Belediyelerin caz müziğiyle ilişkisi?

Belediyelerin caz müziğiyle ilişkisi?

Yukardaki fotoğraf bu köşenin ilham kaynağı ve bu ilk yazının yazılmasından kısa süre önce 87 yaşında ölen Amerikalı caz tarihçisi ve yazarı Nat Hentoff'un portresidir.

 

PUL`un ilk yazısından merhaba

 

Bu yeni köşeyi yazmaya karar vermemde kısa süre önce ölen duayen caz kalemi Nat Hentoff`un büyük etkisi oldu. Onun tam elli yıl Village Voice isimli New York dergisinde köşesini aralıksız devam ettirmesine hayranlık duymuştum. Caz üzerine yazmadaki sabır ve istikrarı ilham vericiydi.

 

PUL nedir?

 

PUL haftalık bir caz köşesi olmaya aday. Formatı günlük gazete köşe yazıları tarzında olacak, yani, haftalık bir caz köşe yazısı okuma alışkanlığına faydası olursa ne mutlu!

 

Adı niye PUL?

 

Aslında bir çeşit zorunluluk. Ana sayfada köşeye ancak PUL kadar yer bulabildik, ismi oradan aklımıza geldi, tabii bir nevi `okura mektup` göndermesi de var, sanki akılda kalıcı da! Umarız seversiniz. Bu arada, görseldeki illüstrasyonun sahibi emsalsiz tasarımcı Niklaus Troxler`dir. Onun caz afişlerinden oluşan sergi yakında yayına girecek. Hadi başlayalım...

 


 

Belediyeler salonlarında caza niye daha çok yer vermeli

 

Belediyelerin kültürel etkinliklerde caz müziğiyle kurduğu ilişki üzerinde konuşulması gereken gri bir alan gibi görünüyor. Konunun doğal muhatabının sosyal demokrat belediyeler olduğu gibi bir algı var, oysa, hangi partiden olursa olsun belediyelerin, caz müziğinin sanılanın aksine belli bir azınlığın değil dünyanın bütün kültürleriyle bağ kurabilen yegâne uluslararası müzik türü olduğuna inanmaları ne kadar iyi olurdu. Sahnede Tanburi Cemil Bey ile aynı anda çalınabilecek tek müziktir caz, tıpkı halk türkülerinin caz formatında yorumlanacağı harika konserler izleyebileceğimiz gibi.

 

Belediyelerin kültürel faaliyetleri büyük potansiyel içeriyor ama

 

Ama şimdiye kadar yeterince değerlendirilememiş bir potansiyel. Geçen hafta epey bir zamanımı internette belediyelerin aylık takvimlerini inceleyerek geçirdim. Öncelikle başta İstanbul`un merkez belediyelerinin ne kadar güzel salonları olduğunu görmek sevindirici ama son sıralarda bu salonların kaçında bir caz konseri izlediniz? Maksadım eleştirmek değil ama tespit olması bakımından örnek vermek gerekirse Beşiktaş Belediyesi`nin hepsi uluslararası standartlarda beş salonu var, bu salonlarda klasik müzik konserleri, tiyatro, müzikal, sergiler, paneller, seminerler vb. epey etkinlik yeralıyor ama bir caz konserine çok seyrek rastlıyoruz. Ya da Üsküdar Belediyesi olsun, oradan da örnek verelim, belediyenin Altunizade Kültür Merkezi gibi iyi bir salonu var ve aylık takvimleri dopdolu, çok sayıda etkinliğe ev sahipliği yapıyorlar -üstelik, en iyi işleyen internet sitesi Üsküdar Belediyesi`ne ait- ama sahnesinde bir tane bile caz konseri yok. Bakırköy Belediyesi Leyla Gencer gibi uluslararası ölçekte salona sahip ama onlar da caz konserlerine çok az yer veriyor. Hatta, bu sezon orada şimdiye kadar tek bir caz konseri gerçekleşti, o da 6 kasım akşamı Kapiko isimli bir etno caz konseriydi, bu sezon Beşiktaş Belediyesi`ne ait salonlarda bir caz konseri hatırlamıyoruz bile. Aklınıza Beyoğlu Belediyesi gelmiş olmalı. Benim de geldi. Beyoğlu Belediyesi bölgesinin İstanbul`un kültür merkezi olmasından dolayı kendi içerik üretmiyor bağımsız merkezlerin etkinliklerini destekler görünüyor, halbuki belediye olarak kendi etkinliklerini de yapsalar.

