Böyle bir John McLaughlin doğrusu sürpriz olmuş!

John McLaughlin'in yeni albüm çıkarması müzik basınını hareketlendirdi. 17 Ocakta çıkan albüm geçen sene İstanbul'da izlediğimiz sanatçının tarzı ve tekniğini bilenler için şaşırtıcı gelecektir.

Albümü dinlemeye başlayınca iki konu dikkat çekiyor. İlki, Hintlilerin sevilen şarkıcılarından Shankar Sahadevan'ın varlığı. 53 yaşındaki pürüzsüz ses aynı zamanda devasa Hint müzik ve film sektörünün önemli bir ismi. Gerek film ve diziler için fabrika gibi çalışması gerek şarkıcılık kariyeri şöyle ayrı yerde aklımızda olsun.

Diğer konu John McLaughlin ve Zakir Hussain ikilisi. "Remember Shakti" projesini hatırlayanlar ikilinin ne kadar köklü geçmişe sahip olduğununu bilir. Orijinal Shakti'nin geçmişi yetmişlerden bugüne 2014 yılında çıkan "Remember Shakti" ile yeni versiyona dönüşmüştü.

2014 albümünde elbette mandolinci Uppalapu Srinivas ile perküsyoncu V. Selvanagesh'i ayrı not etmek lazım (bu adamın adı niyeyse heryerde V. diye yazılıyor).

Gelelim esas konuya, yeni McLaughlin ile Hussain'in performanslarına

Albümde en şaşırtıcı olan McLaughlin'in saf akustik ve elektrikli gitar sesine başvurmaması. Öyle klasik bir McLaughlin beklemeyin ama yerine yaratıcı sololarla dolu, bilgisayar destekli titreşimsiz, muhtelif filtreler kullanarak bulutumsu tonlar yarattığı ve bu tür soundların denemesini on yıl önce yayınladığı "Floating Point" albümünden hatırladığımız sesler üretmiş.

Albümdeki üçlünün orkestra şefi yine elbette McLaughlin. Rüya gibi sentezleyici seslerin Mahadevan'ın sesiyle örtüşmesi şaşırtıcı doğrusu. Ses ve dokuların kesişmesini ise Hussain'in perküsyonu oldukça zarif tamamlıyor. Tabii soloları da.

Albümü seversiniz ya da sevmezsiniz, işin o kısmı ayrı ama hayli incelikli ses örgülerine Mahadevan'ın sesi harikulade tatlar katmış. Birinci sınıf sanatçıların birinci sınıf çalışması. Hayat normale dönerse eğer İstanbul'da izlemek güzel olurdu.

Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com / 02 Mayıs 2020, Cumartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN