22. İstanbul Caz Festivali Özel: Festivalin kapanış partisinde sahne alacak Theo Crocker ile son albümünü, dedesini ve konseri konuştuk.

22. İstanbul Caz Festivali Özel: Festivalin kapanış partisinde sahne alacak Theo Crocker ile son albümünü, dedesini ve konseri konuştuk.

Bu yaz festivale katılan sanatçılarla röportajlarımızın sayısı geçen yıllara göre daha arttı. Genç caz trompetçisi Theo Crocker festivalin kapanış partisinde izleyeceğimiz isimlerden biri. Son albümü "Afro Phycisist" ile eleştirmenlerin ilgisini üzerine çekti ve güzel bir çıkış yakaladı, üstelik, dedesi Doc Chetham bir efsane. Bu nedenle, Crocker ile gerçekleştirdiğimiz röportaj sadece burada sahne alacağı konserle ilgili değil, hayatı, dedesi ve birlikte çaldığı müzisyenler gibi daha geniş bir içerikte oluştu. Genç sanatçının tıpkı ailevi genetik özellikleri gibi müziği de bir çeşit genetik karışım. Canlı, renkli, güçlü ifadeleri olan, virtüöz pasajların göz doldurduğu, birbirinden usta isimlerin eşlik ederek müziklerin çeşitliliğine hoş katkılar yaptığı albümüyle bir anda dünya caz gündeminin öne çıkan ismine dönüşen ve bu sürecin sonunda genç trompetçiyi İstanbul`da izleyecek olmaya kadar getiren bu dönem onu geleceğe daha başarılı bir isim olarak taşıyacağa benziyor. Tanıyorsanız sürprizlerle dolu, tanımıyorsanız tanımaktan hoşnut olacağınız bu röportajı zevkle okuyacağınıza inanıyoruz.


Cazkolik.com



Theo Crocker: "Fusion benim için farklı türlerde duyduğum müziklerin koalisyonudur."


Cazkolik: Merhaba Theo. Sen genç Türk caz dinleyicisinin yeni yeni tanıdığı genç bir müzisyensin ve son albümün "Afrophycisist" burada da ilgi gördü. Önceikle, seni kendi cümlelerinle daha yakından tanımak istiyoruz.


Theo Crocker: Merhaba, ben Theo! Hayatımı müzik yoluyla ifade etmek için, müziğimi ve hayatımı yaşamak için çalıyorum. Amacım bu! İstanbul Caz Festivali`nin kapanış konserine DVRKFUNK isimli grubumla geliyorum. DVRKFUNK`da davullarda Kassa, org, Rhodes ve piyanoda Mike King, elektrik ve akustik basta Eric Wheeler ve saksofon ve flütte ise Anthony Rare çalıyor. İstanbul konserinde çoğunlukla son albümümden müzikler seslendireceğiz ama Ekim ayında çıkacak albümden de bazı müzikler çalacağız ve İstanbul`da bu konseri vereceğim için gerçekten heyecanlıyım.


Cazkolik: "Afrophycisist" albümün ilk albümün değil ama önceki albümlerin hakkında burada yeterince bilgimiz yok, bize önceki albümlerin hakkında bilgi verebilir misin?


Theo Crocker: Kesinlikle! İlk albümümün adı "The Fundamentals" idi. Bağımsız bir plak şirketinden 2006 yılında yayınlamıştım. İçinde on orijinal beste olan albümüm Oberlin Konservatuvarı`nda hocalarım olan Dr. Wendell Logan, Dr. Donald Byrd, Marcus Belgrave, Gary Bartz ve Billy Hart`la yaptığım çalışmaların bir çeşit özetiydi ve Donna & Stwart Kohl desteğiyle finanse edilerek yayınlanmış, Presser Music ödülünü kazanmıştı. İkinci albümüm "In the Tradition" ise Arbor firmasından 2008 yılında yayınlandı. Bu albüm benim için çok özeldir çünkü albümde dedem Doc Chetham`ın trompetist ve şarkıcı olarak repertuvarındaki şarkıları seslendirmiştim, bir de, albümde bana cazın iki büyük ismi (ve dedemin arkadaşları) davulcu Albert `Tootie` Heath ve trombonda Benny Powell eşlik etmişti. Bu iki büyük usta albüm kayıtlarını adeta caz tarihine çevirdiler ve bu da benim için melodi ve swing hakkında elde ettiğim çok özel bir deneyim, bir ders oldu.


