Türkiye'de kültür sanat hayatının yüzde 15'i Zorlu PSM çatısı altında gerçekleşiyor

Türkiye'de kültür sanat hayatının yüzde 15'i Zorlu PSM çatısı altında gerçekleşiyor

 

Zorlu PSM olarak, global ve yerel düzeyde sanatın ve kültürün gelişimine katkıda bulunuyoruz

 

 

Açıldığı günden bu yana İstanbul ve Türkiye'nin en önemli kültürel içerik üreticilerinden Zorlu PSM on yılı aşkın süre boyunca 6 milyondan fazla ziyaretçiye ev sahipliği yaparken her sene etkinlik ve ziyaretçi sayısını artırarak içerik çeşitliliğini de sürekli güncelledi. 2019 sonu başlayan pandeminin dünyayı evlere hapsetme döneminin sona ermesiyle toparlanmaya çalışırken bir ülkenin tarihi boyunca başına gelebilecek en büyük deprem felaketlerinden biri yaşandı. Böylesi dönemler, duygusal, sanatsal ve ekonomik bakımdan en fazla yaratıcı kesimi, kültür-sanat ve eğlence dünyasını etkileyen dönemlerdir. Yeni bir yıla umutla girer ve yaraları sarmaya çalışırken Zorlu PSM'nin Genel Müdür Yardımcısı Levent Dokuzer ile bir yeni yıl söyleşisi yaptık ve Zorlu PSM olarak gelinen noktalar ile varılmak istenen hedefleri samimiyetle konuştuk. Söyleşiyi aşağıda okuyabilirsiniz.

 

Feridun Ertaşkan, Editör

 


 

 

Pandemi dönemini esneklik, yenilikçilik ve dayanışmayla atlatırken çok kıymetli bir tecrübe edindik

 

 

Feridun Ertaşkan: Önce genel bir değerlendirmenizi almak istiyorum izninizle. Pandemiden sonra gözlerimizi var olan sorunların üzerine yenilerin eklendiği karmaşık bir dünyaya açtık, derken üzerine, 6 Şubat depremi gibi sarsıcı bir olay daha yaşandı. Pandemi öncesi ile bu yeni dönemi nasıl mukayese ediyorsunuz? Güçlüklerin ve ekonomik sorunların arttığı ama insanların bir yandan sizden etkinlik beklediği zorlu günler atlatılabildi mi?

 

Levent Dokuzer: Pandemi öncesi ve sonrası dönemleri karşılaştırdığımızda, ortaya çıkan en büyük farklardan biri, kesinlikle toplumda ve sektörümüzde yaşanan hızlı değişimlerdir. Pandemi, sadece sağlık alanında değil, ekonomik ve sosyal yaşamda da derin etkiler bıraktı.

 

Pandemi sırasında ve sonrasında, kültür-sanat dünyası olarak bir dizi zorlukla karşı karşıya kaldık. Bu zorlukların başında, hepimizin bildiği gibi etkinliklerin iptali ve ertelenmesi, seyirci kapasitesindeki kısıtlamalar geldi. Ancak bu süreçte dijital platformlara yönelerek, sanatı ve kültürel etkinlikleri online ortamlara taşıyarak bu zorlukların üstesinden gelmeye çalıştık. Hem Zorlu PSM YouTube kanalımıza ağırlık verdik ve hem de Vestel PSM Radyo’muzu hayata geçirerek insanlara ulaşmaya çalıştık. 6 Şubat’ta gerçekleşen deprem felaketi önce insan sonra da kurum olarak bizi derinden etkiledi. Toplum olarak dayanışma ve yardımlaşma içinde olmanın önemi bir kez daha ortaya çıktı. Zorlu PSM olarak, bu tür zor zamanlarda sanatın ve kültürün birleştirici gücünü kullanarak topluma destek olmaya çalıştık. Bu amaçla DasDas ve İhtiyaç Haritası ile iş birliği yaparak Dayanışma Sahnesi projemizi hayata geçirdik. Onlarca müzisyen ve oyuncu Turkcell Sahnesi’nde gerçekleştirdiğimiz etkinliğe katılarak veya bilet alarak öğrencilere destek için oluşturduğumuz fona katkı yaptılar. Derinden sarsıldığımız bu gibi zorlukların üstesinden gelmek için esneklik, yenilikçilik ve toplumsal dayanışma anahtar rol oynadı. İlerleyen dönemler de Zorlu PSM olarak bu olaylardan edindiğimiz tecrübelerle kültür sanat dünyasının birleştirici gücünü kullanmaya devam edeceğiz.

 

 

Zorlu PSM Genel Müdür Yardımcısı Levent Dokuzer

 

 

Sürekli değişen sanat ve eğlence dünyasına ayak uydurmak, yenilikçi fikirler sunmak ve sektörel trendleri takip etmek bizim için çok önemli

 

 

Feridun Ertaşkan: Zorlu PSM İstanbul'un geleceğine dönük bir kültürel merkez. Büyük bir metropolün ortasında yer alıyor ve farklı ölçekte dört-beş salonda her gün binlerce insanın memnun ayrılması için çalışıyorsunuz. Zorlu PSM'de nasıl bir günlük işleyiş var? Her detayın kılı kırk yararak tıkır tıkır işlemek zorunda olması kolay olmamalı?

 

Levent Dokuzer: Zorlu PSM olarak İstanbul'un kültür sanat hayatına büyük katkılar sunan bir kurumuz. Türkiye’deki kültür sanat faaliyetlerinin %15’lik bir kısmı bizim çatımız altında gerçekleşiyor. Her biri alanlarında uzman ve tecrübeli, yüz kişiyi aşkın bir ekibimiz var. Her gün binlerce misafirimizi ağırlıyor ve bu misafirlerimizin dünyasını değiştirmek için çalışıyoruz. Zorlu PSM olarak, çeşitli boyutlardaki dört-beş salonumuzda her gün farklı türlerde etkinlikler düzenlediğimiz için arka plânda detaylı bir plânlama ve ekip çalışması gerekiyor. Genellikle etkinliklerin plânlanması, teknik hazırlıklar, sanatçı koordinasyonu ve seyirci hizmetleri gibi birçok farklı alanda yoğun bir tempoda çalışıyoruz. Her bir etkinlik benzersiz, bu nedenle, her detay üzerinde titizlikle duruyoruz. Teknik ekipten güvenlik görevlilerine, bilet satışından müşteri hizmetlerine kadar her birim, etkinliklerin sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesi için kesintisiz bir şekilde çalışıyor. Sanatçıların ihtiyaçlarını karşılamak, teknik gereksinimleri sağlamak ve seyircilerimizin konforunu en üst düzeyde tutmak için her etkinlik özelinden titizlikle çalışıyoruz. Buna ek olarak her gün ileriye dönük birçok projenin ve işbirliğinin alt yapısını olusturmak için hem yerli hem yabancı birçok ekiple toplantı ve fikir alışverişi yapıyoruz. Bu karmaşık ve yoğun işleyiş içinde, en önemli faktörlerden biri de ekip ruhu tabii ki. Her bir ekip üyesinin katkısı çok büyük. Ayrıca, sürekli değişen sanat ve eğlence dünyasına ayak uydurmak, yenilikçi fikirler sunmak ve sektördeki trendleri takip etmek de bizim için büyük önem taşıyor.

 

 

Zorlu PSM'de Monte Carlo Balesi

 

 

Zorlu PSM olarak hedefimiz geniş bir yelpazede sanatsal içerik üretimi sunarken sürdürülebilirliği de sağlamak

 

 

Feridun Ertaşkan: Bu büyüklükte bir içerik merkezinin kültürel gelişmeleri yakından takip etmesi şart ve bakmanız gereken çok fazla detay var. Gerçekleşecek etkinliklere nasıl karar veriliyor? Kültürel trendler, yıldız isimler, dönemsel eğilimler mi belirleyici? Mesela, ani bir konser veya gösteri kararı verilebiliyor mu yoksa önceden belirlenmiş yıllık takvim içinde mi hareket edilmesi gerekiyor?

 

