Yeni albümler Haziran 2019 dosyası: 6 yeni albüm notları

Yeni albümler Haziran 2019 dosyası: 6 yeni albüm notları

Uzun ve büyük bir hayatı oldu Abdullah İbrahim’in. Belki filmlere konu olacak bir hayat. Bir neslin, bir kimliğin acıyla yüklü hayatı. Bir sembol oldu aynı zamanda. Hem bir caz sembolü hem özgürlük. İkisi birden. Kuşağından az isim hayatta kaldı. Yaşayan en önemli Güney Afrikalı cazcıların başında geliyor. Hâlâ üreten belki tek isim. Güney Afrika’nın resmi olmayan milli marşını onun yazdığı söylenir. Mandela’nın ‘bizim Mozart’ımız Abdullah İbrahim’ dediği müzisyen. Duke Ellington ile, John Coltrane, Max Roach, Ornette Coleman hepsiyle çaldı. Kurduğu grubu Ekaya caz tarihinin sembol toplulukların biri oldu. Bu albümü de topluluğuyla kaydetti. Oğlu Jen Grae babası gibi bir caz müzisyeni değil bir ‘underground rapper’ olmayı tercih etti. İşte, hayatını bir bayrak gibi yaşayan bu büyük sanatçı müthiş bir foto-portre eşliğinde yeni albümü “The Balance”ı yayınladı. Böyle bir albüm ismine yakışır bir fotoğraf olmuş. Acaba neyin dengesini kuruyor albümünde? Güney Afrika’nın Township Jazz tavrından solo piyanoya, modern caz stillerinden post bop tavra kadar bu gerçek yaşayan caz efsanesi ömrünün son döneminde bir geri dönüş albümüne imza attı.


Cazkolik.com / 29 Haziran 2019, Cumartesi



İyi birileri kendini bir şekilde gösteriyor demek ki


Türkiye’de sevilen isimlerin başında gelen basçı Avishai Cohen bir zamanlar kendinden önceki neslin ona verdiği desteği şimdi genç sanatçılara mı veriyor , onları keşfedip uluslararası caz dünyasına takdim mi ediyor.


Doksanlı yılların sonunda Avishai Cohen Chick Corea’dan telefon almış ve ünlü piyanistin Stretch firmasından çıkacak albümünde çalması için anlaşma teklif etmişti, Corea yetinmemiş, akustik grubu Origins’e de davet etmişti. Cohen’in uluslararası alanda adını duyurmaya başladığı yıllar.


Sonra, yıllar yılları kovaladı ve Cohen bugün önemli bir caz starı haline geldi. Birçok albüm, birçok ünlü sanatçıyla çalmalar vs. Cohen, 14 Haziran günü yeni bestelerinden oluşan “Arvoles” isimli albümünü yayınladı. İsmi ağaçlar anlamına gelen bir kelime. Bu albümün bizi şu an güncel olarak ilgilendiren bir yanı var. Albümdeki piyanist Elchin Shrinov ya da Türkçe yazarsak Elçin Şirinov bir Azeri Türkü. Şirinov’u, 7 Temmuz akşamı Sabancı Müzesi bahçesinde kendi üçlüsüyle dinleyeceğiz.


Şirinov müzik okuluna gitmeyen bir piyanist, saf bir yetenek. Paris’te yaşıyor ve Kevin Hays ile Jean-Michel Pilc gibi isimlerin desteğini almış. Birçok kişi onu Ermenilerin Tigran’ı ile mukayese edecektir ama bu mukayese doğru olmayabilir. Tarzları farklı. Cohen albümünde “Elchinov” isimli bestesiyle sanatçıya bir de parça armağan etmiş anlaşılan. Pizzicatoların kralı Avishai Cohen geleneksel bir parça hariç hepsi kendi bestesi yeni işleriyle yılın kalanında hakkında konuşturacak belli ki.


Yakınlarda neyzen Burcu Karadağ’ın yeni albümü “Ney in Ethno Jazz” çıkmıştı. Elçin Şirinov o albümün de piyanistiydi ve albüm haberini yazarken ve henüz daha onu tanımıyorken genç piyaniste dikkat diye not almışız ve kısa süre sonra hem bu albümde karşımıza çıktı hem festivalde dinleyeceğiz. İyi birileri kendini bir şekilde gösteriyor demek ki...


Cazkolik.com / 21 Haziran 2019, Cuma



Benson hâlâ alev alev yakıyor


Caz, R&B, soul ikonu George Benson çok konuşulup bol alkış alacak yeni albümü “Walking to New Orleans”ı yayınladı.


Yeni albüm Benson’ın hem kişisel hem rock’n roll ve popüler müziğin ortak geçmişi. Amerikan popüler müzik tarihinin iki büyük ismi Chuck Berry ve Fats Domino’ya ithaf ettiği albümde iki tarihi şahsiyetin sevilen klasiklerini seslendirmiş.