Efsanevi trompetçi Doc Chetham`la ilgili anıları...


Cazkolik: Mr. Crocker, efsanevi caz trompetçisi Doc Chetham`ın torunusun ve bu söyleşide onunla ilgili soru sormazsak çok ayıp olur, dedenle ilgili neler hatırlıyorsun? Bir sürü güzel anınız olmalı?


Theo Crocker: Dedemle ilgili çok güzel anılarım var. Gerçek bir beyefendi idi. Yürümeyi ve yürürken bir yandan konuşur gibi sesle mırıldanarak şarkı söylemeyi çok severdi. Oturduğu evden Manhattan`ın yukarı doğu yakasına doğru haftalık on kilometre kadar yürüyüşü ünlüydü ve bunu yaptığı sıralar doksan yaşlarındaydı. Et yemeyi severdi, alkol ve sigara içmez ama puro içerdi, kokusunu hala hatırlıyorum. Giyimi filan janti bir adamdı, ekose ceket, bağcıklı boyalı temiz ayakkabılar, kravatları iğneli, her zaman ütülü ceket ve pantolonlar, üstünde böyle tatlı, hafif bir gül kokusu olurdu, çok nazik bir adamdı. Çaldığı her nota kristal kadar berrak ve temizdi. Onun da olduğu, benim de izlediğim son gösterisi bir piyanistle beraber tam doksan dakikalık bir setti, performansı mükemmeldi, gayet iyi hatırlıyorum. Dayanıklılık ve mükemmelliğini çok şaşırmıştım.


Cazkolik: Genç caz dinleyicilerine ve albümünü ilk kez dinleyecek olanlara müziğini nasıl izah etmek istersin? Şüphesiz `fusion` diyeceksin ama senin için `fusion` nedir? Etnik müziklerle yapılan mı, farklı müzik türleriyle kombinasyon mu, elektronik dokular mı?


Theo Crocker: Benim müziğim hayatım boyunca yaşadığım deneyimlerin, tecrübelerimin bir çeşit sentezidir. Müzik yazmak ve çalmak için gereken de budur. İfade! Fusion benim için herhangi bir türde duyduğum müziklerin bir çeşit koalisyonudur. Benim için müzik icrası etnik ve tribal müzik, dini ve dini olmayan şarkılar, dans ritmleri ve groove`lar, ahenkli melodiler, elektronik ve akustik soundlar, duygular ve doğaçlamanın birleşimi demektir. Bizler stilleri öğrendikten sonra onları serbestçe müziklerimizde kullanmaya başlarız. Anın dışavurumunu gerçekleştiririz.


Cazkolik: Mr. Crocker, albümün eleştirmenler tarafından övgülerle karşılandı, bu açıdan "The Afrophycsist" albümün gelecek bakımından sana hangi mesajı veriyor?


Theo Crocker: Ben "Afro Phycisist" albümüm hakkında tüm o eleştirileri yazmak için insanların zaman ayırmalarını ve yayınlamalarını doğrusu takdir ediyorum. Bizler, müziği insanlar için yapıyoruz, övgü almak için değil. Yaptığımız iş, insan ırkının titreşimlerini geliştirmek ve müziğe dönüştürmektir. Ben, müziğim insanların günlük hayatlarına dokunabilmişse eğer bundan onur duyarım. Bu, bana müziğimi destekleyen insanlara hizmet etme yolunda işime devam etmem için daha fazla motivasyon ve ilham verir.


Cazkolik: Albümünde üç büyük müzisyenle çalıştın; Steon Harris, Roy Hargrove ve Dee Dee Bridgewater, bu üç majör isim hakkında okurlarımıza neler söylemek istersin? Özellikle Dee Dee gibi bir efsaneyle çalışmak nasıl bir duygu?


Dee Dee Bridgewater, Roy Hargrove ve Stefon Harris...