Levent Dokuzer: Zorlu PSM olarak, kültürel etkinliklerimizi plânlarken çok yönlü ve kapsayıcı bir yaklaşım benimsiyoruz. Salonlarımızda yer verdiğimiz etkinliklere karar verirken kültürel trendleri, güncel ve dönemsel eğilimleri dikkate alıyoruz ancak, aynı zamanda çeşitliliği ve ulaşılabilirliği de ön plânda tutuyoruz. Hedefimiz, geniş bir yelpazede sanatsal içerik sunarak her yaştan izleyicilere hitap etmek ve aynı zamanda bir kültür sanat kurumu olarak sürdürülebilir şekilde kültür üretimine katkı sağlayıp toplum adına fayda yaratmak. Zorlu PSM olarak on yılda hızla büyüyen bir kurum olduğumuz için etkinliklerimizin çoğu, önceden belirlenmiş bir yıllık takvime göre plânlanıyor. Ancak, bu sıkı plânlamaya rağmen, esnek olmaya ve gerektiğinde ani değişiklikler yapmaya da açığız. Örneğin, popüler bir sanatçının ani bir konser teklifi ya da özel bir gösteri fırsatı olduğunda, bunu değerlendirebilir ve programımıza entegre edebilmeyi değerlendiriyoruz. Bu hem uluslararası sanatçıları hem de yerel yetenekleri programımıza dahil etmemize olanak tanıyor. Ayrıca, seyirci geri bildirimlerini ve katılım oranlarını da dikkate alarak, gelecekteki etkinliklerimizi şekillendiriyoruz. Her zaman hem sanat dünyasındaki yenilikleri takip etmeyi hem de kendi benzersiz etkinliklerimizi yaratarak yapımcı kimliğimizi daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu hem yaratıcı anlamda bir zorluk gibi görünse de bizim için büyük bir heyecan kaynağı.

 

 

Zorlu PSM Turkcell Sahnesi

 

 

Ekip olarak, dünyanın önde gelen müzik ve sahne sanatları festivallerini her sene düzenli  takip ediyoruz

 

 

Feridun Ertaşkan: Dünyada kültürel etkinlikler uzun yıllar festivaller üzerinden dolaşımda idi ama artık yıl boyu içerik sunan, görkemli mimarileriyle büyük merkezler var. Artık kimse yıldız isimleri izlemek için bir yıl beklemek istemiyor, Zorlu PSM bu bakımdan iyi bir örnek. Festivaller, sanatçılar organizasyon firmaları, eğlence içerikleri üreticileri gibi profesyonellerle nasıl bir ilişkiniz var?

 

Levent Dokuzer: Zorlu PSM olarak, festival ekiplerinden sanatçılara, organizasyon firmalarından eğlence içerikleri üreticilerine kadar kültür-sanat sektörünün geniş yelpazesindeki profesyonellerle oldukça yakın ilişkiler geliştirdik. Bu ilişkiler hem yerel hem de uluslararası düzeyde, sektördeki en son trendleri takip etmemiz ve çeşitli sanat formlarını temsil eden yüksek kaliteli içerikler sunmamız açısından büyük önem taşıyor. Uluslararası festivallerle yakın ilişklerimiz, onların sunduğu çeşitlilik ve yenilikçilik açısından kritik. Bu tür etkinlikler, geniş kitlelere hitap etme ve çeşitli sanatçıları bir araya getirme fırsatı sunuyor. Biz de, Zorlu PSM olarak, bazı festivallerin ev sahipliğini yaparak veya festivallerle ortaklıklar kurarak bu dinamizmi izleyicilerimize sunmayı hedefliyoruz. Bahsettiğim gibi Zorlu PSM olarak, kültürel etkinlikler alanında ulusal ve uluslararası düzeyde önemli iş birliklerine imza atıyoruz. Örneğin, Sonar Festival'in Türkiye partneri olmamız, bu alandaki etkimizi gösteren en önemli örneklerden biri diyebiliriz. Bu sene 8. kez gerçekleştireceğimiz Sonar Istanbul, dünya çapında tanınan bir marka ve bizim için büyük bir gurur kaynağı. Kendi markamız olan MIX Festival ise uluslararası alanda başarılı sanatçıları ağırladığımız, birçok farklı müzik türünden sanatçıya sahnelerimizde yer verdiğimiz bir başka önemli festivalimiz. Bu sene 7. kez düzenleyeceğimiz MIX Festival, çeşitlilik ve yaratıcılık açısından festival dünyasında büyük bir role sahip. London Jazz Festival (LCF) ile olan iş birliklerimiz de, uluslararası alanda etkimizi genişletme çabalarımızın bir parçası. Ayrıca, dünya çapında birçok büyük festivalle farklı ilişkiler geliştirmek adına devam eden görüşmelerimiz var. Bu tür birliktelikler Zorlu PSM'nin küresel sanat ve kültür alanında daha da güçlenmesine katkı sağlıyor. Yine PSM markası olan PSM Loves Summer, PSM Loves2Dance ve PSM Loves2Gather etkinliklerimiz de kendi içlerinde birleşerek birer festivale dönüşüyor ve sene içerisine yayılarak müzikseverleri farklı janrlarda sanatçılarla buluşturmaya devam ediyor. Ekip olarak, dünyanın önde gelen müzik ve sahne sanatları festivallerini, ilgili showcase'leri ve kongreleri her yıl düzenli olarak ziyaret ediyoruz. Bu ziyaretler, sektördeki en son trendleri ve yenilikleri yakından takip etmemize, uluslararası ağımızı genişletmemize ve değerli ilişkiler kurmamıza olanak tanıyor. Bu çabalarımızın hem yerel hem de global düzeyde sanat ve kültürün gelişimine katkıda bulunduğuna inanıyoruz.

