Top 10 jazz albums for people who don`t know shit about jazz (LA Weekly, Sean O`Connell)

Top 10 jazz albums for people who don`t know shit about jazz (LA Weekly, Sean O`Connell)

Yazının başlığını LA Weekly`den aynen aktarıyoruz, argosu dahil zaten ne söylenildiği malum. Listeyi derleyen ve yazan Sean O`Connell yazısına aynı renkli üslüpla devam ediyor. O`Connell`ın listeyi oluştururken temel bakış açısı (caz müziğini iyi bilen biri olmakla beraber) örneğin `son elli yılın en iyi golleri`, ya da `sinema tarihinin en iyi 20 yan karakteri` gibi çoktan elemeci bir bakış açısıyla oluşturmuş. Bunu yaparken elbette listelediğiniz tarzı çok iyi tanımanız lazım ama önemli olan buradan karakteristik bir liste oluşturmak diyor O`Connell. Unutmayın ki bu liste birilerinin işine yarayacak.

 

Top ten jazz albums for people who don`t know shit about jazz

 

TOP 1: Dizzy Gilespie; At Newport (1957)

 

 

Altoist Charlie Parker muhtemelen cazı en çok etkilemiş adamdır. Onun parlak cümleleri, yapısal armonileri kırkların ortasından itibaren Bebop formunu yaratırken hemen sağ yanında çoğunlukla Dizzy Gillespie`de vardı. Aralarındaki tek fark Gillespie`nin sahnede olsun, çalarken olsun her zaman iyi vakit geçiren bir adam olmasıydı, tabi işini de çok iyi yapıyordu... İşte 1957 tarihli Newport Caz Festivali konseri bunun en iyi örneği. Muhtemelen Gillespie bu konserde hayatının en iyi performanslarından birini çıkartmıştı. Sahne all stars formunda ve herkes patlayıcı enerjisini tümüyle konsere yöneltmiş. Muhtemelen canlı caz kaydı tarihinin en iyilerinden biri bu albüm ve listenin ilk sırasında.

 


 

TOP 2: Wes Montgomery with Wynton Kelly Trio; Smokin` At The Half Note (1965)

 

 

Eskiler cazın ruhu swing`tir der. Başlardan bu yana tüm caz dünyası hep swing ruhu şeklinde çevrelenmiştir. Peki listenin ikinci sırasında yer alan bu adamlar ne yapıyor? Oooffff... Onlar bu albümde -fucking swung- ortalığı fena sallamışlar. Wes`in gitarda emsalsiz ful tonlu soundu, piyanodaki Wynton Kelly, basta Paul Chambers ve davulda Jimmy Cobb`la desteklenen grupu belki de hiç bir zaman bu kadar iyi ses çıkarmamışlardı. Wes Montgomery`nin tüm yaptıkları kalıtlar arasında bir kaç üzücü sonuç vermiş olanlar olabilir ama inanın bu albüm hepsini hatıralarımızdan silip tümüyle temiz bir sayfa açıp sonsuza dek orada kalmasını sağlıyor.

 


TOP 3: Thelonious Monk with John Coltrane; Thelonious Monk with John Coltrane (1957)

 

Monk ile Coltrane bir arada, vay be... Her iki karakter cazın iki ayrı kutbu gibidir. İki ayrı mıknatısı, iki ayrı çekim noktası... Monk cazda daha önce üretilmemiş müziklerin, melodilerin yaratıcısıdır. Garip seslere tuhaf bir güzellik eklemek gibi bir başarısı var. Coltrane ise hep gizemli bir adamdı. "Ses Tabakaları" adını verdiği teknikle modern caz içinde avantgart cazın kapısını ardına kadar araladı. Altmışlarda yaptığı A Love Supreme modern cazın sembolü müziklerdendir. Bu müziğin kullanılmadığı bir caz alanı bulmanız zordur ve bir yandan da cazla ilgili radyolarda olsun, TV`lerde olsun bir şeyler yapmak isteyenler mutlaka bu müziği fonda tanımlayıcı sound olarak kullanmak isterler.

 


 

TOP 4: Miles Davis; Tribute To Jack Jackson (1971)

 

 

Aslında buraya 10 tane Miles albümü de koyabilirdim, kim buna itiraz ederdi ki, ama öyle yapmak doğru olmaz, yapmamak da Miles`ın diğer albümlerinin değerini azaltmaz. Bu adam trompeti ağzına aldığı andan itibaren oyunun şekli değişti. Modern cazı Kind of Blue`dan başlatanlar haklı mı ne? Bu albüm ise aslında bir soundtrack. Miles`ın sembolik değerde önemli bir kapak fotoğrafı ile tanınan albüm Miles`ın elektrik dönemiyle ilgili önde gelen çalışması. Billy Cobham`ın davulları ve zilleri cehemnem zebanisini çevirdiği, pürüzlü tonlarıyla gitarı doğrayan John McLaughlin hepimize yeniden ayar veriyor.

