Biraz kül biraz duman... Ümit Yaşar Oğuzcan`ın ölümsüz dizeleri Misia`nın konserinde bir Fado şarkısına dönüşecek

Biraz kül biraz duman... Ümit Yaşar Oğuzcan`ın ölümsüz dizeleri Misia`nın konserinde bir Fado şarkısına dönüşecek

27 Kasım 2011’de Fado Unesco Kültürel Miras Listesi`ne katılmadan yirmi sene önce kendi adını taşıyan ‘Misia’ albümü ile müzikal yolculuğuna başlayan ve dünyada Portekiz’in en tanınmış ilk fado sanatçılarından olan Misia, yepyeni albümü ‘Para Amalia’nın dünya turnesi kapsamında 25 Mart’ta Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda dinleyicileri ile buluşmaya hazırlanıyor. Müziğine Portekiz gitarı dışında farklı enstrümanlar da katan, çağdaş edebiyatçıların dizelerini Fado ile harmanlayarak Fado’ya farklı bir boyut kazandıran Misia’yı Le Monde gazetesi ‘Yeni Fado şarkıcılarına yol açan isim’ olarak tanımlıyor.

 

“Amalia” bu albüm ile ölümsüz ve de her zamankinden daha canlı bizlerle yaşayacak` diyen Misia, albümde Amalia Rodrigues`in en sevdiği Fado’larının yanında, bu proje için özellikle yazılmış şarkıları da yorumluyor. Alain Oulman, Carlos Gonçalves, Fontes Rocha, David Mourao Ferreira, Amalia, Afonso Lopes Vieira, Pedro Homem de Mello, Amélia Muge, Tiago Torres da Silva, Mário Cláudio gibi birçok şair ve sanatçı ile çalışan Misia’nın 2 CD`den oluşan “Amalia” albümü, Lisbon`da 2014 yılında Amalia Rodriguez`in vefatının 15. yılında kaydedildi.

 


 

Ümit Yaşar Oğuzcan`ın "Biraz kül biraz duman" şiiri fado gibi derin bir metin

 

 

Hakan Akoğlu: Fado’yu nasıl tanımlıyorsunuz? Misia’nın fadosu’nun diğerlerinden farkı ne?

 

Misia: Fado, Alınyazısı, kaderi anlatan bir müzik. İnsanın en önemli en temel duygularına sesleniyor. 200 çeşit Fado var. Daha ziyade solistin yorumunun ve sözlerin öne çıktığı bir tür. Ben de kendi müziğimde birçok edebiyatçının şiirlerine dizelerine yer verdim. Farklı enstrümanlar da ekleyerek müziğimi zenginleştirmeye çalıştım. Bazen aynı albüm içerisine hayatla ilgili benzer duyguları ifade eden farklı tarzlarda müzikleri araya getiriyorum. İspanyolca, Fransızca, Katalanca ve hatta Japonca şarkılar ile dinleyenlere dokunmaya çalışıyorum

 

Hakan Akoğlu: Sahne isminiz okuduğunuz bir biyografiden geliyor. “Misia” sizin için ne ifade ediyor?

 

Misia: Evet sahne adım otuz yaşındayken Madrid’de okuduğum bir kitaptan geliyor. Onun öncesinde gerçek adımı yani Susana’yı kullanırdım. O dönemler kadınları anlatan biyografileri okumayı çok severdim. Misia ismi beni çok etkiledi. O yüzden bu ismi sahne adı olarak seçtim.

 

Hakan Akoğlu: Dinleyicileriniz siz şarkı söylerken göz yaşlarına hakim olamıyor peki siz sahnedeyken nasıl hissediyorsunuz?

 

Misia: Fado söylerken yoğun bir konsantrasyon içinde oluyorum önemli olan duygularımı en içten şekilde ifade edebilmek, sesim bunun için sadece bir araç daha çok yorumculuk tarafını hissetmeye çalışıyorum. Aslında mutlu fado şarkıları da var ama özellikle yabancı dinleyenler daha çok hüzünlü şarkıları seviyor. Sahnede şarkı söylerken bir meditasyon hali gibi ruhumun temizlendiğini hissediyorum.

 

Hakan Akoğlu: Şarkılarınızda çağdaş edebiyatçıların dizelerini yorumluyorsunuz. Bunların arasında bir Türk şairi de var. Bu şiire nasıl karar verdiniz?

 

Misia: Evet Ümit Yaşar Oğuzcan’ın “Biraz Kül Biraz Duman” şiirini de seslendirdim. Benim için duygusal anlamı olan ülkelerin müziklerini söylemek istedim İstanbul’da çok sevdiğim ve beni çok etkileyen bir şehir. Şiir gerçekten beni çok etkiledi. Biraz Kül Biraz Duman fado gibi derin bir metin.

 

Hakan Akoğlu: Son albümünüz “Para Amalia” sizin için ne ifade ediyor?

 

Misia: Amalia fado müziğinin en önemli temsilcilerinden ve bence en iyisi! Ben de 25 yıllık kariyerim sonrasında artık Amalia Rodrigues şarkılarını yorumlamaya karar verdim. Ve albümü ona ithaf ettim. Kariyerimdeki en önemli albümlerden biri diyebilirim.

 

Hakan Akoğlu: Sizin favori fado sanatçılarınız kimler?