Theo Crocker: Dee Dee Bridgewater yüzde yüz gerçek ve inanılmaz bir insandır. Destekleyici ve bilgilidir, deneyim doludur, eğlencelidir, akıllıdır ve her zaman yanınızdadır. Müzikal olarak bir efsanedir. Ben bu kadar zaman sonra konserlerde onun yanında dururken hala ne kadar sürprizlerle dolu biri olduğuna şaşıyorum, gerçekten hayat dolu bir insan! Ondan öğrendiğim şeyleri başkasından öğrenebileceğimi hayal bile edemiyorum, bana destek olduğu için çok şanslı biriyim.


Roy Hargrove bana hep destek olmuş, bilgisini paylaşmıştır. Kendi ses ve ifadesine sahip benzersiz bir müzisyendir. Açıkçası, Roy arka arkaya iki baladı çalabilen gördüğüm ve dinlediğim tek insan. Çok güzeldi… Onun müziğini hissedebiliyorum… "Afro Phycisist" albümümde Roy Hargrove`un "Roy Allen" isimli parçasını çalarak ona teşekkür etmek istedim. Parçayı kaydederken Roy`u çağırdım ve bunun üzerine şarkı söylemek ister misin diyo sordum. Güldü ve bir kaç saat sonra geldi. Hep harika bir insandır.


Albümün cover şarkısı olarak "Visions"ı seçtiğimde beni destekleyen arkadaşlarım parçada vibrafon kullanmamı önerdiler. Bu fikri duyunca aklıma ilk gelen Stefon Harris oldu. Onunla çalıştığım için kesinlikle çok şanslıyım. Okuldayken kütüphanede onun kayıtlarını hep dinlemişimdir. Kaydı üç seferde tamamladık. Böyle harika bir insanla çalışabildiğim için çok şanslıyım.


Niye Michael Jackson?


Cazkolik: Önceki nesiller Beatles şarkılarını yorumlamayı severdi, senin neslin ise tıpkı albümünde yaptığın gibi Michael Jackson şarkılarını yorumlamayı seviyorsunuz, niye özellikle bu şarkı?


Theo Crocker: Ben Michael Jackson dinleyerek büyüdüm. "I Can`t Help it" şarkısını Michael ve Stevie Wonder birlikte yazmıştı, şarkının tamamında Stevie`nin armonisini duyabilirsiniz. Bu şarkı Hip Hop grubu "De La Soul Breakadawn" tarafından sample olarak kullanılmıştı, yani, bu anlamda her iki yönden de bu şarkıyı dinleyerek büyüdüm. Real Hip Hop & Michael Jackson King of Pop! Bu şarkının içine saatlerce dalabilirsiniz. Bu şarkının cover`ını yaptıktan sonra şarkıyı Dee dee Bridgewater`ın okuması benim için bir rüyanın gerçekleşmesiydi.



Cazkolik: Sanırım seni İstanbul`da ilk kez izleyeceğiz, daha önce İstanbul`a gelmiş miydin? Türk dinleyicisi hakkında bir fikrin var mı?


Theo Crocker: En son Nisan`da Dee Dee Bridgewater ile İstanbul`a, Volkswagen Arena`da bir konser için gelmiştim. Türkler müziği seviyor, ritmi hissediyor ve tutkuyla dinliyor. Böyle bir kitleye kendi performansımı gösterebilecek olmaktan mutluyum.


Cazkolik: İstanbul Caz Festivali bu yıl 22 yaşında ve bizler her yıl festival sayesinde bir çok önemli ismi dinleme imkanı buluyoruz ve seni de sıklıkla İstanbul`da izlemekten mutlu oluruz. Sorularımızı içtenlikle cevapladığın için çok teşekkür ederiz. Söyleşiyi sona erdirmeden okurlarımıza iletmek istediğin bir mesajın var mı?


Theo Crocker: İstanbul Caz Festivali`nin kapanış partisinde çalmak için davet edildiğimden dolayı minnettarım. Tüm müzikseverleri gelip bizimle orada olmalarını, deneyimlerimizi paylaşmamızı ve canlı müziği desteklemeye devam etmelerini diliyorum.


Cazkolik.com / 08 Temmuz 2015, Çarşamba

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.