 

Caza kucak açan belediyeler moral veriyor

 

Yanısıra, caz etkinliklerine salonlarında ciddi yer ayıran belediyeleri mutlaka anmak lazım. Bunların başında Kadıköy Belediyesi geliyor. Kadıköy Belediyesi farklı müzik tarzlarına yönelmeyi ihmal etmiyor. Bu türlerin başında klasik müzik var. Süreyya Operası gibi tarihi bir bina tümüyle klasik müzik ve operaya ayrıldı ama Caddebostan Kültür Merkezi`nde klasik yanında caz konserleri de izliyoruz. İstanbul Caz Festivali ve Akbank Caz Festivali`yle işbirliği içindeler, daha önemlisi, son dönem İstanbul`un tarihi semtlerinden Yeldeğirmeni`ndeki kültürel dönüşüme belediye de semtin tarihi bir yapısını Yeldeğirmeni Sanat olarak faaliyete geçirerek destek oluyor ve mekanda her hafta caz konserleri düzeniyor.

 

Caz festivalleri düzenleyen belediyeler de var

 

Belediyelerin kültürel içerik üretiminde öncü rol oynaması gerek çünkü belediyeler doğrudan halkla içiçe yaşayan kurumlar ve bunu yapan belediyelerimiz de var. Alanya Belediyesi, Bursa Nilüfer Belediyesi her yıl düzenledikleri caz festivalleriyle, arada Kapadokya ve Trakya`da kimi belediyeler, Samsun, Sinop, Amasra gibi Karadeniz belediyeleri, seyrek de olsa Mardin, Diyarbakır ve tabii Antalya hem büyükşehir hem yerel olarak cazla bir şekilde ilişki içindeler. Afyon Belediyesi onaltı yıl boyunca şehrin imajını değiştiren caz festivaline destek verdi, Anadolu Üniversitesi üzerinden Eskişehir de öyle ama tüm bu çabalar bir şekilde kesintiye uğruyor, kurumsallaşamıyor, tuğlalar bir türlü üstüste koyulamıyor. Bu çabalarda edinilen tecrübeler, müziği tanıyan kadrolar dağılıyor, güzelim konserler belki yerel gazete köşelerinde birer küçük haber olarak anılara karışıyor, oysa o kadar emek ve para daha iyi yönlendirilebilirdi. Bu kadar iyimser çabanın içinden bir tane ulusal festival çıkarabilirdik ama olmuyor, bir türlü olmadı.

 

Metropol belediyelerle yerel belediyelerin farkı

 

Metropol belediyeleri kültürel içeriklerini uzun vadeli yatırım gibi görmeli, alınan kararlar yönetimler ya da yöneticiler değiştikçe değişmemeli. Anadolu belediyeleri doğal olarak yılda bir kez ve genellikle festival konseptiyle hareket etmek zorunda olabilir ama metropol belediyeleri bütün bir yılı planlamalı ve her yıl her yıl aynı istikrarı tutturmalı.

 

Yukarda saydığım (ve saymadığım) tüm belediyeler için cazseverlerin talep ettiği ilgi öyle çok büyük işler ve maliyetler değil. Her yıl hiç değilse birkaç konser, dinleti, seminer, konferans, sergi vs. hem caz kültürünün yeni dinleyiciler kazanmasını hem yerel yönetimlerin sempati toplayıp alkış almasını sağlayacaktır ama daha büyük ve kalıcı sonucuysa insanların dünyanın en güzel ve barışçı müziği cazı yakından tanımaları olacaktır.

 

Feridun Ertaşkan

 

Cazkolik.com / 06 Şubat 2017, Pazartesi

BU İÇERİĞİ PAYLAŞIN


Feridun Ertaşkan

Cazkolik.com kurucusu, editör ve yazar.

  • Instagram
  • Email

Yorum Yazın

Siz de yorum yazarak programcımıza fikirlerini bildirin. Yorumlar yönetici onayından sonra sitede yayınlanmaktadır. *.