Festivalde üst düzey caz performanslarını usta isimlerin yeni albümünden dinleyeceğiz

Festivalde üst düzey caz performanslarını usta isimlerin yeni albümünden dinleyeceğiz

Günümüz caz şarkıcılığında zirvedeki isimlerin başında Kurt Elling gelir. İki yıl önce Branford Marsalis`le kaydettiği "Upward Spiral" yılın en iyi kayıtlarından biri seçilmişti. Gerçekten güzel bir albümdü ve Branford`la mükemmel ikiliydiler. Yıllardır da öyleler. Her zaman James Bond filminden çıkmışcasına şık, özenle taranmış saçları, takım elbisesinin yakasına her daim iliştirdiği mendilinden kesinlikle vazgeçmeyen Kurt Elling`in 6 temmuz akşamı trompetçi Marquis Hill ile beraber 25. İstanbul Caz Festivali kapsamında sahnede izleyeceğimiz yeni çalışması "The Questions"ın açılışında yine Branford Marsalis var ve bir de Jeff Watts ama, Branford albümün tamamı için çok önemli bir isim, çok emek veren biri. "Sorular" gerçekten üst düzey zorluğa sahip bir çalışma. Hem müziği, hem sözleri, hem icrai özellikler... Neresinden baksanız hakikaten yüksek işçilikli bir albüm. Ancak bu düzeyde ustaların altından kalkacağı şarkılara, şiirden bozma dizelere, zor cümlelere, üst sınıf virtüöz solistliklere sahip. Böyle bir çalışmayı 25. İstanbul Caz Festivali`nde izlemek çok önemli. Bu yüzden, Cazkolik olarak albümü tanıyabileceğimiz en iyi ve en doğru formülü bulmaya çalıştık ve Lee Mergner`in JazzTimes dergisindeki röportajını bulduk ve derleyerek, bir miktar kısaltarak çevirip yayınlayalım istedik ki konsere kadar bu albümü merak eden herkes aslında sahnede ne izleyeceğini, nasıl bir albüm olduğunu önceden bilsin.

 

Cazkolik.com

 


 

Havanın buz gibi olduğu ocak ayı gecesi Kurt Elling New York Birdland`deki performansını Bob Dylan şarkısı "A Hard`s Rain A-Gonna Fall"u a capella söyleyerek açar.

 

Ah, mavi gözlü oğlum nerdeydin?
Ah nerdeydin sevgilim?

 

Caz şarkıcıları için Dylan şarkısı seçmek gergin bir tercih gibi görünse de bir şekilde Elling`in şarkıya ilişkin yaptığı düzenleme uygun bir forma bürünür ve bu form kelimeler ve şiir sevgisi, siyaset ve sosyal konular, drama duyulan yakınlık vs. gibi Elling`in caz yaklaşımını da içeren bir form olur.

 

Bir ay sonra, New York`tan bir buçuk günlüğüne Jazz Cruise gemisine bindiğimde Elling ile konuşma fırsatım oldu. Elling, denizde seyir halindeki gemideki festivalde yer aldı, ekibiyle birden fazla set söyledi, ayrı büyük bir grupla çaldı, röportaj verdi, piyanist Ted Rosenthal ile gösterimi yaklaşan caz operası "Dear Erich"ten bir şarkı söyledi.

 

Geminin arka güvertesinde beraber şehrin silüetini seyrederken yeni albüm eş prodüktörlüğünü Branford Marsalis`in yaptığı "The Questions" hakkında sohbete başladık. Şiirde bulduğu bilgeliği, sorunlu bir dünyada şefkatli olmanın zorluğunu ve cevapsız sorular sormanın önemini tartıştık.

 

Lee Mergner, JazzTimes

 

 

Branford Marsalis ve Kurt Elling

 

Daha çok melodiye ihtiyacımız var!