 

 

Engin Recepoğulları ve Elif Çağlar touché sahnesinde

 

 

Yerel sanatçıların uluslararası sahnede daha fazla temsil edilmesi önemli

 

 

Feridun Ertaşkan: İstanbul'un son kırk yılını canlı gözlemiş, içinde olmuş biri olarak şehrin uluslararası potansiyelinin şimdiki halinden çok daha fazla olduğuna inanıyorum. Canlı etkinlikler konusunda adı Paris, Londra, Berlin ile aynı hizada yazılan uluslararası/kültürel bir marka olabiliriz, sizce bunun için neler gerekli ya da sizce böyle bir ihtimal var mı?

 

Levent Dokuzer: İstanbul'un son kırk yılını yakından takip etmiş biri olarak (en azından hatırladığım 25 yılı diyelim😊), bu şehrin uluslararası bir kültürel marka olma potansiyeline tamamen inanıyorum. İstanbul, tarihi, kültürel zenginliği ve coğrafi konumuyla Paris, Londra, Berlin gibi dünya şehirleriyle aynı konumda anılabilir. İstanbul’daki uluslararası etkinliklerin ve festivallerin sayısını-çeşitliliğini artırmalıyız. Bu tür etkinlikler, dünya çapında sanatçıları ve izleyicileri İstanbul'a çekerek şehrin kültürel çeşitliliğini sergilemesi için bir fırsat yaratabilir. Ayrıca, yerel sanatçıların uluslararası sahnede daha fazla temsil edilmesi de önemli. Biz kendi festivallerimizde bunun ne kadar önemli olduğunu her sene bir kez daha görüyoruz.

 

Zorlu PSM olarak, öncelikle en büyük etki alanımız İstanbul olduğu için üzerimize düşen görevi yaparak şehrin nitelikli kültür sanat hayatına katkıda bulunmaya devam edeceğiz.

 

 

Nubya Garcia konserinden

 

 

Dünyanın dört bir yanından gelecek sanatseverleri İstanbul'a çekmeyi arzu ediyoruz

 

 

Feridun Ertaşkan: Geçen yıldan beri konserlerde dikkatimi çeken bir konu var, etkinliklerinizde -diğer salonlara göre daha fazla- sayıda yabancı/yurt dışından izleyici görüyorum. Bir ara aklıma şu soru geldi, acaba etkinlik düzenleyicileri İstanbul'da yaşayanları ve turistleri bilet ve etkinlik bakımından hesaba katmalı mı, ne dersiniz? Bu durum dikkatinizi çekmiş olmalı.

 

Levent Dokuzer: Zorlu PSM olarak, İstanbul'un ve tüm yakın coğrafyasının kültür-sanat turizmine büyük katkılar sağlama amacı olan bir kurumuz. Amacımız, kültür-sanat turizmini büyütmek ve özellikle pandemi sonrasında gözlemlediğimiz gibi, uluslararası sanatçıların rotasını tekrar İstanbul'a çekmek. Bu bağlamda, dünyanın dört bir yanından gelen sanatseverleri İstanbul'a çekmeyi arzu ediyoruz. Gözlemlediğimiz bir diğer önemli gelişme, pandemi sonrasında yabancı kültür-sanat ziyaretçilerinin sayısında gözle görülür bir artış olması. Bu artış, yalnızca turizm amaçlı değil, aynı zamanda düzenlediğimiz konserlere, tiyatrolara ve müzikallere özel olarak katılan bir kitleyi de içeriyor. Bu durum, Zorlu PSM'nin sadece yerel değil, uluslararası bir kültür-sanat merkezi olarak da önemli bir rol oynadığının altını çiziyor. Bu artan uluslararası ilgiyi göz önünde bulundurarak, İstanbul'da yaşayanlar ve turistler için dengeli bir etkinlik ve bilet politikası oluşturmak büyük önem taşıyor. Yerel izleyicilerimiz için yerel kültür ve sanatı yansıtan içerikler sunarken, yabancı izleyiciler için de uluslararası çekiciliğe sahip, geniş kitlelere hitap edebilecek etkinlikler düzenliyoruz. Bu çeşitliliği ve dengeli yaklaşımı yansıtarak, her kesimi memnun etmeyi amaçlıyoruz. Böylece hem yerel hem de uluslararası izleyicilerin ihtiyaçlarını karşılayarak, herkes için erişilebilir ve keyifli bir kültürel deneyim sunmayı hedefliyoruz.