 


 

TOP 5: Duke Ellington, Charles Mingus, Max Roach; Money Jungle (1963)

 

 

Duke Ellington kesinlikle cazı tanımlayan adamdır. O, sadece müzikleriyle değil, kişiliği ve yaşam tarzıyla da bugün hala taklit edilen cazın en büyükleri arasında da en büyüklerdendir. Bu albüm caz tarihi içinde seçimiyle niye bu dedirtecek bir kayıt ama çok önemli bir kalıt. Bu albümü kaydederken Duke 64 yaşındaydı, Mingus ve Roach ise Duke`ten tam 25 yıl daha gençti. Nesiller arasındaki farkı anlamak için caz tarihinde başvurulacak en iyi kayıtlardan biridir, aynı zamanda Duke gibi birinin bu yaşta değişime ne kadar açık olabileceğini de gösterir. Genç neslin yeni müziğini inkar etmemek bir yana onları anlamış ve onlarla gerilimli tonlarla dolu bu müziği yapmak için samimiyetle uğraşmıştır.

 


 

TOP 6: Jaco Pastorious; Jaco Pastorious (1976)

 

 

Elektrik basın kapsama alanını Jaco kadar geliştirmiş kaç kişi vardır? 1 kişi! O da kendisi! Bunu ben söylemiyorum, bizzat basçılar söylüyor, hem de en iyileri... Müziğe kattığı başka şeyler de var, mesele çelik davullar, mesela saç bantları ilk onunla müziğe girdi, hani elinden her iş gelen adamlar vardır ya biraz öyle biri... Peki yaptığı her şey mi çok iyiydi bu adamın, elbette bunu söylemek zor olur ama listemin altıncı sırasında yer bulan bu albüm gerek müzikal anlamda gerek ticari anlamda caz müzisyenlerinin fevkalade beslendiği yeni bir cadde yarattı.

 


 

TOP 7: Ambrose Akinmusire; When The Heart Emerges Glistening (2009)

 

 

Caz şimdi nerde? Bakın işte burda! Bu albümde! Genç caz müzisyenlerinden trompetçi Ambrose Akinmusire (Cazkolik notu: Bu yaz Gretchen Parlato ile İstanbul Caz Festivali`nde yer alacak) en pesimist, en karamsar dinleyiciyi bile ikna etmeye yetecek kadar güzel albümünü, hem de genç bir müzisyen olarak ilk albümünü 2009 yılında yayınladı. Ambrose cebinde cazın ilerlemeye müsait yaratıcılık gücüyle yürüyor. Şüphesiz cazın geleceği de bu ilerlemede yatıyor.

 


 

TOP 8: Ray Bryant; Alone With The Blues (1958)

 

 

Caz müziği kendinle ilgili üzüntülü hisler beslemek için en uygun müzik türüdür. Melankolik olmak için, duygusal tünellere istekle girmek için, böyle şeyler için... İşte, Ray Bryant`ın solo piyano albümü melankolik yalnızlık ruhunu sevenler için birebir bir kayıt. Bryant`ın harika sol eli büyük bir şişe bourbon`la başbaşa vakit geçirmek için çok ideal.

 


 

TOP 9: Art Blakey`s Jazz Messengers; Free For All (1964)

 

 

Art Blakey`nin albümü bize cazın kaslı kemikli bir müzik olduğunu hatırlatıyor. Bu albüme bakarak caz müzisyenini oturduğu yerde sigarasını tüttüren, arada kalkıp çalan biri olmadığını, gerektiğinde korkutucu ve ürkütücü olduğunu kesinlikle anlamış oluyorsunuz. Art Blakey bir caz okulundan daha fazla katkısı olmuş büyük bir müzisyendir. Art Blakey`s Jazz Messengers sayesinde harika genç müzisyenler tanıdık ve onlar şimdi cazın en ünlü isimleri. Sadece bugünkü Marsalis kardeşlere bakarak karar vermeyin, daha gerilere gidin, Horace Silver, Hank Mobley, Benny Golson`ı düşünün... Bu albüm mesela bizi Wayne Shorter ile tanıştırmıştı. Shorter`ın pervasız ve acımasız çalımı farlarını üzerimize dikmiş son sürat üstümüze gelen bir kamyonu andırıyor adeta.

 


 

TOP 10: Sarah Vaughan; Live At Mr. Kelly`s (1957)

 

 

İş bu albüm caz vokalin özüdür, ruhudur, esansıdır, kalbidir... Bu albümü övgülerin en tepesine oturtan insan sayısı gerçekten çok fazla. Çok genç ve pırıl pırıl sese sahip bir Sarah Vaughan ile pyanoda Jimmy Jones, basta Richard Davis ve davulda Roy Haynes`in yer aldığı trio sanki prova yapar gibi rahat ve usul çalarken emsalsiz sesiyle Vaughan onlara eşlik ediyor. İlk 12 parçası 6 Ağustos 1957`de, 13. parçası bir gün sonra, 14 ile 20 arası parçalar ise 8 Ağustos akşamı kaydedilen albümün tamamı 1991 yılında CD olarak yayınlanmıştı.

 

Cazkolik.com / 23 Mayıs 2012, Çarşamba

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.