Lawrence Butch Morris bizi terk etti.

Lawrence Butch Morris bizi terk etti.

Butch Morris bizi terk etti.

Butch’ın artık bu dünyada olmadığı haberini Feridun’dan aldım. Ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Benim için, Ornette’e yakın bir yerdedir. Kendi bildiği müziği yapmaktan şaşmamış, öncü niteliği olan bir müzisyen, pırıl pırıl bir insandır.

* * *

Aşinalığımız, yıllar öncesine uzanıyor. Onu taa 2. Akbank Caz Festivali’nde tanımıştık. Henüz ‘kondüksiyon’u kimsenin bilmediği ilk konserde bir-iki kişi Morris’i yuhalamıştı. Ama ilk günkü konsere gelenlerin neredeyse hepsi ikinci günkü konsere de gelmişti. Buradaki hiçbir etkinliğini sanmam ki kaçırmış olayım. Hatta Harbiye Yeni Ordu Evi’nde Açık Radyo-Pozitif ortaklığıyla gerçekleştirilen kısa süreli (son yılında iki sanatçı sansür yemişti) ve çok keyifli İstanbul Müzik Şenliği’nde de Butch vardı. Yani, tam adıyla Lawrence D. ‘Butch’ Morris.

* * *

Butch Morris’i 2. Akbank Caz Festivali’nde tanıdık demiştim. Sonra daha da yakından tanıdık, çünkü hem İstanbul’da başka performanslar sundu, hem de 1998 den 2001’e kadar İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ders verdi. Müzisyen olarak da, şahıs olarak da çok sevdiğim biridir. Geride kalmış bir caz festivalinde (İstanbul Caz Festivali’ydi galiba), henüz Roxy de festival mekânıyken, bir akşam çok dolaşmıştık. CRR’den çıktık, sanırım bir Açıkhava faslının arkasından Hülya (Tunçağ) ile Babylon’a gittik, meğer saat yanlış mı yazılıymış, biz mi farklı güne bakmışız, her neyse konser bitmiş. Karşıdan yanında Butch ile gelen Ahmet Uluğ bizimle kafa buldu. En sonunda o akşam Roxy’de Butch ile beşinci kez karşılaştık. Babylon hariç her yere ondan önce gitmiş olduğum halde, “Sevin, beni takip ediyorsun,” diye bu sefer de o kafa buldu.

* * *

Esprilidir, zekidir, ama sahnede de bir o kadar ciddidir. Çünkü bu kondüksiyon meselesinde, şef olan kişi ipin ucunu elden kaçırırsa, her şey biter. Morris’in şefliği bildiğimiz notalı müzik dünyasının şefliğinden farklı bir şeflikti. Peki, nedir kondüksiyon? Besteye mi yakın, düzenlemeye mi? Kondüksiyon, düzenleme ya da besteyi değiştirmede ya da kurmada kullanılan ve anlam belirten bir işaretler / el hareketleri sözlüğüdür. Her işaret ve el hareketi, yorum açısından üretici bilgi iletir ve armoni, melodi, ritm, artikülasyon, cümlelendirme ya da biçimi başkalaştırma için anlık olanaklar sunar.

* * *

Sonuç olarak, Lawrence “Butch” Morris bir grubun karşısına geçiyor, onların doğaçlamalarını, sayıları 30’u aşmış el hareketiyle “yönetiyor”. Alışmadığımız türde bir şef. Acaba bu yöntemi geliştirmesi müziğe ilişkin bir tatminsizlikten mi kaynaklandı? Vaktiyle yaptığımız bir söyleşide, “Müziğe ilişkin hiçbir tatminsizliğim yok...” demişti. “Müziği severim. Neyin yapılıp neyin yapılamayacağı öğretisinin teorisine ilişkin sorularım vardı. Ben de müzikte ‘her tür’ olanağı geliştirmenin imkânsızlığını araştırmaya koyuldum. İlk sorum da, potansiyalin nerede olduğu idi... Benim potansiyalim nerede... “Müzik”in potansiyali nerede?”

* * *

Kendisi aslen, ‘caz’ lafından pek hoşlanmasa da cazcı, kornetçi, besteci ve şefti. Dikkati ilk kez, 1970’li yılların sonunda ve 1980’lerin başında, New York’ta, gene Akbank Caz Festivali’nden tanıdığımız (ve biraz azarcı olsa da pek sevdiğimiz) David Murray’in gruplarında çalışırken çekmişti. “İnsanlar (bugün bile) bana ne “tür” müzik yaptığımı sorduklarında, cazcıyım diyorum, ama yaptığım müziği tanımlamak, topluluğun kozmolojisine bağlı. Ben (sadece) bilgi aktarıyor/ iletiyorum ve müzisyenler bu aktarımı yorumluyor.”

* * *

Eskiden günlük gruplarla da asgari provayla çalışırdı. Artık bunu yapmıyıp, “O gençkendi,” diyordu. Çekirdek bir katılımcı grubu vardı. Son olarak burada, Cemal Reşit Rey’de, İlhan Erşahin’in Nublu’sunu yönettiği akşamı unutmak mümkün değil. Nublu’nun New York’taki evinde onlarla birlikte hayli sahneye çıkmışlığı vardı. Nublu, Morris’in engin müzik dünyasının neredeyse bütün renklerini temsil ediyordu. Üstat, seni ne kadar iyi tanısak, sana ne kadar güvensek de, Nublu konseri hakikaten bütün beklentilerin üstündeydi. Kimler yoktu ki: İlhan Erşahin (tenor saks), Eddie Henderson (trompet), Juini Booth (kontrbas), Nasheet Waits (davul), İmer Demirer (trompet), Ozan Musluoğlu (kontrbas), İzzet Kızıl (perküsyon), Ediz Hafızoğlu (davul), Sarp Maden (gitar) ve Selen Gülün (piyano ve klavyeler). Konserden sonra sahne arkasında konuşurken, arayı fazla uzatmamasını, çabucak geri dönmesini söyleyince, “Çağırın, geleyim,” demişti. İstanbul’u çok severdi.?

* * *

Öte yandan üstat, “Müzisyenler, müzikal gelişimleri ne olursa olsun, Kondüksiyon batonuyla, en iyi çaldıkları her neyse onu çalarlar,” diyor. “Onu bana verirler, ben de yeniden biçimlendiririm.” Eleştirmen / editör Ed Hazell ise şöyle demiş: “En iyi anlarında Butch Morris müzisyenleri silkip eski alışkanlıklarından kurtarır ya da bir müzisyenin sanatçılığının bir yanına mikroskopla bakar ve onun çevresinde bir orkestra fantezisi inşa eder.”

* * *

Lawrence ‘Butch’ Morris, besteci, kondüksiyon / conduction’ın mucidi, hocalar hocası, şehirler ve kıtalar seyyahı, 5 binden fazla müzisyenle çalışmış, 31 ‘bulgu belgesi’ kaydetmiş şahıs. Hayran olduğumuz bir müzisyen, iyi bir arkadaş. Seni sahiden çok, ama çok arayacağız. Hangi kayıt senin seçkin bir grup önünde durup da pür dikkat, duruma hakim şekilde onları yönetmenin yerini tutabilir?

Sevin Okyay
30 Ocak 2013, Çarşamba
Cazkolik.com

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Sevin Okyay

  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.