Cenk Erdem yazdı: Çok uzun zamandır şöyle sözlerini sindirerek dinleyip, anlattığı aşkları, dertleri hissetmeye gayret ederek içine girmek istediğim bir albüm "Varoşun Çiçekleri".

<strong>Cenk Erdem yazdı:</strong> Çok uzun zamandır şöyle sözlerini sindirerek dinleyip, anlattığı aşkları, dertleri hissetmeye gayret ederek içine girmek istediğim bir albüm "Varoşun Çiçekleri".

Çok uzun zamandır şöyle sözlerini güzelce sindirerek dinleyip, anlattığı aşkları, dertleri hissetmeye gayret ederek içine girmek istediğim bir albüm “Varoşun Çiçekleri.”

Ne var ki, ülke öyle huzursuz, öyle toz duman ve derdi bitmiyor ki bir türlü şarkılara geçilmiyor. Her an türkü yakıyor ülkenin acıları ve maalesef şarkılardan, türkülerden konuşmaya neredeyse hiç ortam olmuyor. En durulmuş halimizde bile yine en az bir olağanüstü hâl sürüyor ama benden bu kadar. Ben kaçıyorum ülke gündeminden doğruca şarkılara, müziğe ve duygu yüklü bir albüme, "Varoş’un Çiçekleri"ne. Albüme ismini veren Varoş, doğal SİT alanı olarak korumaya alınmış meşhur Fırtına Vadisi’ndeymiş. Karların erimesinin ardından her haziran sarı çiçeklere bürünüyormuş ve albümün içinde oralardan şahane bir manzara ve güzel çiçeklerin fotoğrafı da var.

* * *

Hızır Canbaz’ın uzun yıllardır Hemşinli kadınlardan dörtlükler, hikayeler dinleyerek, notlar alarak, her yayla seyahatinde diline doladığı ezgilerle, sözlerle zenginleştirdiği dünyasını keşfediyorum. 15 yaşında Yemişli’de çay biçerken annesinin atma türküleri ile derlemelere başlamış Hızır Canbaz. Düğünlerde atma türküler, horonda fora türküleri hep ilgisini çekermiş. Derlediği ve kendi yazdığı yüzlerce dörtlük biriktirmiş. Karadeniz müziklerine ilgi artarken birçok arkadaşına eserlerinden vermiş ve nihayet Karadeniz müziğinin, hikayelerinin geleceğe taşınması için bir de albüm yapmış oluyor.

* * *

Albüm Çernobil kurbanı kanserliler anısına Hızır Canbaz’ın derlediği Verçenik türküsüyle açılıyor. Şarkının hikayesi albüm kartonetinde Çernobil’de reaktörün patlamasıyla yayılan radyasyondan etkilenen Güleser’in hikayesine de küçük bir notla değinmiş ve tüm albümün güçlü duyguları hakkında bu içten notla daha en başından ipucu vermiş oluyor. Canbaz’ın, Rize’de 1980 senesinde derlediği anonim türküde geçen sözlerde “Dertli dereyi geçse, az akar kurur dere” sözleri, iyi ki türküler var dedirtiyor dinlerken. Eminim ki hemen herkesin kendi dertlerine de ortak şarkılar bulabileceği albümde bana en çok iki türkü dokundu. Biri sözleriyle, müziğiyle hemen içine çeken “Bulutli Dağlar” diğeri “Aşamadum Dağlari”.

Bulutli Dağlar’ın sözü müziği Hızır Canbaz’a ait, Aşamadum Dağlari ise Canbaz’ın derlediği anonim bir türkü ve o acıtan sözler Hızır Canbaz’ın ama bir cümle de Aslıhan Tüylü Demirci eklemiş ki fena olmuş. “Yollarumi kar tutmuş. Bilurdum beni bekler diyor” Canbaz, Demirci vuruyor: “Meğer çoktan unutmiş.” Canbaz’ın albümde 10 şarkıda sımsıcak sözleri olduğu gibi kendi imzası olan besteleri de hep peşine düştüğü türküler kadar samimi ve yalın.

* * *

Velhasıl türküler evvel ezel acı yaşayana güç verdiği gibi acımızı da sevdamızı da anlayan birer güzel dert ya da sevinç ortağı olmuş hep... Bu albümde de hisli ortaklarımı buldum ben. Benim için bir dinleyin... Sevdalı, dertli ne kadar anınız varsa “Varoş`un Çiçekleri" albümüyle o duygular yeniden ortaya çıkıyor ve hatta tulumla, türkülerle o duygular derelerde, dağlarda geziyor.

Cenk Erdem
https://twitter.com/shinyyylove

Cazkolik.com / 07 Ekim 2016, Cuma

Kaydet

Kaydet

Kaydet

Kaydet

Kaydet

Kaydet

Kaydet

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cenk Erdem

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.