Cayır cayır parçalar... Benson hâlâ alev alev yakıyor


Bu albümü dinlerken kimsenin yerinde durması garanti değil. Mantıklı da değil. Benson bu albüm için ‘eski yıllarda, Phoenix bölgesinde, George Benson & His All Stars isimli bir grubum vardı -ki eski yıllarda dediği bu parçaların dünyayı salladığı zamanlar-, grubumla müzik kutularındaki her şarkıyı çalıyorduk ve bu parçaların hepsi o kutulardaydı. Bu yüzden, kaydı yapmaya karar vermek ve kaydetmek benim için çok kolay oldu, zaten hepsi gayet iyi bildiğim şarkılardı. Kayıtları basit tutmaya çalıştık. Her şarkı bana ne çalmam gerektiğini söylüyordu. Şarkının önüne geçmemeye özen gösterdim. Ellilerin güzelliğini geri getirerek yeniden görülmesini sağlamaya çalıştım” diyor.


Benson ellilerin sonunda organist Jack McDuff’ın grubunda çalarken kendisini müzik dünyasında üne kavuşturan “The New Boss Guitar of George Benson” albümünü çıkarmıştı. Müzik dünyasında büyük çıkış yaptı bu kayıtla, üstelik, albüm tümüyle enstrümentaldi, Benson’ın o meşhur sesi daha ortada yoktu. Firması Columbia Records Benson’a ‘seninle bir albüm daha yaparız ama ekstra bir gitar starına ihtiyacımız yok, en az iki parçada şarkı söylersen yaparız’ demişti. İşte, o ilk iki şarkı “Summertime” ve “All of Me” idi. Devamında gitarıyla sesi hep beraber gitti ama herkes bilir ki, sesine onca bayılmamıza rağmen gitardaki ustalığı herşeyden öndedir. İlerleyen yaşına rağmen sesi hâlâ nasıl sağlam ve yerinde.


Cazkolik.com / 14 Haziran 2019, Cuma



Yıldız filosu halkı


Daha önce Cazkolik’te hakkında iki kez yazdığımız trompetçi Theo Croker yeni albümü “Star People Nation”ı yayınladı. Güneyli caz efsanesi trompetçi Doc Chetham’ın torunu olan Croker kan bağıyla müzisyen. Tabii dedesinin döneminin müziğinin üzerinden çok geçti. Çok kültürlü, çok kimlikli bir genç sanatçı Croker. Müziği de kimliği gibi. Dedesine göre yaşı çok küçük, hayal gibi hatırlıyor. 1997 yılında 92 yaşında ölmüş.


Klavyeler ve elektronik sentezler üzerine trompetini tamamıyla doğaçlamaya yakın üflüyor. Müziğindeki renkli katmanlar etkileyici sonik aromalara dönüşmüş. Klavye tonlarının trompet tonlarıyla frekans benzeşliği kulağa başarılı geliyor. Kimi zaman melodinin üstünlüğü kompozisyonu zarafetle süslüyor ama trompeti hep sakin ve ne yaptığını bilen tonda.


Dededen cazcı ama bulunduğu noktaya gelmesinde dedesinden ziyade Dee Dee Bridgewater’ın etkisi var. Yıllarca onunla çalmış. Dünyayı beraber gezmişler. Yaptığı ilk albüm de onun sayesinde çıkmış. Yeni albümde dört farklı konukla çalmış. Rose Gold, Elew, Eric Harland/Kassa Overall ve Chronixx. Parçalar tipik bir caz albümüne göre daha kısa ve zaten bu tipik bir caz albümü değil ama bir çok tipik caz albümünden daha güzel bir kayıt.


Bizce albümde hangi kısımlara daha bir kulak kesilmelisiniz, böyle mini/gizli notlarla bitirelim; “Just Let it Ride”daki davula. “Portrait of William”ın melodisine. “Getaway Gold”da Rose Gold’un sesine. “Crestfallen”daki flüte. “The Messenger”da hem Croker’ın trompetine (çok başarılı) hem Elew’ın piyanosuna hem de Irwin Hall’un altosuna. Ve kısacık oluşuna bakmadan “Alkebulan”daki Harland/Overall mini zirvesi enfesss... Konukların zaten dar alanda kısa paslaşmalarla işlerine yapıp gitmişler gibi bir havası var.


Cazkolik.com / 13 Haziran 2019, Perşembe



Yeni Avrupa cazı triosu iddialı geldi!