 

 

Gilad Atzmon touché sahnesinde

 

 

Zorlu PSM touché seneler içinde uluslararası bir sahne statüsü kazandı

 

 

Feridun Ertaşkan: Zorlu PSM içinde bir caz klübü olarak touché'nin açılmasına en fazla sevinenler arasındayım. Hatta, açılış gecesine dair özel haber yayınlamıştık tasarım ve akustik bakımdan dünya klasmanında bir klüp burası. Pandemi ve deprem sonrası touché de yeni bir döneme girdi. Caz geceleri var ama stand up'lar da var ya da farklı müzik türleri de yer buluyor. touché'ye dair nasıl bir etkinlik konumlaması yapıyorsunuz? Mesela sadece caz olsa olmaz mı? Ve tabii sahne alacak sanatçı tercihleri nasıl yapılıyor?

 

Levent Dokuzer: Öncelikle hem size hem de Cazkolik’e teşekkür ederim. Her zaman büyük bir ilgi göstererek destekçimiz oldunuz. Zorlu PSM touché’nin açıldığı günden bu yana hem caz hem de komedi kulübü olarak özgün bir atmosfere sahip olduğunu vurgulamak isterim. Bu benzersiz kimliğimizi koruyarak, cazın her türüne sonuna kadar kucak açan ve aynı zamanda büyük isimlerin özel projelerini sunan bir mekân olarak konumlanma hedefiyle yola çıkmıştık ve misafirlerimizin ilgisiyle de bunu gerçekleştiriyoruz. Zorlu PSM touché sanatseverler ve destekçi markalar tarafından büyük bir beğeni topluyor. Bu ilgi sayesinde sadece caz ve komedi gösterilerine ev sahipliği yapmanın ötesinde, çok daha geniş kapsamlı özel projeler için ideal bir sahne haline geliyor. Pandemi sonrasında Zorlu PSM touché'deki en önemli değişimlerden biri, sahne alan yabancı sanatçı sayısındaki artış oldu. Bunun sebebi organik olarak seneler içinde uluslararası bir sahne statüsü kazanması. Toplumumuzdaki caz müziğine olan ilginin artmasıyla beraber uluslararası sanatçıların sahne alması, hem touché'nin uluslararası alandaki profilini güçlendiriyor hem de İstanbul'un kültürel çeşitliliğine katkı sağlıyor.

 

 

Kerem Görsev Quartet touché sahnesinde

 

 

touché'nin sanatsal keşiflerin merkezi olmasını istiyoruz

 

 

Feridun Ertaşkan: Avrupa caz sahnesi her sene yeni genç şarkıcılar, genç enstrüman virtüözleri lanse ediyor, bu sanatçıları yıllık bir tema içerisinde touché sahnesinde buluşturmak mümkün mü?

 

Levent Dokuzer: Zorlu PSM touché'nin programlamasında genç yabancı caz yeteneklerini bir şemsiye altında toplamak ve onları Türkiye'deki müzikseverlerle buluşturmak bizim de her zaman gündemimizde ve imkân oluşturmaya çalıştığımız bir alan. Bunu sadece touché ve caz özelinde değil Zorlu PSM’nin tüm salonları ve tüm müzik türleri için değerlendiriyoruz.

 

Özellikle Avrupa'dan genç caz yeteneklerini Türkiye'ye tanıtmak ve onları buradaki izleyicilerle buluşturmak üzerine touché programına dahil etmek için çalışmalarımız var. Bu gibi projelerle genç sanatçıların farklı kültürel perspektiflerini ve yenilikçi yaklaşımlarını önce İstanbul'un sonra da Türkiye’nin caz sahnesine taşıyacak. Bu yaklaşımla Zorlu PSM  touché'nin sadece bir performans mekânı olmanın ötesinde sanatsal keşiflerin merkezi olmasını hedefliyoruz.