 

Misia: İsim vermeyeceğim ama kendi dünyaları olan, hayatıyla ilgili vizyonlarını düşüncelerini yaptıkları işlere yansıtan ve artistik nitelikleri olan birçok şarkıcıyı beğeniyorum diyebilirim.

 

Hakan Akoğlu: Peki Misia’nın Para Amalia albümünden sonraki projeleri neler?

 

Misia: 2016 yılının sonlarına doğru Warner Müzik etiketiyle 25 yıllık şarkılarımı toplayacağım bir compilation albüm çıkarmayı planlıyorum.

 

Hakan Akoğlu: 25 Mart akşamı bizleri nasıl bir repertuvar bekliyor? Türk dinleyicilerinize söylemek istedikleriniz neler?

 

Misia: Sahnede piyano ve gitar trio ile geleneksel Fado olacak. Ama sadece Amalia Rodrigues repertuvarı değil aynı zamanda bu albüm için hazırlanan yeni fado şarkılarını da seslendireceğim. İstanbul’daki dinleyicimle tekrar buluşacağım için çok heyecanlıyım. Aramızda gerçekten bir aşk var.

 

Hakan Akoğlu

 

Cazkolik.com / 17 Mart 2016, Perşembe

 

 

Misia Hakkında:

 

Misia, babasından aldığı Portekiz ve annesinden edindiği İspanyol kültürü ile bir sanatçının ihtiyaç duyabileceği tüm özelliklerin bulunduğu bir ortamda yetişti. Yaşamı müzik, şiir ve seyahatlerle şekillendi. Porto`da geçen çocukluğun ardından, 20 yaşında İspanya’da yaşamaya başlayan Misia, müzik kulüplerinde şarkıcı ve dansçı olarak çalıştıktan sonra 1991 yılında Lizbon’a döndü ve kendi Fado repertuvarını oluşturarak müzik çalışmalarına ülkesinde başladı. Fado’nun siyasal bir argüman olarak kullanıldığı dönemlerde çeşitli politik gruplardan sanatı ile ilgili olarak tepkiler gördüğü halde vizyonunu koruyarak çalışmalarını sürdüren sanatçı, İspanya, Japonya, Fransa ve Almanya’da elde ettiği başarılarla, Amália Rodriguez’den sonra Fado’yu dünya sahnesine taşıyan ikinci isim oldu.

 

Misia’nın başarısı ilk kaydı ‘Misia’ ile birlikte geldi. Sınırları aşan ikinci albümü ‘Mísia Fado’, Japonya, Güney Kore, İspanya ile birlikte tüm dünyada piyasaya sürüldü. 1995 yılında yayınladığı ‘Tanto menos tanto maís’ albümü ile Académie Charles Cros ödülünü kazanan sanatçı, 1998 yılında yayınladığı ‘Garras dos Sentidos’ albümüyle 250 bin kopya satarak büyük bir başarıya imza attı. Misia, Fado düzenlemelerinde keman, akordeon ve piyanoyu bir arada kullanarak müziğine yeni boyutlar da kattı. 1999 yılında ‘Paixoes Diagonais’ albümü sonrası, 2001 yılında yayınladığı ‘Ritual’ albümünü ‘Casas de Fado` (Fado evleri) sanatçılarının anısına ve 50’li yılların tarzıyla kaydetti. 2003 yılında Portekizli gitarist ve yazar Carlos Paredes ile hazırladığı ‘Canto’ albümü, Almanya’da Record Critics ödülünü kazandı. 2005 yılında yayınlanan ‘Drama Box’ Fanny Ardant, Miranda Richardson, Ute Lemper, Carmen Maura ve Maria de Medeiros’un katkılarıyla Tango, Bolero ve Fado’nun muhteşem birleşiminden oluştu. 2009’da ‘Ruas’, 2011’de ‘Senhora da Noite’, 2013’de ‘Delikatessen Cafe Concerto’ albümlerinde Misia kararlı ama yaramaz, sadık ama serbest, duyarlı ama çılgın bir sanatçının dünyasını anlattı. Müziğe yaklaşımını kendi ülkesi Portekiz kültürü ile sınırlandırmayan sanatçı, konserlerinde Fado stiliyle yarattığı kendine özgü müzik evreninin kapılarını İspanyolca, Fransızca, Katalanca ve hatta Japonca şarkılar ile izleyicilere açtı. Müzik dışında da birçok projeye dahil olan Misia, Stravinsky’nin ‘The Soldier’s Tale’, Kurt Weill’in ‘The Seven Deadly Sins’, Piazolla ve Ferrer’in ‘Maria de Buenos Aires’ çalışmaları ile büyük başarılara imza atmayı sürdürdü.

 

Paris’in en önemli ödülü ‘Vermeil’ madalyasının sahibi Misia için Şilili yönetmen Carmen Castillo tarafından ARTE kanalı için 2 film hazırladı. 27 Kasım 2011’de Fado Unesco Kültürel Miras Listesine katılmadan 20 sene önce kendi adını taşıyan ‘Misia’ albümü ile müzikal yolculuğuna başlayan ve dünyada Portekiz’in en tanınmış ilk fado sanatçılarından olan Misia, yeni albümü ‘Para Amalia’nın dünya turnesi kapsamında dinleyicileri ile buluşacak.

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.