Türkiye’de hatırı sayılır seveni olan Bugge Wesseltoft’un epeydir hayalini kurduğu caz triosu ilk albümü “Reflections and Odysseys”i yayınladı. Hatta, Wesseltoft’un ağzından bir de iddialı bir cümle çıktı, birçok Avrupalı müzisyenin Avrupa cazı tabirini tarif etmeye çekindiği sırada Wesseltoft ‘Avrupa cazı Avrupaya ait bir sanat formudur’ diyerek noktayı koydu. Bu cümle demek oluyor ki Wesseltoft ve arkadaşlarının bu konuda söyleyecekleri var ve o albüm de bu albüm... Bu düşünceyle yola çıkan Wesseltoft uzun yıllardır iyi tanıdığı iki E.S.T. üyesini oluşuma davet etti ve Wesseltoft/Berglund/Öström üçlüsü belirdi, yani, Rymden...


Gruptan yapılan açıklamaya göre yeni üçlünün müziği üç öğeye dayanıyor; Melankolik/atmosferik cümle yazımı, çarpıcı ritmler ve üst düzey caz. Aslında, yeni albümü dinlemeye başlar başlamaz ilk etkiler hissediliyor. Yeni oluşumda modern caz, Bach çizgisi, film müziği ve rock etkileri birlikte dans ediyor ama üç müzisyenin tecrübesinden gelen olgunluk şüphesiz belirleyici. Parçalar ilerledikçe ritme vurgu yapmalarındaki iştahın sebebi anlaşılıyor. Öström’e epey iş düşmüş. Wesseltoft elbette müziğin kalbinde ama sağlam bir trio formu. Heyecan verici konserler olacağı şüphesiz. Bakalım ilk ne vakit izleyeceğiz demeye kalmadan üçlüyü 6 Temmuz akşamı 26. İstanbul Caz Festivali kapsamında izleyeceğimiz müjde olarak belirtelim. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bir konser, daha doğrusu bayaka toplulukların da olduğu bir gece olacağına eminiz.


Cazkolik.com / 04 Haziran 2019, Salı



Hatırası var


Gary Burton’ın şüphesiz her albümü değerli ama bu çalışmanın hatırası var. Aynen öyle. Cazda vibrafon kullanımını altmışlı yıllarda yeniden tanımlayan adamdır Burton. Bugün gerçek bir caz efsanesi olarak yeni işler üretmeyi sürdürüyor. Ne yazık son dönem onu canlı pek izleyemedik. (Cazkolik arşivini karıştırınca arkadaşımız Beliz Hazan’ın 2011 yılında Chick Corea/Gary Burton konseri öncesi Corea ile yaptığı söyleşiyi hatırladık, okumak için tıklayın). 31 Mart 2011 gecesi Cemal Reşit Rey sahnesinde izlediğimiz o konseri sevgili Sevin Okyay Cazkolik için kaleme almış (o yazıyı da tıklayarak okuyabilirsiniz). Ayrıca, arkadaşımız Leyla Diana’nın 14 Haziran 2016 tarihinde yayına giren yazısı da ilginizi çekebilir.


Gelelim bugünün konusuna


Yaklaşık altmış yıllık geçmişinde ilk kez bir kariyer koleksiyonu hazırlayan Burton albümüne “Take Another Look: A Career Retrospective” adını verdi. Görüşler haklı olarak türün, tarzın, neslin sınırlarını aşan zenginlikte bir albüm noktasında birleşiyor. Böylesine engin bir kariyeri özetlemek imkansız görünse de Burton`ın bunca yıl bu çalışmadan uzak durmuş olması ayrıca not edilmeli.


5 adet 180 gram baskılı plaklarda buluşan seçimlere son dönem New Quartet’ten yayınlanmamış bir beste de eşlik ediyor. Kutuda yeralan özenli kitapta Burton’ın çoğu daha önce bilinmeyen notlarla dolu otobiyografisi yanında yine ilk kez günışığına çıkan fotoğraflar da arşivcileri bekliyor. Tabii ki 5 plaklık baskıda yer alan Chick Corea, Keith Jarrett, Jim Hall, Roy Haynes, Steve Lacy, Michael Brecker, Carla Bley, Steve Swallow, Dave Holland, Stéphane Grapelli gibi simge isimler, tango ustası Astor Piazzolla ve davulcu Bernard Purdie; Bob James, Peter Erskine, Will Lee gibi füzyon ustaları; John Scofield, Larry Coryell, Pat Metheny ve Julian Lage gibi gitar devleri albümdeki parçalar arasında dinleyicisiyle buluşmayı bekliyor. Günümüzde albümler artık eskisi gibi harcıalem olarak satın alınan şeyler değil. Bunu bilen yapımcılar öyle değerli çalışmalar üretiyor ki artık aldığınız her albüm tasarımdan üretime başlı başına bir koleksiyon parçası olmaya aday ürünler oluyor. Amazon fiyatı 122 $ olan baskı emin olun buna değecek nitelikte.


Önemli not: Albüm henüz dijital platformlara yüklenmediği için linkini veremiyoruz.


Cazkolik.com / 30 Mayıs 2019, Perşembe

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Cazkolik.com

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.