 

Feridun Ertaşkan: PSM Caz Festivali 2019 yılında pandemi nedeniyle gerçekleşmeyen son programından sonra bir daha yapılmadı. PSM Caz Festivali geri gelecek mi?

 

Levent Dokuzer: PSM Caz Festivali, pandemi öncesinde sanatseverler için önemli bir buluşma noktasıydı. Ancak 2019 yılındaki programımızın pandemi nedeniyle gerçekleşememesinin ardından, festivalin geleceği hakkında dikkatli bir değerlendirme sürecine girdik. Bu değerlendirmeyle birlikte tüm salonlarımızın programına organik olarak caz müzisyenlerini dahil etmeyi daha uygun bulduk. Böyle bir konumlandırmayla etkinliklerimizi izleyicilerimizin ve sanatçılarımızın değişen ihtiyaç ve beklentilerine göre yeniden şekillendirmemizin bir sonucu. Ancak her zaman toplumun ihtiyaçlarını takip eden ve misafirlerimizin geri bildirimlerini, isteklerini önemseyip takip eden bir kurum olduğumuz için sonraki sezonlarımız için sürprizler yapabiliriz 😊

 

 

Binker and Moses konserinden

 

 

Güçlü üretim potansiyelimiz yenilikçi içerikler sunmamıza imkan tanıyor

 

 

Feridun Ertaşkan: Zorlu PSM olarak sadece dışardan etkinlik getirmiyor, kendi orijinal içeriklerinizi de üretiyorsunuz. Yerli ya da yurtdışından önümüzdeki dönem için ve özellikle caz bakımından böyle yeni haberler var mı?

 

Levent Dokuzer: Evet, bu, kültür ve sanat alanında kendi kimliğimizi ve yaratıcılığımızı ifade etmenin yanı sıra, yerel ve uluslararası sanat topluluklarına katkıda bulunma amacımızı yansıtıyor. Zorlu PSM olarak, sahne sanatları alanında güçlü bir üretim kapasitemiz olduğunu belirtmek isterim. Sahne sanatlarındaki bu kuvvetli üretimimiz, geniş bir yelpazede, kaliteli ve yenilikçi içerikler sunmamıza imkân tanıyor. Caz ve diğer müzik türleri için özel projeler üretmeye ve özel etkinliklerle daha fazla insana ulaşmaya çalışan yaratıcı bir ekibimiz var. Bu çerçevede, Zorlu PSM touché'de gerçekleştirdiğimiz projelerden bazılarını, yoğun ilgi ve talep nedeniyle daha büyük sahnelerimize taşımak gibi bir yaklaşım benimsiyoruz.

 

 

Çeşitliliği ve kapsayıcılığı önemseyen bir ödül sistemi düşüncemiz var

 

 

Feridun Ertaşkan: Türkiye'nin farklı sanat alanları bakımından kaliteli, prestijli ve kalıcı ödül sistemlerine ihtiyacı var. 'Yılın En İyi Konseri', 'Yılın En İyi Sanatçısı' vb. gibi bir ödül mekanizması olmalı bence, siz ne düşünüyorsunuz merak ediyorum? Caz müziği bakımından böyle bir gelişme olursa ayrıca mutlu olurum.

 

Levent Dokuzer: Zorlu PSM olarak, geçtiğimiz on yıl boyunca kültür ve sanatın her alanında derin bir deneyim biriktirdik. Bu süreçte, sanatın çeşitli yönlerini keşfetmek ve bu alanları genişletmek için sürekli yenilikçi düşüncelere açık olduk. Bu çerçevede, bir ödül töreni düzenleme fikri de zaman zaman gündemimize geldi. Henüz bu konuda detaylıca temellendirilmiş bir projemiz olmasa da ileride eğer böyle bir etkinlik hayata geçirirsek Zorlu PSM’nin çeşitlilik ve kapsayıcılık misyonuna uygun olarak caz müziği gibi zengin sanat formlarını da kapsayacak şekilde tasarlayacağımıza eminim.

 

Feridun Ertaşkan: Zorlu PSM'den sonra sizinle aynı ölçekte içerik üretme potansiyeline sahip görünen Taksim AKM açıldı ama siz özel işletmesiniz, orası devlet. İçerikleriniz farklı ve oranın farklı avantajları var. Kurumlar arası ortaklaşa iş birlikleriniz veya çalışmalarınız oluyor mu? Ya da olmalı mı?

