New York caz çevresinin de çalışmalarını yakından bildiği bir isim. Ayrıca ICP Orchestra konseri var!

Sirel Ekşi: Onların bir de workshop`u var, 3 günlük bir work shop yapacaklar. Doğaçlama teknikleriyle ilgili. Açık Caz Orkestra`mız var. Livio Minafra Quartet`i var bir de...

Cazkolik: İtalyanlarla özel bağınız var anladığım, geçen sene de vardı çünkü.

Sirel Ekşi: Evet, var. Siena Caz Vakfı İtalyan Konsolosluğu iş birliğiyle bu Açık Caz Orkestra`sı atölyesini düzenliyoruz. İtalyan sanatçıların başarılı buldukları iki gencimizi Siena Caz Vakfı`nın yaz okulu ustalık sınıfına gönderiyoruz. Burslu olarak eğitiliyorlar. Şimdiye kadar 16 gencimiz gitti, önlerinde büyük ufuklar açıyor. Oradan New York`a, Avrupa`nın başka kentlerine gidenler oldu. Üst üste Siena`dan burs kazananlar oldu. Bu konuda itiraf etmeliyim ki gurur duyuyoruz doğrusu...

Cazkolik: Duymalısınız elbette, hakkınız. Bir tür okul gibi. Peki, konserler hakkında ne diyebilirsiniz? Arifa`yı az çok biliyoruz zaten. Saxfour hakkında ne diyebilirsiniz?

Sirel Ekşi: Avusturya`nın en iyi dört saksafoncusu, çok iyi eğitimci olarak da tanınıyorlar. Meister yani usta kategorisinde anılıyorlar. Pek çok kayıtları var beraber ve ayrı ayrı. Bugün aklımıza gelen en iyi müzisyenlerle kayıtlar yapmışlar. Dört tane saksafoncu çaldıklarıylal kendi hayellerine davet ediyorlar dinleyeciyi. Çok değişik ve güzel müzikleri var.

Cazkolik: Evet, ben de bir kaç kez müziklerini dinledim. İzmirli cazseverlerin ilgiyle dinleyeceklerine inanıyorum. Peki Livio Minafra konserinden söz edebilir misiniz?

Sirel Ekşi: Biliyorsunuz Livio Minafra çok iyi bir caz piyanisti, genç yaşına rağmen bir çok iyi isimle çalmış. Atölye çalışmasını da o yönetecek ve genç katılımcılar için onun atölyesi altında çalışmak iyi ve yaratıcı olacak. 7 Martta Uwe Kropinski ve Joe Sachse gitar ikilisi geliyor, bu iki Alman gitarcı da atölye çalışması yapacak, Kropinski için biliyorsunuz caz gitarını yeniden tanımlayan adam deniyor, Sachse için de caz gitarın Hendrix`i diyorlar, hatta Almanlar "Almanya`nın en tanınmamış ünlü caz gitaristi" diyerek tanımlıyorlar. 9 Martta Açık Caz Orkestrası`nın final konseri var. Gençler o gün ustalarla sahne alacak ve Siena Caz`a kimin gideceği de belli olacak. Bu açıdan bizim için heyecan verici bir gelişme olacak.

Cazkolik: Gençlerden laf açılmışken aklıma geldi, bu yılın caz afişi yarışması nasıl geçti?

Sirel Ekşi: Bu sene afiş yarışmasına az sayıda katılım oldu, 47 afiş katıldı. Seçici kurulda daha önceki yılların ortalamasına bakarak net bir kazanan belirleyemedi. Biz, gençlerin biraz farklı şeyler denemelerini istiyoruz, sanki önceki yıllara göre katılan eserler daha zayıf gibi geldi, bu yüzden seçici kurul tek birini belirleyemedi. Bir de gençlerin daha yaratıcı çalışmalarla katılmalarını beklerdik. bu konuda biraz hayal kırıklığımız oldu doğrusu. İnternet bu konuda hem büyük bir kaynak hem de büyük bir engel anlaşılan, basit bir araştırmayla kullandıkları görsel malzemeleri nerelerden temin ettiklerini veya benzerlerini görebiliyorsunuz, klişelere çok takılmış genç tasarımcılar, cazda en önde gelen enstrümanlardan biri saksofon, İzmir`in nesi ünlü saat kulesi, gelen işlerin yarıya yakını bu iki temanın kompozisyonlarından oluşuyordu ve açıkçası beklentimizin altında kaldı. Geçen yıl ki afişimiz iyiydi örneğin, en azından onun seviyesinde hatta daha üzerinde olmasını beklerdik, maalesef olmadı. Bu nedenle kendi ajansımıza bir afiş sipariş ettik öyle kullanıyoruz bu sene. Caz Afişi Yarışması`nın bir eğitim faaliyeti olarak adlandırdığımız için yine devam edeceğiz bu çalışmalarımıza.

