Ourrr fatheerrr Mulatuuu Astatkeeee

Ourrr fatheerrr Mulatuuu Astatkeeee

Şimdiden söyleyim nisan bomba gibi geçecek. İlk fitili dün akşam Mulatu Astatke konseriyle ateşledik. Kelimenin tam anlamıyla iğne atsan yere düşmez öyle bir geceydi ama biraz daha ayrıntıya muhtaç.


Our fatherrr…, Mulatuuuu Astatkeeee….


Babylon Bomonti`ye bu üçüncü gidişim. İlk gidişimde daha tam açılmamıştı, Bomontiada`da sadece Babylon o da çok yeni faaldi, Akbank Caz Festivali`ydi, hava soğuktu, yağışlıydı, diğer mekanlar boştu ama mekan büyüleyiciydi, çek fotoğrafı, koy bir ECM kapağına, tam gider!


İkinci gidişimde yine gece (zaten gündüz göremedim), yağış yok, mekânlar hareketlenmiş ve yine Akbank Caz Festivali`ydi.


Dün akşam üçüncü gidişim, ne festival, ne başka bir sebep, sebep sadece Mulatuuuu Astatkeeeee...


Dün gündüz, son albümü can kulağıyla dinledim yine ve yine sevdim. Hatta, Mulatu`nun Etiyopya müziğini caza bu kadar başarılı entegre etmesini kıskandım ama yazının bu kısmına bir sürpriz ekliyim, bu yaz, 24. İstanbul Caz Festivali`nde Mehmet Ali Sanlıkol`un konserini kaçırmayın diye not düşeyim devamını ilgili yazıda anlatırım.


Dün, konserden epey önce geldiğim için iyice keşfetme imkanım oldu, çok başarılı bir konsept olmuş, eski bira fabrikası zaten nefis bir bina kompleksi, fazla şey yapmaya gerek yok, orijinal dokuyu korumak şart ve o da yapılmış, avlu bölümü mekânın can damarı, hepsi capcanlı yeme-içme yerleriyle dolu, zaten bilinen markalar, semtin çehresi değişmiş adeta ama semt zaten değişiyor, dış mahalleler yeni binalarla dolmuş, hem geleneksel Şişli semt dokusu hem ufukta yüksek binaların panoraması heyecan verici karmaşa yaratmış.


Dün gece, tabii cumartesi, her yer tıklım tıklım, restoranlar, Bomontiada dışı-içi, çoğu genç çiftler, arkadaş grupları, çok sayıda yabancı... Özellikle, konser başlamasına yakın çevredeki restoranlardan yemeğini bitiren akın ediyor. Başta sakin duran Babylon kısa sürede omuz omuza kalabalığa dönüşüyor. Gelenlerin bir kısmı Mulatu Astatke`yi bilenler, bir kısmı biliyor ya da bilmiyor ama yemek sonrası müziğe gelenler, bir kısmı da Babylon ne çalarsa güzel çalar diyip gelenler. Muhtemelen Mulatu Astatke adını orada duyan da çok, dur bakalım ne çalıyormuş diyen de, çok iyi bilen de! Hepsi bizim, farketmez!


Mulatu`nun sahnesi hep kalabalık, dün de 7 kişiydi. Festival konserinde dikkatimi çeken tenor saksofoncu çocuk dün yine iyiydi, gecenin intro alkışı dışında ilk performans alkışını o aldı zaten. Mulatu`nun sımsıkı bir müziği var, grup koordinasyonu üst düzeyde, müzisyenler belli ki `baba`yı seviyor, hürmetleri bol. Vibrafon veya perküsyon, birini de, öbürünü de çalıyor. Cümleler uzun. Enerji düşmüyor. Sololar sıkı ve sert. Reggae`ye de kaçan notalar da var, free caza kaçan notalar da. Ritm de iyi


Duke Ellington taa 1964 yılında Abdullah İbrahim`in elinden tutup ilk albümü yayınlamasının üzerinden elli yıldan fazla geçti. Afrika cazın anakarası olduğunu hatırladı. Her biri ayrı müzikal renge sahip muazzam bir anakara. Johannesburg sokaklarında çalanla Adisababa sokaklarında ya da Libya çöllerinde ya da Mali`de, Etiyopya`nın komşusu Somali`de, Liberya`da, Kamerun`da... her yerde… İnanılmaz bir renklilik, çeşitlilik... Mulatu Astatke bu imkansız çeşitliliğin bir parçası. Yaratıcı, olgun, kuvvetli, meraklı, canlı bir parçası. 74 yaşında olmasına rağmen taş gibi bir adam. Çok büyük bir tecrübe ve dünya müziğine büyük bir merak ama kendi müziğine da aynı büyüklükte saygı. Bu notları da bir kenara kaydedelim. Nasıl dün 2013 konserini hatırladıysak, yazdıklarımız orda duruyorsa, yıllar sonra bu yazıya da ara ara bakarız. Unutmayalım yeter!


Feridun Ertaşkan


Cazkolik.com / 02 Nisan 2017, Pazar


Fotoğraflar: Burak Sülünbaz


BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com kurucusu, editör ve yazar.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.