 

 

AKM ve Zorlu PSM’nin ortak noktası kültür sanat hayatımıza katkı sağlıyor olmasıdır

 

 

Levent Dokuzer: AKM'nin yeniden açılmasının çok değerli olduğunu düşünüyorum. AKM ülkemizdeki her yaştan insanın kültür sanat hayatında önemli bir yere sahip bir kurum. Her iki kurumun da kendine has içerikleri ve avantajları var. AKM ve Zorlu PSM’nin en büyük ortak noktası her iki kurumun da ülkemizin kültür sanat hayatına katkı sağlamayı amaçlıyor ve bu amaç doğrultusunda var gücüyle çalışıyor olması. Kültür sanat hayatına yenilik ve vizyon getireceğini düşündüğümüz her türlü iş birliği ve dayanışma ruhu bizim her zaman gündemimizde. Bu tür birliktelikler hem sanatçılar hem de sanatseverler için şüphesiz ki olumlu oluyor.

 

 

Mummenschanz gösterisinden

 

 

Caz müziğini görsel sanatların diğer dallarıyla bütünleştiren projeler farklı kitleleri cezbedebilir

 

 

Feridun Ertaşkan: Caz müziği konusunda İstanbul Caz Festivali ve Akbank Caz Festivali gibi köklü organizasyonlarla çalışıyorsunuz, ayrıca, yıl içinde sizin organize ettiğiniz konserler de oluyor. touché hariç, yıl içindeki toplam etkinlik sayısı içinde daha fazla caz konseri olması için neler yapılmalı?

 

Levent Dokuzer: Zorlu PSM olarak, Akbank Caz Festivali gibi köklü festivallere verdiğimiz destekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu festivallerle olan ortaklığımız, caz müziğinin ve bu alana olan ilginin artmasında önemli bir rol oynuyor. Caz müziğinin daha geniş bir kitleye ulaşması için erişimin ve görünürlüğün artırılması gerektiğine inanıyoruz. Caz müziğini görsel sanatlar, dans, tiyatro gibi diğer sanat formlarıyla bütünleştiren projeler, sadece caz severleri değil, aynı zamanda sanatın diğer alanlarına ilgi duyan kitleleri de cezbedebilir. Bu tür kapsamlı ve entegre etkinlikler, caz müziğinin çekiciliğini ve erişimini artıracaktır.

 

 

 

Zorlu PSM sadece gidilen değil, bilgisayar ve cep telefonundan da ulaşılabilen bir kurum olacak

 

 

Feridun Ertaşkan: Canlı sahne etkinlikleri haricinde Youtube kanalınız, dijital radyo istasyonunuz, dijital ve basılı içerikleriniz var. Bu konuda şu anda olduğu gibi çalışmaya devam mı yoksa henüz bilmediğimiz yenilikler, değişimiler olacak mı?

 

Levent Dokuzer: Zorlu PSM olarak yenilikçi yaklaşımımızla dijital alandaki varlığımızı ve etkimizi sürekli olarak geliştiriyoruz. Özellikle YouTube kanalımızda içerik üretici kimliğine sahibiz. Kanalımızda sunduğumuz zengin ve çeşitli içeriklerle, sanatseverlere geniş bir yelpazede deneyimler sunuyoruz. Canlı performans kayıtları, sanatçı röportajları ve özel prodüksiyonlarımız, izleyicilere kültür sanat dünyasının farklı yönlerine erişim imkânı sağlıyor. Böylece izleyicilerimizin beğenisiyle Türkiye'deki en büyük kültür sanat içerik kanalı olarak öne çıkıyoruz. Bu elbette bizim için büyük bir başarı ve gurur kaynağı. Dijital platformlardaki varlığımızı daha da genişletmek ve sanatseverlerle etkileşimi artırmak için yeni projeler gündemimizde. 11. Sezonumuzu tamamlamadan bu projelerimizi hayata geçireceğiz ve şimdilik şunu söyleyebilirim ki Zorlu PSM sadece geldiğiniz bir kurum olmayacak her zaman telefondan, bilgisayarınızdan ulaşabildiğiniz içerikleri üreten bir kurum olacak 😊.

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 08 Ocak 2023, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com kurucusu, editör ve yazar.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.