 

JazzTimes: "The Questions" hassas ve melodik bir albüm. Güzel melodilere sahip anlamlı bir albüm olması bilinçli tercih miydi?

 

Kurt Elling: Her zaman grubun içindeki malzemeden yola çıkarım ve her zaman vaktini bekleyen en az on şarkı sözüm vardır. Sonra, müzisyenlerin kim olacağına ve anlamlı ne olacağına bakarım. Mesela, eğer Joey Calderazzo ile kaydedeceksem onun yazmayacağı şeyler çalmamasını sağlamalıyım zira o zaten harika bir yazardır, o zaman, peki, tamam, onun şeylerinden birine söz yazalım derim.

 

JazzTimes: Hangi melodi?

 

Kurt Elling: "The Enchantress". Bir çeşit samba. Eskiden "The Lonely Swan" adıyla kaydettiği bir müzikti. Joey`nin bu güzel bestesi için benim söz yazmam gerekiyordu. Branford`la ben turnedeyken Branford`un annesi öldü. Sözleri o sıra yazdım.

 

Bilinçli şekilde düşünmüyorum. "Daha çok melodiye ihtiyacımız var!" Bir çözüm olmadıkça dengelemek isteyeceğim sanırım ama bu durumda bu grup için en iyi malzemeye ulaştığımı hissettim.

 

Şair Rainer Maria Rilke`nin etkisi

 

JazzTimes: Şair Rainer Maria Rilke`nin müziğinde büyük etkisi var ve bizi 1995 tarihli ilk albümün "Close Your Eyes"a kadar geri götürüyor.

 

Kurt Elling: Muhtemelen onun en tanınmış kitabı "Letters to a Young Poet"tir. Yatılı okuldaki bu genç, şiirlerini çeşitli yazarlara göndermeye ve tavsiyelerini sormaya başladı. Bu kitap benim kuşağım için gerçekten değerli bir kitaptı. İçinde, ilişkiler hakkında, aşk hakkında, sanat hakkında, insanların sanata tepkisi ve değer sahibi olmaya kadar birçok konuda bilgelik doluydu. Bir vaaz gibi değildi, şefkatinde son derece tatlıydı. Hatırlayınca aklıma şu sözleri geliyor; "Şimdi bu büyük soruların cevaplarını aramayın, bunun yerine, soruları, sonsuza dek kilitlenmiş bir odada büyük bir hazineymiş gibi yaşamaya çalışın. Eğer o sorulara yeterince özveri ve dikkat gösterirseniz belki bir cevaba dönüştürebilirsiniz". Bu bana çok güzel, akıllıca ve bir insan için uygun ve alçak gönüllü geliyor.

 

Ayin de bir şiir biçimidir

 

JazzTimes: Her zaman bir şiir adamı oldun mu? Şiirleri sadece şiirsel sözler yazarken değil, şiiri müziğe uyarlama açısından da kullandın.

 

Kurt Elling: Sanırım öyle diyebilirim. Kiliseye çok fazla gittiğim için içsel bir dil tecrübesiyle büyüdüm. Ayin de bir şiir biçimidir. Ayin için tat ve kulak geliştirirsiniz, çünkü, kişi daha fazla deneyime sahip olmak ister. Çok güzel, gerçek ve gizemli bir şeyin söylendiği zaman bu büyülü deneyime yeniden li sözün söylenmesinin ardından derin bir sessizlik gelir, Japonca`da buna `satori` deniyor. Bu küçük aydınlanma anını yaşadığınızda `ahh` dersin `işte, sevdiğim şiir budur`.

 

JazzTimes: Şiirden bahsetmişken, albümü Bob Dylan`ın "A Hard Rain`s a-Gonna Fall" ile açıyorsun, neden bu parça? Sözleri sürrealist bir şiir gibi.