Cazkolik: Umarız gelecek senenin çalışmaları bu sefer seçme zorluğu yaratacak kadar güzel çalışmalar olur...

Sirel Ekşi: İnşallah... Açık Caz Orkestra`sından sonra bu senenin en parlak ve çıkışta olan isimlerinden olduğuna inandığımız bir sanatçının konseri olacak, Fransız kadın caz müzisyeni Geraldine Laurent Time Out Trio ile katılacak. Aynı gün bir de seminerimiz var o da festivalin geleneksel çalışmalarından. Aslında saksofonlu bir afiş bu yıl olabilirmiş, saksofonlu çok konser var... Martinelli`nin müzikal yılan saksofonun nasıl cazda önemli bir enstrüman haline geldiği. Çok çok iyi bir konuymacı zamanın nasıl geçtiğini anlamıyıorsunuz. Seminer Müziksev salonunda gerçekleşecek, katılım ücretsiz ve anlık çeviriyle salona aktarılacak. Başta genç cazseverler olmak üzere herkesin katılımını önemle belirtiyoruz. 12 Martta ICP Orchestra var. Doğaçlama cazın Hollanda da bayrakttarlığını yapan bir grup. Uzun yıllardır birlikte çalıyorlar. Doğaçlama tekniklerinin konservatuvarlarda okutulduğu söyleniyor. Bu da yine Türkiye Hollanda işbirliğiyle gerçekleşecek bir konser.

Cazkolik: Ertesi gün büyük usta sahneyi alıyor...

Sirel Ekşi: Evet, Tomasz Stanko... Bazı insanların başına gelen "büyük", "ünlü" gibi sıfatlar var biliyorsunuz, eğer bu sıfatları bu kadar bol ve yersiz kulanmasaydık gerçekten kullanmamız gereken insanların arasında olurdu Tomasz Stanko. Bu konser Ahmed Adnan Saygun Büyük Salon`da olacak. Kapanış konseri 17 Martta Paganini Trio konseri olacak. Paganini Trio`ya ayrıca Saxofour`un sanatçılarından Wolfgang Pusching konuk olarak ayrıca bu gruba katılacak. Festivalin en merak edilen konserlerinden biri olacak bana göre. Keman ve saksofonun bir arada olması ilginç bir müzik yaratacağa benziyor. Bu iki enstrüman çok sık konserlerde karşılaşılan bir durum değil.

Cazkolik: Doğru söylüyorsunuz, peki bilet satışları nasıl gidiyor ve hangi konserler için bir an önce herkes biletini alsın diyelim?

Sirel Ekşi: Bilet satışlarımız 16 Şubattan itibaren başladı. Tomasz Stanko çok iyi gidiyor. Kropinski iyi gidiyor. Aslında bilet almak için izleyicilerimiz gecikmesin bir an önce planladıkları konserlerin biletlerini temin etsinler, son güne kalmasınlar diyoruz.

Cazkolik: Sevgili Sirel Hn. İKSEV olarak yaklaşık 20 yıldır İzmir`de harika bir iş yapıyorsunuz. Cazseverler olarak sizi gönülden tebrik ediyoruz ve önümüzdeki yıllarda pek çok yeni festivallerde görüşmek üzere kolay gelsin diyoruz.

Feridun Ertaşkan
Cazkolik.com / 03 Mart 2012, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.