Sevin Okyay bu akşam (12 Temmuz) Arkeoloji Müzesi bahçesinde konseri olan Lars Danielsson`u yazdı: Danielsson Sihirli Bahçede...

Sevin Okyay bu akşam (12 Temmuz) Arkeoloji Müzesi bahçesinde konseri olan Lars Danielsson`u yazdı: Danielsson Sihirli Bahçede...

Dinlediğiniz müzik sanatçının son albümü Liberetto`dan alınan ve albümle aynı adı taşıyan parçasıdır.


Danielsson sihirli bahçede

İstanbul Caz Festivali’nin en sihirli mekânı bence Arkeoloji Müzesi Bahçesi. Seyirciler de çok seviyor, gelen sanatçılar da. Kuzey cazının, Avrupa cazının önemli isimlerinden Lars Danielsson’ın da buradan memnun kalacağını umuyoruz. Kışın Borusan Müzikevi’ne gelen Ulf Wakenius ile birlikte İskandinav ikliminden gelenler içinde beni en çok etkileyen cazcılardan biri oldu. Eski dostları inkâr etmiyoruz elbette. Hatta, geçen yıl kendi grubuyla Caz İçin Tuhaf Bir Yer’e gelen e.s.t.’nin bastçısı Dan Berglund’un ardından, bu yıl da gene aynı programa grubun davulcusu Magnus Öström’ün kendi grubuyla gelmesine şöyle böyle sevinmemiştik. İşe bakın ki, Öström aynı zamanda bu akşam da sahneye çıkacak Danielsson’un dörtlüsünün de davulcusu. Diğer iki kişi ise, gitarda John Parricelli ve piyanoda Yaron Herman. Dörtlünün konseri, Danielsson’un son albümünün adını taşıyor: Liberetto. Albümün piyanisti Tigran’dı (Hamasyan), kadroda trompetçi Arve Henriksen de vardı.

Liberetto, Lars Danielsson’un gittikçe geliştiğinin kanıtı. Bakalım müzisyen çok beğendiğim bu albümü sahnede bir adım daha ileri götürecek mi? Pek şüphem yok aslında, çünkü en aşina melodilere bile farklı bir renk, ayrı bir zenginlik katan bir müzisyenden söz ediyoruz. Liberetto’da farklı kültürleri de bir araya getiriyor. Danielsson, başka bazı İskandinav yaratıcılar gibi folklorik öğelerden yararlanmış, klasik müzik etkisini hiç saklamamıştır. Niye saklasın ki, sonuçta önce klasik müzik eğitimi görmüş birinden söz ediyoruz.

2010’da Akbank Sanat’taki konseri öncesinde Cazkolik, enstrümanına melodik bir üslup getiren Danielsson’u "kontrbasın İsveçli zarif şairi" diye tanımlamıştı. Konser öncesinde de herkesi aynı tatlı telaş sarmıştı: çello çalacak mı, çalmayacak mı? Hatta bana soranlar bile oldu ama ben de merakla bekliyordum. Çaldı, neyse ki. Ben şahsen Lars Danielsson’u albümlerinden tanısam da (ACT sağolsun) ilk kez önceki yıl Aksanat sahnesinde onu birinci elden izledim. Aynı programda yer alan müthiş Mich Gerber ile ikisi yaz başında bizi gerçekten de mutlu etmişlerdi.

Dün akşam Bilal Karaman ile European Jazz Club’ın misafiriydiler. Bir önceki akşamın çok başarılı Oğuz Büyükberber programından yorgun çıktığım için, iki gece üstüste 22.30’u beklemeyi göze alamadım. Cazseverlerin genel olarak bu konserleri es geçmesine de şaşırıyorum. Oysa, örneğin Oğuz’la sahne alan piyanist Simon Nabatov’u gene Akbank Sanat’tan tanıyoruz. Tobias Klein, Dost Kip’in ISCMS’si dahil, Oğuz’la daha önce de çalmıştır. Wolter Wierbos ise geçen yıl Serra Yılmaz ve Islak Köpek’le sahneye çıkmıştı. Dörtlü, North Sea Jazz Festival`deki performanslarının ardından Salon’da da nefis bir dinleti sundu. Ama European Jazz Club’ın, başka konserlerden çıkınca yetişmek mümkün olsun diye 22.30’a alınan konserleri hem (ihtiyarlar için) çok geç, hem de mekânda zatürree olma tehlikesi var. Buz gibiydi, titredik durduk.

Olsun, Salon kaçtıysa bile Arkeoloji Müzesi tarihi zenginliği, güzelliği ve derinden derine hissedilen sihriyle bu akşam emrinizde sayılır. Aralarında Libera Me, Mélange Bleu’nün de bulunduğu seçkin albümler yapmış Lars Danielsson on sekiz yıldır birlikte olduğu dörtlüsünün yanı sıra Randy ve Michael Brecker, John Scofield, John Abercrombie, Kenny Wheeler, Peter Erskine, Jack DeJohnette, Mike Stern, Billy Hart, Charles Lloyd ve Trilok Gurtu gibi isimlerle de çalıştı Liberetto’da piyano çalan Tigran’ı burada görmek isterdik ama Paris’te yaşayan İsrailli Herman da iyi piyanisttir. Cumartesi akşamı da dinleyecek olduğumuz Öström’un varlığı ise, bir başka artı. Kulaklarımızın pası silinecek...

Sevin Okyay
12 Temmuz 2012, Perşembe
Cazkolik.com

 

 

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Sevin Okyay

  • Email

YORUMLAR

  • fatih erkan
    12 Temmuz 2012 Perşembe 02:17

    Hem Lars Danielsson, hem Magnus Öström, hem de Yaron Herman yakından takip ettiğim müzisyenler ve şu an albüm ve canlı performans olarak en verimli dönemlerindeler bence. En çok konuşulan olur mu bilmem ama bence bu yıl caz festivalinin en önemli konserlerinden biri kesinlikle. Bu güzel yazı için Fatma Sevin Okyay"a teşekkürler.

    Bu Yoruma Cevap Yazın »

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.