 

Kurt Elling: "Küçük çocukların elinde silahlar ve keskin kılıçlar var". Tıpkı Boko Haram`ın orada yaptığı gibi. "Ve zehir topakları suları kanatıyor". Tanıdığım bir avukat otuz yıldır kuzeybatı pasifikte bir maden şirketi atıklarını nehre boşalttığı ve tüm bir kasabayı zehirlediği için onlarla savaşıyor. Bunlar gerçekler ve ortada sorular var. Bize ne oluyor, ne yapacağız. Bunu avukat arkadaşım da soruyor. Irk olarak intihara mı meyilliyiz. Her şeyi yutmak, kavramak ve yönetmek istiyoruz, hatta, kendi ölümümüzü bile.

 

 

Anlam var mı? Aşk nerede?

 

JazzTimes: Yaşadığımız dünyanın ölümüne.

Kurt Elling: Evet, ama gezegen hâlâ burada olacak. Sorular şu; Anlam var mı? Aşk nerede? Zamanımıza dair hangi zorluklarla karşı karşıyayız? Siyasetin ne yapması, nasıl hizmet etmesi gerektiğine dair bu kadar çarpık görüşe sahip olan insanlara karşı şefkatle nasıl yaklaşabilirim? Nasıl iyi vatandaş olabilirim? Yetersizliğime rağmen neler yapabilirim? Bazı şeyleri öfkenin dışına taşırmayı tercih ettim zira her iki taraftan da çok fazla öfke geliyor. Öyleyse ne yazmalıyım? Bir şey söylemeli, bir şey yazmalıyım. Caz müzisyeni olarak henüz çalmadığımız melodileri bulup çıkarmak için çaba harcarız.

 

Branford Marsalis etkisi

 

JazzTimes: Branford Marsalis ile ilk nasıl tanıştın?

 

Kurt Elling: Bir caz festivalinde. North Sea Caz Festivali`nde bir bardaydık ve o ayağa kalkıp bana kocaman sarıldı ve bana bakarak "Seninle bir kayıt yapıcam dostum" dedi. "Benimle mi?" diye şaşkınlıkla sordum, "Adamım, herhangi bir haftanın herhangi bir günü" dedi ve ciddiydi.

 

JazzTimes: Daha önce bir solistle kayıt yapmış mıydı?

 

Kurt Elling: Evet, Buckshot LaFonque`u hatırla. Branford hakkında konuşurken gerçekten duygusallaşıyorum.

 

JazzTimes: Seni grupla çalarken gördüm (gemideki konser kastediliyor), oldukça sert ve hızlı çalıyorlardı, böyle bir vokalistle böyle bir grubu daha önce gördüğümü sanmıyorum, ilk başta oldukça kaba olduklarını ya da en hafif tabirle zor olduğunu düşündüğümü söyliyim.

 

Kurt Elling: Kaba olduğunu sanmıyorum, hayır, kesiklikle a sınıfı performansımı göstermek istedim. Şanslıyım çünkü birlikte çaldığım en eski takım bunlar. Evet, biraz sert gittik.

 

 

JazzTimes: Bir prodüktör olarak Branford Masralis ile stüdyodaki ilişkin hakkında neler söylersin?

 

Kurt Elling: Birlikte çalıştığımızı söylemeliyim. Bir Dropbox dosyasına sevdiğim 10 kadar şarkıyı koydum. Bunların çoğu şarkı sözü yazdığım şeylerdi. Doğru bir seansta gün ışığını gördüğünüzü hissedersiniz. Bazıları uymuyordu. Bazıları olsa olsa bu kadar oluyordu. Neyse. Çok fazla şey yapmıyorduk. Branford`un bazı önerileri oldu. Biri, "Washing of the Water" isimli bilmediğim bir Peter Gabriel işiydi. Diğeriyse Leonard Berstein`in "Lonely Town" idi. Branford`a `adamım, ben bunları hiç bilmiyorum` dedim, o da bana `dostum, bu senin kaydın, ben sadece birşeyler düşünüyorum, öneriyorum` dedi. Stüdyo çalışmalarında bana gerçekten öncülük etti. Menajerimle müzisyenleri belli günlerde ayarlamak durumunda kaldık. Joey Calderazzo sadece bir günlüğüne aramıza katılabildi. Marquis Hill de öyle. Branford bana, bu işi yaptık merak etme dedi. Ona gerçekten güvendim. O olmasaydı olmazdı. Davulları en iyi olduklarına emin olduğu yerlere koydu, piyanoyu ve diğer şeyleri de öyle. Kendi kaydını yapsa nasıl olacaktıysa öyle.

 

JazzTimes: Otuz, kırk yıl sonra bugüne dair kimlerin şarkıları hâlâ söyleniyor olacak?

 

Kurt Elling: Paul Simon, Dylan... Dave Frishberg`in melodilerinin de dinleneceğini sanıyorum. Mesela "My Attorney Bernie", "Peel me a Grape"... Jon Hendricks`in de söyleneceğini sanıyorum. Stevie Wonder kesin.

 

Politik mesaj veriyor mu?

 

JazzTimes: Geçen sene Trump başkan seçildikten sonra seni Washington`da izlediğimde konseri Jackson Browne`ın "Doctor My Eyes"ı ile açmıştın, bu şarkının daha önce böyle politik bir mesajı olduğunu farketmemiştim, bunu hâlâ yapıyor musun?

 

Kurt Elling: Bir süreliğine rafa kaldırdım, zira, odaklandığım başka şeyler var. Branford`a dedim ki, bu şarkıya ne dersin? Dinledi ve şarkı ayağa kalkmıyor, kalitesi yetersiz dedi. Güvenebileceğiniz birine sahip olmak gerçekten güzel.

 

JazzTimes: Jaco Pastorius parçası "Three Views of a Secret"a gelelim. Bu şarkıyı "A Secret in Three Views"a nasıl adapte ettin? Yasal sorun olmadı mı?

 

Kurt Elling: Elimden geldiğince yakın olmaya çalışıyorum ama yasal olarak bir şey bulmak zorundasın, belki enstrümental olarak kaydedilmiş bir versiyon, belki başka bir şey. Telif hakları çok açık. Kesinlikle ya sanatçıdan ya yayıncısından izin almalısın, biz de her zaman bu kanallardan ilerliyoruz, şimdiye kadar beni sadece Keith Jarrett reddetti.

 

JazzTimes: Albümün son parçası "Skylark"ın düzenlemesini kim yaptı?

 

Kurt Elling: Grup ve ben yıllarca birlikte çaldık. John McLean intro ile girecekti, herhangi bir düzenleme yapmadık. zaten çok çaldığımız bir parçadır, John "I Have a Dreamed"i düzenledi, parçadaki o muhteşem solo da Branford`a kaldı. Benim tek yapmam gereken şarkıyı söylemek oldu.

 

JazzTimes: Piyanistin Stu Mindeman gizli bir silah...

 

Kurt Elling: Stu gerçekten çok akıllı ve işbirliği içinde olan biridir. Herhangi bir şeyi düzenlemem gerekse `evet, tamam, hadi bunu deneyelim` der. "A Happy Thought"un müziğini o yazdı. Ona sadece Franz Wright`ın şiirini verdim ve `dostum, bunun hakkında ne düşünüyorsun` dedim, baktı ve `bunu yapabilirim` dedi. Yirmili yaşlarına kadar latin Amerika`da büyümüş, tüm o müzikleri çok iyi bilen, arka planı çok sağlam bir adamdır. Branford "Dünyanın en iyi müzisyenlerine ihtiyacın yok, sadece doğru olan müzisyenlere ihtiyacın var" der. Benim de yapmak istediğim buydu, doğru adamları bulmak ve Branford ile bunu sağladık.

 

Cazkolik.com / 03 Haziran 2018, Pazar

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.